Geçenlerde Twitter’da gezinirken bir tweete denk geldim. Bu tweet o kadar hoşuma gitti ve beni düşündürdü ki sizlerle de paylaşmak istedim.

Gördüğüm tweet şu şekildeydi. “Eylemler kelimelerden daha yüksek sesle konuşur.”

Evet çoğumuz kendimize veya başkalarına sözler verip uygulamaya gelince maalesef hep bir bahane uydururken buluyoruz kendimizi. Günümüzde çoğu insanımızın ve benim de arada kendime yaptığım bu bahaneler maalesef zamanla bizi köreltiyor ve alışkanlık haline getiriyor.

Örneğin her zaman kendime düzenli spora gideceğim diye sözler veriyorum. Ama iş eyleme gelince hep bir bahane ararken buluyorum kendimi. Artık bahane uydurdukça işlerim aksıyor ve önceliklerim değişmiş olarak buluyorum kendimi.

Kelimelerle herkes bir şeyler başarabilir ama önemli olan onu eyleme dönüştürebilmektir. Bu yüzden ben de dahil artık kelimelerle yetinmeyip her işimi eyleme dönüştürebilmek için uğraşacağım.

Arnold H. Glasow, “Eyleme geçmeyen düşünce, meşgul ettiği beyin hücresinden daha fazla büyüyemez” der. Umarım siz de sadece kelimelerle yetinmeyip her sözünüzü eyleme dönüştürebilme şansını yakalayabilirsiniz.

O halde “durma, harekete geç” diyelim ve hayatın her alanında harekete geçelim. Zira fazla düşünmek, oyalanmayı bu da anı kaçırmayı beraberinde getirir. Yapacağım, edeceğimi bırakıp doğru olduğuna inandığımız fikir, proje ve eylemleri hayata geçirmeliyiz. Harekette bereket vardır. Eyleme geçen her fikir bize yeni şeyleri de öğretir o düşünceyi büyütme şansı elde ederiz. Aksi takdirde kuluçkada yatan fikir olduğu yerde kalacaktır. O halde bir kez daha diyelim, “Eylemler kelimelerden daha yüksek sesle konuşur…”