Şimdilerde 83 yaşında olan Almanya’da hoca ve oyuncu olarak toplamda 1000’den fazla maça çıkmış tek kişi olan Otto Rehhagel, 70’lerine merdiven dayadığında ama halen bir şeyler yapabileceğini tüm Dünya’ya göstermek istemişti. Teknik direktörlük yapmaktan vazgeçmeyen Otto Rehhagel, 2004 Avrupa futbol Şampiyonası’nda, Yunanistan spor tarihinin en önemli figürlerinden biri haline geldi. Turnuvaya: Tek galibiyet alsak yeter, önemli olan katılmaktı gibi klişelerle, hiçbir beklentisi olmadan gidip, kupayı alıp gelmişti. Fakat oynanan oyun dünya futbol tarihinde yeni bir anlayış başlatmış ve göze hoş gelmeyen futbolun belki de baş temsilcisi olmuşlardı. Bu anlayış sadece skora odaklanıp izleyenlerin adeta gözlerini kanatmaya yönelik bir anlayıştı. Yapılan iş oyunu kilitleyip yakalanan pozisyonları değerlendirmekten geçiyordu. Diziliş olarak 4-1-2-3 gibi görünse de 8 oyuncu kendi sahasından kolay kolay ayrılmıyordu. Sonraları bir çok takım bu anlayışı benimseyip ufak tefek varyasyonlar eklediler. O tarihten sonra ülkemizde işi abartan 4 stoperle maça başlayan, adeta takım otobüsünü kalenin önüne çeken takımlarımız olmuştu..

Malatyaspor takımı, kendinden oyun ve takım olarak güçlü takımlara karşı 5’li sert bir savunma ile tedbir alıyor. Kendi takımı dışında oldukça antipatik olan teknik direktörleri Sumudica, takımını oturtana kadar benzer uygulamaları G.Antep’te de yapmıştı. Sanırım ocak ayına kadar bu şekilde toplayacakları puanları toparlayıp siyahi atletik oyuncularla kadrolarına takviyeler yapıp ender çıktıkları akınlarda sonuca gitmeyi hedefleyecekler. Konyaspor-Malatyaspor maçında bu sezonun en keyifsiz ilk yarısını izledik dersem yanlış olmaz. Malatya, Konyaspor’u kilitledi. Kapalı değil, ekstra kapalı savunmalara karşıda kendimizi geliştirmemiz gerektiğini bizlere göstermiş oldular. İkinci yarı Konyaspor oyun üstünlüğünü ele aldı. Malatya’da geriye yaslandıkça yaslandı. Ancak kilit açılmadı. Bu tarz maçlarda ilk gol çok önemlidir. Gol geciktikçe psikolojik baskı artar, top ayağınıza dolanmaya başlar ve moraliniz bozulur. Dünkü karşılaşmada eğer ilk gol gelse bambaşka şeyler yazıyor olabilirdik. Kilitlenen oyunlarda devreye giren duran toplarda da etkili olamayınca, evimizde 2 puan kaybetmiş olduk.

Ligimiz enteresan bir lig.. 2 galibiyet alan takım zirvenin ortağı olabiliyorken, 2 mağlubiyetle orta sıraların karanlığına gömülebiliyorsunuz, bu yüzden şuan içinde bulunduğumuz puan durumu bizi yanıltmasın! Kaliteli bir kalecimiz, uyumlu ve ne yaptığını bilen geri dörtlümüz, vites yükseltebilen kanat oyuncularımız var, oyun anlayışı olarak, orta alan ve hücum oyuncularımız takımımızın vazgeçilmezleri, lakin kilit açmada sorun yaşıyoruz. Bu konu devre arasında hocanın en çok kafa yoracağı durumlardan biri olacak ve kapalı defanslara karşı oyunun belli bir döneminde sistem değişebilir mi?

Farkındalık adına Konyaspor’un ligin en güzel takımları arasında görmek bizi mutlu ediyor. Önceden çamur atanlar bile artık yavaş yavaş tebrik etmeyi öğreniyorlar. Engelliler günü vesilesiyle sembolik olarak da olsa, davet edip onlara bu hissi anlatarak bile olsa yaşatmak, gerçekten bu kulübü saha dışında da çok özel kılıyor.

Sosyal medyamız zirvede, takım zirve ortağı, Farkındalıkta zirvedeyiz geriye sanırım taraftar olarak da zirveye çıkmak kalıyor. Unutmadan Sumudica tribünlerle her zaman olduğu gibi etkileşim içinde oldu. Bu tarz yaklaşımlarda ahlaki olarak karşılık vermek bize yakışmaz, her etkiye tepki verilmez.

4 maçlık zorlu bir döneme giriyoruz, bu dönemden en az kayıpla yada kayıpsız çıkarsak ligin ikinci yarısı başka ufuklara yelken açabiliriz. Bazen böyle puan kayıpları durup, nerede hatalar yaptığını görebilmek için, yeniden başlayabilmek için bir vesiledir.

Maçın sözü; Başarısızlıklarımız başarılarımıza destek veren yardımcılardır.