Bugün bir farklılık yapalım istedim ve size güzel bir çiçeğin tanıtımını yapmayı arzu ettim. Neden diye sorarsanız, yaklaşık 1 aydır ekonomi gündemiyle yoğruluyoruz, yoruluyoruz. EYT idi, asgari ücret idi, yıl sonuydu, yılbaşıydı, zamlardı, fahiş fiyatlardı derken günden güne çok yoruluyoruz. Zaten ekonomik anlamda yıpranan toplumumuz bir de gündemden düşmeyen bu konularla yıpratılmakta. Hangi kanalı açarsanız açın gündem hep aynı; ekonomi.. Onun için biraz gündemin yorucu temposundan kaçmak biraz da hayatın devam ettiğine kendimi ikna etmek adına böyle bir karar verdim. Bugün sizinle Atatürk Çiçeği’ni paylaşmak istiyorum.

Türkiye’de tanınması ve yetiştirilmesine ön ayak olan Mustafa Kemal Atatürk’ün adı verilen anavatanı Meksika ve Orta Amerika olan bir çiçektir “Atatürk Çiçeği”.

28 Temmuz 1933' de Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan habere göre: "Chicago özel, geçenlerde Wanderbit Üniversitesi profesörlerinden Doktor Kirk Landın laboratuvarında muhtelif ameliyeler neticesinde kırmızı renkte bir çiçek elde edilmiştir. Profesör bu yeni çiçeğe isim ararken yanında duran ama Tarsus Kolejinde Atatürk'le tanışmış, ondaki tabiat bilgi ve ilgisine hayran olan bir diğer profesör bu çiçeğe Atatürk isminin verilmesini önermiştir. Ve bu öneri dünya nebatat dairesine iletilmiş ve Atatürk'ün yaptığı çalışmaların anlatıldığı toplantıda oy birliğiyle kabul edilmiştir" öte yandan bu kıymetli çiçek dünyanın her yerinde Atatürk çiçeği olarak bilinmekte ve üretilmektedir.

Kış aylarında kendini gösteren bu çiçeğin bu dönemlerde kırmızı taç yapraklarının arasında sarı çiçekler belirmeye başlar.

Hassas bir bitki olması nedeni ile özenli bir bakıma ihtiyaç duyar.

Fazla sulamaktan kaçınmalı ve toprağı kurudukça sulama yapılmalıdır.