Ayarsız
Bu sezon Konyaspor takımı bir hafta oynadığı oyunla yürekleri ağza getirirken, başka bir hafta oynadığı oyun ile aynı yüreklere su serpen bir görüntü çiziyor. Gerçek Konyaspor bu mu, önceki mi?. önümüzde ki maçlar belirleyecek. Yalnız şunu söyleyebilirim takımda ki o moralsizlik, sıkıntılı süreç, olumsuz hava iyiden iyiye rutine dönüyor ki bu asıl ihtiyaç olan bölümdü.
Aykut Kocaman hakkında olumlu ya da olumsuz eleştiri yaparken ortak fikrimiz şu idi Aykut Kocaman’ın hamle oyuncusu yok sağlam bir takımla sahaya çıktığı zaman oyuna müdahale edemiyor ya da beklenen kadroyu sahaya süremiyor hamleye bırakıyordu. Bazen sizin bu oyuncu neden kadroda yok dediğiniz oyuncu sonradan girdiğinde onbirde oynadığından çok daha fazla katkı sağlayabilir. Devre arasından en çok faydalanan takımlardan biri olduk. Birçoğumuz transferlerin gecikmesine kızsak da yapılan transferler önceki Aykut Kocaman dönemi gibi nokta atışı olmuş. Bu transferler ile artık kimsenin itiraz edemeyeceği on birleri sahada görürken alınan sonuçlar kötü olduğunda meşhur iki üç oyuncumuza ağır faturalar kesmeyeceğiz. Zira bu oyuncularımız artık her problemde laf söylemek için aranan isimler oldu. Bunun yanında özellikle hücumsal anlamda hocanın alternatifi güçlendi. Oyuncular yan mevkileri ile de alternatif sağlıyor artık iyi yada kötü sonuçlar için bahanemiz yok.
Bakmayın siz oyuna hükmettiğimize, zordur böyle maçları oynamak. Bir gol yediniz mi ne girdiğiniz pozisyona bakar insanlar ne verilmeyen gollerinize…
Ağır psikoloji altında çıktığınız maçta alınan bir puandan önemlisi, takım olmayı hatırladık insanlar neden berabere kaldık diye üzülse de kimse oynanan oyundan dolayı mutsuz ayrılmadı. Aslında ligin ilk yarısında bazı oyuncularımız mevkilerinde ki alternatifsizlikten gevşek maçlar çıkartmıştı. Thuram’ın takıma katılması Bajic’in silkelenmesine yardımcı olurken, Skubic’in kulübeye çekilmesi de takım düzenin oturmasına neden oldu. Artık seviye atlamak için ev sahibi avantajını kullanma vaktidir. Guilherme’ye bir parantez açarsak adından çok söz ettirecek bundan emin olalım.
Yayıncı kuruluşun inat edercesine maçları ‘cumartesi’nin uygunsuz saatlerine almasına rağmen bir fikstür avantajımızın olduğu gerçeğini unutmayalım. Önümüzde oynayacağımız 4 maçın üçünün evimizde olması evinde maç kazanamama problemini çözmeye de yardımcı olacaktır.
Yazımı noktalamadan önce tartışmasız Türkiye’nin en kötü proje ile çizilmiş stadı Antalyaspor stadı. Yetkililerin deplasman tribününden biri düşüp ölmeden bu sorunu çözmeleri gerekiyor öyle camekanla, kafesle falan değil kardeşim 3 kat deplasman tribünümü olur.
Yıkın orayı adam gibi tek kata çevirin stadınızdan insanlar nefretle değil güzel söylemlerle ayrılsın. Her Alanya Antalya maçlarında taraftara zulüm yapmaktan keyif mi alıyorlar merak ediyorum. Sabah 05:30’dan saat 12:00’a kadar insanları kontrol noktasında tutmak nedir? Bir Filistinli bile Kudüs’e girerken bu kadar eziyet çekmiyor. Alanya maçlarındaki kadar olmasa da yine şaşırmadık!
Bir iyi bir kötü ayarsız görüntümüzün artık olumlu anlamda değişeceğini düşünenlerdenim. Direkt rakip durumunda olduğumuz Ankaragücü ve Antalya maçlarından 4 puan başlangıcı gayet güzel oldu. Vakit, kırılmaya neden olmadan maç maç yukarı tırmanma vaktidir.
Maçın sözü; Hızlı yükselenlere herkes imrenir oysa en hızlı yükselenler toz duman, saman ve tüydür.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.