ZAFER İRADEDEDİR
Berezina Nehri ile Minsk Voblastı arasında yer alan kent, eski bir SSCB ülkesi olan Belarus’ta bulunur. Ülkede, binlerce gölün yanında, bataklıklar bulunur ve ülkenin neredeyse yarısı ormanlarla çevrilidir. 19.Yüzyıla kadar esamesi okunmayan Bu şehrin en önemli markası ise 1973 yılında kurulan bir firmanın kısaltması olan Bate Borisov futbol takımıdır. SSCB dağılana kadar, 3 defa şampiyon olmuşlardır. 1996 yılında ise; takım yeniden şekillenir ve kurulur. 3 yıl içinde yeniden 1.Lig’de mücadele etmekle kalmamış ilk lig kupasını da almıştır. Takımın asıl macerası ise tam da o zaman başlar. Beyaz Rusya Ligi’nde ilk yarıyı lider kapatan Bate 15 defa mutlu sona ulaşmıştır. Ülkenin kupasını 5 defa müzesine götürmeyi başaran kulüp 8 defada ülkesinin süper kupasını kazanarak futbolda 28 kupa ile ülkesinin en başarılı kulübüdür. Öyle ki Avrupa kupalarında; 5 defa Şampiyonlar Ligi gruplarına kalmayı başarırken, 4 defa da bu sevinci Avrupa Liginde tatmışlardır.
Kuşkusuz Konyaspor kurayı çektiğinde, bu turda çekebileceği en deneyimli takımı çektiğinden, hali hazırda devam eden bir ligde hazır ve ülkesinde lider olduğundan maça temkinli bakmıştık.
Rusya Ukrayna savaşının olmasından dolayı, 2 maçında Konya’da oynanması, maç öncesi en büyük avantaj görünüyordu. Sanırım futbol tarihinde bunun başka bir örneği de bulunmuyor. Kendi evinde deplasman takımı olmak! Hele ki bir Avrupa maçında oldukça ilginçti. Karşılaşmanın ilk düdüğü ile birlikte, sahada adeta fırtına gibi esen bir Konyaspor vardı. Sanki Konyaspor değil de, Bate ilk resmi maçını oynuyordu. Bütün açık alanları kapatıyor sahada adeta bir Kartal gibi süzülüyordu. Gözlerin pasını silen bu harika oyunun, ilk meyvesini almak için 39.dakikayı beklemesi gerekecekti. Amir kaldığı yerden devam ediyordu. 2 oyuncuyu oyundan düşürmekle kalmamış tüm defansı üzerine çektiği anda topu Bytyqi ile buluşturmuştu. Oda bu ikramı geri çevirmemiş ve takımımızı öne geçiren golü atmıştı. Artık herşey daha kolay olacak derken 1dakika sonra Uğur Can ikinci sarıdan atılmıştı. Normalde ülkemizdeki takımlar bir kişi eksik kalınca skoru korumaya giderler. Devre arasına kadar 5 dakikalık kalan süreç Konyaspor’un 90 dakika boyunca bocaladığı tek yerdi. İkinci yarı Adil stoperi tamamlamak için Çekici ile yerini değiştirmişti.
İkinci yarı Konyaspor skoru korumak yerine, topu kullanmaya devam ederken, neredeyse sıfır hata ile oynuyordu. Takımımızın Road Runner’i Michalak kendisine verilen açık alanda Usain Bolt gibi süzülürken dakikalar 58’i tabela 0-2’i gösteriyordu. 3.golde ise bu sezon ziyadesiyle bu tür gollerini göreceğimiz Muric klasiği vardı. Leanardo Davinci tablosu gibi eşssiz bir vuruşla meşin yuvarlağı ağlara gönderiyor ve skoru tayin ediyordu. Sanırım 55 dakika 10 kişi ile bundan iyisi olamazdı. Turun kapılarını ardına kadar araladık. Fakat bitmedi. 2.Maç için büyük avantaj yakalarken disiplini elden bırakmadan tur biletini taraftarımız önünde almamız gerekiyor.
Öte yandan kadro derinliği, 3 kulvarda da etkili oyun görmek için, bir forvet alınması halinde muhtemel görünüyor. Ancak 3 kulvarda mücadele etmek gerçekten basit bir iş değil bu yüzden bazı dönemlerde inişli çıkışlı grafikler görmek bizi şaşırtmasın! Geçtiğimiz sezon 2 kulvarda çok zorlandığımız haftalar olduğunu unutmayalım. Artık taraftarımızda geçtiğimiz sezon ki tribün anlamında ki tırnak içindeki hayal kırıklığını yaşatmasın! Bu takım güzel şeylerin sinyalini ilk resmi maçında verdi. Artık bize düşen sonuna kadar bu takımın yanında olmaktan başka birşey değil. Öte yandan yayıncı kuruluşun da artık futbolcu isimlerini seslendirirken bize ve kendi işine biraz daha saygı duyup dersine çalışmasını bekliyoruz.
Maçın sözü; Zafer iradededir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.