1788’de Avusturya, Osmanlı İmparatorluğu ile bir savaşın ortasındaydı. Avusturya ordusunun kendi kendine savaştığı Şebeş Muharebesi oldukça ilginç bir hal aldı. Tarihçi Charles Kirke, olayın 18. yüzyılda bir ordunun kendi kendine zayiat verdiği ‘kaydedilen en kötü tek olay’ olduğunu anlattı. Avusturya ordusu gece Karanşebeş kasabası yakınlarında ilerlerken, süvari ve piyadeler şarap içip sarhoş olduktan sonra birbirleriyle savaşmaya başladılar. Sarhoş askerler şakadan Türklerin kendilerine ateş ettiğini haykırdılar. Ancak bazı askerler bunun gerçek olduğunu düşündüler. Çok geçmeden ordunun düzenli yürüyüşü kargaşa ve paniğe dönüştü ve yol boyunca çatışmalar başladı. Şafak vakti, Avusturya ordusu Türk kuvvetlerinin yakınında olmadan binlerce zayiat verdi. Muhtemelen 10 bin kadar ölü ve yaralı vardı…

Ülke futbolumuzda son dönemde, birbirleri ile savaşan Avusturyalı askerlerden farksız durumda. Aynı geminin içerisindeki insanlar, sürekli gemiye bir delik açıyor. Tam bir şeyler düzelecek diyoruz. Birkaç gün sonra; yine erken konuşmuşuz diyoruz. Adeta bir bataklığı andırıyor…

Konyaspor, Rize deplasmanında uğradığı hakem depreminde düdük asmasını istediği hakemlerden Erkan Engin’i, şaka gibi bir hafta bile geçmeden, Trabzon-Karagümrük, ardından, Fenerbahçe-Göztepe, finalde ise Konyaspor-Gaziantep maçına vermek pimi çekilmiş bir bombayı futbolumuzun karanlığının içine atmaktan başka ne olabilirdi?

Zirvenin ilk üçünün maçına 3 gün arayla aynı ismin atanması için Pierluigi Collina falan olması lazım ki kimse itiraz edemesin!

MHK, 6 ay görevde kaldı ama Türk futboluna 6 asırlık zayiat verdiler. Türk futbolu özellikle Türk hakemliği ve güveni yerle yeksan oldu. Atamaları, kararları başlı başına ülke futbolunun en kötü yönetim biçimini gözler önüne serdi…

Birde ülke futbol bataklığında açan çok nadir bulunan 13 yapraklı bir lotus çiçeği kıvamında Konyaspor var. Yaşadığı tüm olumsuzluklara ve imkansızlıklara karşı temizliğini saflığını yitirmemiş bir Konyaspor. Ne ölümün soğukluğu yıktı onları ne de uğradıkları zulümler. Kendi doğrularını yaptılar. Tertemiz şekilde 61 puan aldılar. Fazlası olurdu. Belki engel olundu, Belki birileri istemedi! Orası muamma!

Gaziantep maçı öncesi yaşananlar kısaca bunlardı. Fakat oyuncularımız saha dışının kendilerini ilgilendirmediğini bir kez daha tüm ülkeye gösterdiler. Tertemiz bir galibiyet daha aldılar. Konyaspor-Gaziantep maçının son düdüğü ile birlikte Ferhat Gündoğdu’nun istifa ettiğini öğrendik. Şaşırdık mı tabi ki hayır! Bugün yarın yeni atamalar olur bir bakarız ki bugünü arar olmuşuz.

Maçın başından sonuna kadar, oynadığı üstün oyuna bir de rakibin, eksik kalması işleri çok daha kolay hale getirdi. Gollerin hepsi birbirinden güzeldi. Konyaspor ligi nerede bitirir bilmem!  Ancak bu yıl gönüllerin şampiyonu çoktan oldular. 60 barajını geçtiler. Muhtemeldir ki 70 barajını geçip bu şehre bir ilk daha yaşatacaklar. Bu kadar başarıya bu stadyum neden dolmuyor aklım almıyor! Belki oynanan tiyatrodan sıkıldınız! Belki yapılanlar ve yaşananlar sizi yıprattı. Fakat bir tane Konyaspor var! Üzerine pislik sıçramamış bir Konyaspor! Yalnız kalmayı hak etmeyecek kadar başarılı bir Konyaspor!

Maçın sözü; Zordur bataklık içinde temiz kalmak. Zulmün tam ortasında dimdik durmak.