Sümeyye Savaş

Sümeyye Savaş

YAŞANIR MI, GEZİLİR Mİ?

YAŞANIR MI, GEZİLİR Mİ?

Konumu, güzelliği, prestiji ve her detayları ile uğruna savaşlar verilen, şiirler yazılan, şarkılar söylenen şehir İstanbul...

Her türden insanları barındıran bu şehre mutlaka gidilmeli. Muhteşem tarihi yerleri, sanat kokan sokakları, büyüleyici manzaraları…

Gidip gezmeli fakat yaşamalı mı bu şehirde? Tüm güzellikleri çevre kirliğini, kötü insanları, fırsatçı esnafları görmezden gelmeye yeter mi?

Bence yetmez. Çoğu güzel özelliklerinin yanı sıra bir o kadar da göz ardı edilemeyecek bazı davranışlar ve etkenler; sakin bir yaşam isteyen, saygı bekleyen, geçim sıkıntısı çeken tüm insanları, özellikle de biz yerli milleti zorlayabilir. Tabii ki bu görüş objektif olup zorlu şartların üstesinden kolaylıkla gelebilen insanlara hayranım. Ne demişler;

İstanbul’da yaşamak farklı bir şeydir. İstanbul’u yaşamak farklı bir şey...”

****

Bayram tatilinde adına şiirler yazılmış, yedi tepeli İstanbul’daydık. Dizelerde İstanbul'un o eşsiz manzarası ve muhteşem atmosferi anlatılır. Ancak çok gezen mi çok okuyan mı bilir derler ya! Yaşamak, yaşayıp da görmek, İstanbul’un büyüsüne kapılmak, mistik kokusunu ciğerlerinize doldurmak, Eminönü’nde, Beşiktaş’ta, Beyoğlu’nda, Üsküdar’da, Kadıköy’de caddeleri, sokakları sindire sindire yaşamak gerekir.

Bazen de Orhan Veli gibi İstanbul'u dinlemek gerekir hem de gözleri kapalı…

*****

İstanbul’un güzelliklerini anlatmaya satırlar yetmez.

Peki İstanbul’da yaşanır mı?

İşte bu soruya cevap vermek çok da kolay değil. Trafiksiz bir günde bile şehirde gezmek adeta iller arası seyahat gibi. O kalabalık, insanı bile boğacak curcuna, trafik ve pahalılık.

Hele hele Anadolu’da görmeye çok da alışık olmadığımız fırsatçı esnaflar…

İstanbul bir taraftan büyülüyor diğer yandan boğuyor, sıkıyor.

*****

“İstanbul’da yaşamak mı, İstanbul’u yaşamak mı?”

Bu ikisi arasındaki fark gece ile gündüz, ak ile kara ve iyi ile kötü kadar keskin, cevap vermesi imkansız bir sualdir.

Taşıyla, toprağıyla, havasıyla, suyuyla, tarihiyle herkesi kendine aşık eden İstanbul’u önce okuyun, sonra gezin, kim bilir kısmetinizde varsa yaşarsınız elbet…

Aziz İstanbul’a dair yazımızı Yahya Kemal Beyatlı’nın şu güzel dizeleri ile bitiriyorum.

Sana dün bir tepeden baktım, aziz İstanbul!

Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer…

Ömrüm oldukça, gönül tahtıma keyfince kurul!

Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sümeyye Savaş Arşivi