Hafta sonunda Ankara’dan gelen bir arkadaşım ile nereye gidelim ne yapalım derken gazetede gördüğümüz haber üzerine kendimizi Karatay Belediyesinin lavanta bahçelerinde bulduk. Hemen peşin peşin ifade etmeliyim ki “ba-yıl-dım…”

Olağanüstü güzellikte bir bahçe… Mor bir dünya… Fotoğraf çekinenler, gelinler-damatlar, nişanlı çiftler, çocuklar, büyükler yaşlılar… 7’den 70’e herkes doğal bir stüdyo olan lavanta bahçesinde fotoğraf albümlerini zenginleştirmek için ellerinde telefonlar, fotoğraf makineleri oradan oraya gezip duruyordu.

Karatay Belediyesine bu güzelliği bizlere sunduğu için minnettarız. Lavanta bahçesine mutlaka gitmenizi tavsiye ederim.

Hazır yeri gelmişken Konya’mız son dönemde ne kadar da hızlı değişiyor, güzelleşiyor, kabuğunu kırıyor farkında mısınız? Eskiden sadece Meram Son Durak’a gider, konuklarımıza Konya’yı ve Meram’ı orada anlatmaya çalışırdık.

Ya şimdi?

Seçeneğimizi o kadar çoğaldı ki!

Meram’a gitseniz Meram Son Durak ve Tavusbaba’nın yanı sıra Dutlukır’daki Meram Millet Bahçesi, 80 Bin’de Devr-i Alem, Kozağaç, Trafik Park hatta Meram’ın kafeleri; mesela Huzur Kafe…

Geçin Karatay’a; Olimpiyat Parkı, Adalet Parkı, Şehir Parkı ve Hayvanat Bahçesi, şimdi de Lavanta Bahçesi hatta İsmil’deki muazzam termal tesisler…

Selçuklu’ya geçelim; Kelebekler Vadisi, Selçuklu Çiçek Bahçesi, Sille…

Yine Büyükşehir Belediyesinin hayata geçirdiği Japon Parkı, Türk Yıldızları Parkı, Ecdat Parkı, Panorama Müzesi, Bilim Merkezi…

Bir çırpıda sayabildiğimiz onlarca seçenek. Bazen kızanlar oluyor, şehrin kaynakları parklara bahçelere, festivallere yatırılıyor diye ancak bunun da bir ihtiyaç olduğu ortada. Şehrin insanlarının beton dünyadan kurtulacağı, iş yaşantısının, okul hayatının verdiği streslerden kurtulacağı atmosferlere ihtiyaç var. Hele ki pandemi döneminde bunun eksikliğini fazlaca hissetmişken.

Emeği geçenlere teşekkür ediyoruz. Biz farkında değiliz ama Konya her yaştan her kesimden insana hitap eden büyükşehir oldu. Bize düşen elimizdeki bu güzelliğin farkına varmak ve bundan en iyi şekilde yararlanmak. Gitmeyenler, görmeyenler bayram tatilini de fırsat bilip Konya’yı keşfetmeye başlayabilir.