Hatalar Oyunu

Bill Toomey 1964 yılında 25 yaşındayken olimpiyatların en yorucu oyunu olan dekatlon seçmelerine katılır. Seçmeler sonunda ilk üç rakibi olimpiyatlara kazanma hakkı kazanırken o, dördüncü olarak elenir. Ertesi gün hiç birşey olmamışçasına onu saha etrafında koşarken görenler Şaşkınca Bill’e bakarak ‘Olimpiyatlara katılma şansını nasılsa kaybettiniz, neden çalışıyorsunuz?’ sorusunu sorarlar O ise şu cevabı verir;  “1968 olimpiyatları için çalışıyorum.”

Bill Toomey 1968 Mexico City Olimpiyatları’nda altın madalyayı gururla göğsüne takarak birincilik kürsüsündeki haklı yerini disiplinli çalışması ve azmiyle alıyor...

İlhan Palut kendi kurmadığı bir kadroyu, bilerek ve kabul ederek Konyaspor takımını yönetmeye başladı. Düne kadar Fenerbahçe takımı dışında mağlubiyet almayan Palut ve öğrencileri ligde 2. mağlubiyetlerini aldılar.

Geldiği günden bu güne kadar zaman zaman düşüşler olsa da takım adına olumlu sinyaller gördük.

İlhan Palut’ta benim gözlemlediğim en iyi özelliklerden biri formayı hak ettiği anda oyuncuya formayı vermesi olmuştu. Fakat bu her zaman olumlu sonuçlanmıyor. Geçtiğimiz hafta asist yapan Amar, gol atan Levan bu hafta formayı aldılar. Onların kötü oyununa Cikalleshi’de ayak uydurunca ortada takımdan çok topluluk havası vardı.

Sivasspor maçında ilk yarı daha kontrollü bir oyun tercih edilse de iki farklı geriye düşülebilirdi. İlk golde hatası olsa da sonra ki üç dört pozisyonda kalesinde devleşen bir Sehic vardı.

İkinci yarıya hoca verdiği şansı değerlendiremeyen;  Levan, Amar, Cikalleshi yerine; Artem, Milosevic ve Sekidika ile başladı. İkinci yarının hemen başında takımımız bastırırken, Sivaspor bu bölümde geriye yaslandı. Konyaspor baskının sonucunda golü de buldu. Ancak futbolda çok sıklıkla olmasa da kırılma anlarında hep rakibe yaradı ve oyun sonuçlanamadı. Konyaspor’un çok baskılı oynadığı bir dönemde Abdülkerim’in yaptığı hata takımına gole maloldu. Yenilen ikinci golde sonra orta alana dinamizimi artırma adına Diamonde’nin girmesi doğru karardı. Kırmızı karta olan kısımda muazzam işler yapıp oyunu ele geçirdik . Sivas bu dönemde çok bunaldı. Kırmızı karttan sonra vakitte çok fazla olmadığından hoca doğal olarak Adil’i kenara alıp. Skoru bulmaya çalıştık ki bana göre bu hamlede doğru bir hamleydi. Basit ve etkisiz zamana geçirmeye yönelik kontralar yesek de oyunu şekillendiren taraf haliyle bizdik. Sivaspor tamamen skoru korumaya çalışırken, bu defa Diamonde’nin bireysel iki hatası penaltıyı ve mağlubiyeti getirdi. İkinci kez beraberliği sağlasak muhtemelen galibiyet golü de gelecekti. Ancak futbolu güzel yapan en güzel yanlarından biri de hatalar oyunu olması önceden birçok şeyin tahmin edilememesidir.

Sonuç olarak; Hocanın niyetinden, takıma kattıklarından, oyun planından ve oyuna galipken ve mağlupken müdahalelerinden oldukça memnunum. Bugün kötü sonuç alınsa da hocanın ve takımın önü açıktır. Genel gidişat iyi, hocaya güvenelim. Eminim ki 100 yılda kadroya katılan kendi tercihleri ile disiplinli ve özverili çalışmalarıyla çok daha etkili oyunlar sahada olacaktır. Bu yıl artık kaybedecek çok şey kalmadı. Ama önümüzde ki sezonlarda kazanılacak çok şey var, yılmadan devam etmeli, hocaya ve ekibine güvenmeliyiz.

Maçın sözü; Disiplin, gaye ile başarıyı bağlayan köprüdür.