Kardelen olabilmek…
Kardelen çiçeği; karların arasında görünmekte olan en nadide çiçek türleri arasında yer alır. Baharı müjdelediği gibi, yeni umutların nişanesi olduğu kadar hikayesiyle de etkileyicidir.
Kardelen çiçeğinin her baharda menekşe ile buluşuyor olması etrafındaki tüm çiçeklerin onu kıskanmasına sebep olurmuş. Zira kışın soğuğunda hiç bir çiçek açmaya cesaret edemezmiş. Oysa o aşkı için onunla birlikte olabilmek ve sevgisini gösterebilmek için yeşermiş. Ne yazık ki onun sevgisine karşılık verebilecek başka bir çiçeğin açmasını beklemiş ve yolunu gözlemiş olsa da hiç gelen olmamış. Bunun üzerine ise kardelen çiçeğinin soğuktan değil tam tersine yaşamış olduğu hayal kırıklığı sebebi ile üzüntüden karlar üzerinde boynunu bükmüş ve gözlerini kapamıştır.
Kardelen; kırılgan ve küçük bir yapıya sahip olsa da hayattaki tüm engellerin üstesinden gelebilmenin sembolüdür aslında. Bu sebeple ise yeniden doğuşu işaret eder. Umut ile bağdaştırılır bu nadide çiçek. Kişiye yeni umutların her zaman var olduğunu hatırlatır.
Evet sevgili okurlarım; bu hayatta kardelen çiçeği gibi olmak gerekir. İmtihan dünyasında her an her şey olabilir, türlü zorlukları yaşar çetin imtihanlardan geçeriz.
Mühim olan zorlukların üstesinden gelebilmek, yarınlara dair umudumuzu hiç yitirmeden çalışmaktır. Bir kardelen kadar zayıf ve narin olabilirsiniz hayatın acımasız sillesini yiyebilirsiniz, acı kayıplar da yaşayabilirsiniz. Maddi ve manevi açıdan güçlü olmamız, dimdik ayakta durabilmemiz gerekir. Yeri geldi mi küllerimizden yeniden doğmamız yeri geldi mi kardelen gibi üzerimizi örten soğuk kar tabakasını delip geçmemiz lazım.
Özelikle kız çocuklarımızın bir kardelen olması şart. Onlar başarmak zorunda. Okumak, bu hayata tutunmak, kendi ayaklarının üzerinde durmak zorunda
Kardelen olabilenlere sevgilerimi iletiyorum, umudunu koruyanları kucaklıyorum, her bahar yeniden tazelenebilenleri seviyorum… Güzel günler sizin olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.