Başarı için bir ilham bulmak gerekir
E-ticaret devi Alibaba’yı kurarak Çin’in en zengin adamı olan Jack Ma (asıl adı Ma Youn), birçok kez başarısızlık yaşamasına rağmen denemeyi hiç bırakmayan, kolay pes etmeyen bir isim olarak hepimize ilham veriyor. Okula başlamaya karar verdi ancak ilkokulda sınavında da, ortaokulda da, üniversite sınavında da ilk seferde başarılı olamadı. Harvard Üniversitesi’ne de 10 kez başvurdu ve tam 10 kez reddedildi. Okul hayatında bir sürü başarısızlık yaşayan Ma, başta iş hayatında da pek parlak deneyimler yaşamamıştı. Başvurduğu tam 30 işten ret cevabı aldı. “Polis olmak için başvurdum, başvuran 5 kişiden 4’ü alındı ben kabul edilmedim. KFC Çin pazarına girdiğinde iş için 25 kişi başvurdu, 24 kişi alındı ve alınmayan tek kişi yine ben oldum.”
Üniversite’den sonra liseden tanıştığı kız arkadaşıyla evlendi ve öğretmen olarak çalışmaya başladı. 1995’te tercümanlık yapmak için ABD’ye gitti ve internetle tanıştı. Onu internetle arkadaşı tanıştırdı. İnternetin ne olduğunu başta tam olarak anlamadı.
İlk olarak arama motoruna “bira” yazıp arattı, bir sürü sonuç çıktı ancak Çin birasıyla ile ilgili bir sonuç çıkmadığını fark etti. Başta İngilizce çeviri üzerine bir web sitesi kurdu, başarılı olamadı ancak bu işte ilerlemeye karar verdi. Çin’e döndü. 1999’da 17 arkadaşıyla birlikte Alibaba.com’u kurdu.
*****
Bunun için de yola mevcut işimizi en iyi şekilde yapmakla başlayabiliriz.
İşimizde en iyisi olmak için çaba harcayabiliriz. Çevremizde sıklıkla duyuyoruz; “Aman ne olacak canım, dün gelen adam da aynı iyi yapıyor o da aynı parayı alıyor.” İşte bu ve benzeri cümleleri kurduğumuz zaman zaten kaybetmeye başlamışızdır. Kişi sevdiği işi yapmalı ve bu işte en iyisi olmak için çalışmalı.
Aksi takdirde günler gelir geçer belki çalışmaya, karşılığında da ücretini almaya devam edersiniz ancak o işi layıkıyla yaptığınızı söylemek de mümkün olmayacaktır. Ya da bir süre sonra döngüden sıkılıp başka işe, başka işyerlerine bakmaya başlarsınız.
İş hayatı kolay değildir, insanın kendi başarı hikayesini yazması da hiç kolay değildir. Ama en azından denemeliyiz. Çevremize aldırış etmeden, olumsuz örneklere kulaklarımızı tıkayarak hep en yukarısı için çalışmalıyız.
Siz sahaya kaybetmek için çıkan bir takım gördünüz mü? Ya da küme düşmek için sezona başlayanını… Rakipten yumruk yemek için ringdeki yerini alan boksör olur mu? Kündeye gelmek için minderde arz-ı endam edene güreşçi mi denir?
İş hayatında da aynen böyle olmalı. Kimse vasat bir ofis / fabrika çalışanı olmak istemez sanırım. Bir hedefimiz olmalı ve bunun için çalışmalıyız. Üzerine koyarak devam etmeli kendimizi her alanda geliştirmeliyiz. Hem peygamber efendimiz de “iki günü eşit olan ziyandadır” demiyor mu?
Hikayemizi yazmak ya da yeniden oluşturmak için yeni bir başlangıca hazır mıyız?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.