Hepimizi derinden üzüntüye boğan acı depremin üzerinden günler geçti. Binlerce vatandaşımızı yıkıntılar arasında kaybettik. Nice çoklar azaldı, aileler yok oldu, çocuklar öksüz ve yetim kaldı. Ana babalar evlatlarını yitirdi. Acı üstüne acı…

Belki ateş düştüğü yeri yakıyor ama ulusça hepimizin yüreği kanadı. Hatta dünyanın dört bir yanından milyonlarca insan da acımıza ortak oldu.

Dünyanın en büyük kara depremlerinden birisi olarak gösterilen bu depremlerin yaralarını sarma vakti geldi. Evet ilk günden itibaren bölgede arama kurtarma ve depremzedelerin günlük yaşamlarını idame ettirmeleri adına çok güzel çalışmalara imza atıldı. Türk milleti bir kez daha yüce gönüllülüğünü ortaya koydu. Kumbarasındaki paraları veren, evindeki iki yorgandan birini gönderen aziz bir milletimiz var bizim.

Resmen tüm Türkiye Tek Yürek oldu. Bu güzel dayanışma bir kaçı hariç tüm tv kanallarının ortak yayınıyla devasa bir yardım kampanyası ile taçlandırıldı.

Çiftçimiz mazot parasını, askerimiz cebindeki harçlığını bağışladı. Kimi SMS ile destek oldu kimi milyonlarca yardımda bulundu. Güzel ve anlamlı bir geceydi. Allah birini bin yapsın Türkiye’m diyelim.

Bu yaralar elbette dayanışma ve paylaşma ile sarılacak. Karınca kaderince hepimizin depremden etkilenen, akşam zengin yatıp sabah her şeyini kaybeden, sevdikleriyle yatıp tanımadıklarıyla yan yana gömülen bu kardeşlerimizin acılarına ortak olmak, yaralarına merhem olmak gerekiyor. Nice badireleri birlik ve beraberlikle atlatmış milletimiz elbette bu zorlukların da üstesinden gelecek.