Sıkıntısız bir sezon geçirmeyi özledik ne yazık ki..

Aslında Süper Lig’de mücadele verdiğimiz 20 sezon içinde çok azdır küme düşmemeye oynamadığımız sezon sayısı.

Bu sezonun ilk bölümünde yakalanan çıkış ise sürdürülemedi.

İlk yarının sonunda başlayan ve ikinci yarının başında devam edem eden düşüş ile ne yazık ki Konyaspor’un adı şimdilerde düşme adayı takımlar arasında gösteriliyor.

Üstü üste 6 maçtan galibiyet çıkaramayan ve bu maçlarda hemen hemen hiç futbol oynayamayan bir ekipte elbette teknik adam değişikliği gündeme gelirdi.

Gecikmeli de olsa İsmail Kartal ile yollar Beşiktaş ile ligde oynanan maçın ardından nihayet ayrıldı.    

Nihayet diyorum çünkü ne futbolcunun, ne de yönetimin artık hocaya inancı kalmamıştı.

Nasıl kalsın ki?

Kazanılan her maçın ardından ‘şöyle taktik yaptım, takımı böyle oynattım’ diye böbürlenen, kaybedilen maçların ardından ise oyuncularını hedefe koyan bir teknik adama futbolcusunun inanması mümkün mü? 

Çok etik bir davranış olmasa da İsmail Kartal’ı istemeyen yeşil-beyazlı futbolcuların sahadaki sessiz çığlığı bu sonu hazırladı.

Bakmayın İsmail hocanın giderayak; ‘futbolcularım beni şöyle seviyordu, ayrılmama çok üzüldüler’ demesine.

İnşallah bunun gerçekliğini de önümüzdeki maçlarda bambaşka bir takım sahada bularak göreceğiz.

Aslında ayrılık kararının birkaç hafta önce alındığını biliyorum.

Antalyaspor maçından sonra yolların ayrılmasını beklediğimiz İsmail Kartal ile 2 maçı daha kaybetme pahasına gereksiz bir şekilde yola devam etmenin acısını umarım sezon sonu yaşamayız.

İsmail Kartal sonrasında görev ligimizin genç teknik adamlarından İlhan Palut’a verildi.  

Listede çok fazla da isim yoktu aslında.

Camianın çok istediği Okan Buruk, sezon sonuna kadar çalışmak istemezken, adaylar arasında geriye İlhan ve Tamer hoca kalmıştı.

Yönetimin tercihi İlhan Palut oldu.

Aradığımız hoca İlhan Palut mu? Onu zaman gösterecek.

Hayırlı olsun demekten başka yapacağımız bir şey yok.

Mutlaka takıma bir hava katacaktır.

Yaşının genç ve ideallerinin olması avantaj.

Tecrübesizlik tek handikabı gibi gözüküyor.

Teknik direktörlük geçmişi çok uzun olmasa da, hem memleketinin takımı Hatayspor ile hem de Süper Lig’in güçlü takımlarından Göztepe’de ortalamanın üzerinde bir performans sergiledi.

Hataysapor ile 104 maçta 1.98’lik , Göztepe’de ise 47 maçta 1.26’lık puan ortalaması yakalayan İlhan Palut; 4-2-3-1’li dizilişi benimseyen bir teknik adam.

Hücum futbolunu seven genç çalıştırıcının ilk beyanatındaki sözleri ise heyecanlandırdı.

Allah başarısını artırsın.

Elinde sihirli bir değnek olmasa da şuan için özgüveni kaybolmuş bir takıma yapacağı dokunuşlarla can vereceğini düşünüyorum.

Bu nedenle de bugün Beşiktaş ile oynayacağımız kupa maçını ayrı bir heyecan ile takip edeceğim.

Kupada gelecek tur ve ardından alınacak Denizli galibiyeti ise camianın aradığı huzuru bulmasına yardımcı olacaktır.