Konyaspor tek yumruk olmalı
Gelenler-gidenler..
Hareketli ve bol tartışmalı bir transfer dönemi daha geride kaldı.
Geçtiğimiz sezonlarda transferde yükü sırtlayan yönetici Selçuk Aksoy’du..
Çokça da eleştirilmişti.
Hatta takımın son iki sezonda yaşadığı sıkıntı onun üstüne yıkılmıştı haliyle.
O da, onu sonuna kadar destekleyen Hilmi Kulluk’ta çok yıpranmış olacak ki yeni dönemde o çok eleştirilen Selçuk Aksoy yönetim dışında kaldı.
Kendi isteğiyle mi, Hilmi başkanın tercihiyle mi bilemiyorum ama bu hamlenin yapılması gerekliydi..
Selçuk Aksoy sonrası kulüpte ikinci adam görevine ‘Konyaspor’un abisi’ olarak değerlendirilen Ekrem Coşkun geldi.
Zaman dar, imkanlar kısıtlı ve sorunlar çoktu..
Gelecekte isminin Konyaspor başkanlığıyla anılmasını beklediğim Ekrem Coşkun’un kulübe neler kattığını-katacağını hep birlikte göreceğiz.
Konyaspor’da maddi sorunlar kadar camiada yaşanan iç çekişmelerde can sıkıcı.
Taraftar ve medya ile yaşanan sorunlar en çokta kulübe zarar veriyor.
Çünkü Konyaspor ötekileşen ve içine kapanan bir kulüp olmak yerine taraftarı ve medyasıyla büyük hedeflere doğru koşmayı tercih etmeli..
Yani Konyaspor artık tek yumruk olmalı..
Bu sorunlara transfer döneminde çok fazla eğilemeyen yönetimin kısa süre içinde yeniden özlenen birlikteliği sağlama adına gerekli adımları atacağını düşünüyorum.
Evet çok hareketli bir sezon öncesi geçirdik dedik.
Tepkilere rağmen sözleşme yenileyenler, sonra sözleşme fesihleri, Bülent hocanın ligin başlamasına 1 hafta kala görevi bırakması, gönderilmesi düşünülen isimlerin takımda kalması ve kalede yaşanan gereksiz transfer çılgınlığı bu döneme damga vuran icraatlar olarak öne çıktı.
Transferde beklenen adımlar atılamadı.
Buna maddi imkansızlık veya planlama eksikliği diyebiliriz.
Kadroya dahil olan 10 isimden Sehic ve Kravets dışında çokta dikkat çeken bir transfer olmadı.
Bence gelenlerden çok gönderilemeyen futbolcular en büyük sorunumuz oldu.
Yıllık maliyetleriyle kulübün sırtına yük olan Serkan ve Hurtado krizleri çözülemedi.
Hadi Hurtado noktasında bir şansımız var diyelim..
2 sezondur sakatlıklarından oynatamadığımız bir futbolcuyu farz edelim bu sezon oynatıp verim aldık.
Peki Serkan’ı ne yapacağız?
Karşılıklı blöfler ve hamleler sonrası takımda kalan Serkan’ın bu işten kazançlı çıkacağı görülüyor.
5 milyon maliyetli bir oyuncunun 1 sezon boyunca yattığı yerden para almasını ben sindiremiyorum.
Konyaspor’da bu dönemde kaleye yapılan transferler ise çok tartışıldı.
Şuan için lisans çıkarılan kaleci sayısı 5..
Serkan’ın kesinlikle kadroda düşünülmediği ifade edilirken Sehic dışında kalan 3 kalecinin de ikinci kaleci pozisyonunda olmadığı gayet net.
Kısacası o kadar kaleci transferi yapıp şuan için ikinci kalecisi olmayan bir takım durumunda Konyaspor.
Sehic’ın ceza alması veya sakatlanması durumunda kalede kriz yaşamamız kaçınılmaz gözüküyor.
Umarım Boşnak kaleci 40’da 40 yaparak bu endişelerimizi yersiz bırakır.
Gelelim takımın sezon başlangıcına..
Konyaspor 4.haftası geride kalan lige iyi bir giriş yaptı..
İlk haftayı maç yapmadan geçiren yeşil-beyazlılar, iki deplasman maçından golsüz eşitlikle, iç sahadaki tek maçından ise galibiyetle ayrılarak 5 puanla milli araya iyi durumda girdi.
Elbette bu durum zorlu maratonun geride kalan bölümü için ölçü olamaz.
Lige fikstür avantajıyla başladığımız gerçeğini göz önüne alarak değerlendirme yapmakta fayda var.
Oynadığımız 3 takımda şuan için bize göre hazır değil ve daha gerideydi.
7-8.haftalar gibi durumların netleşeceğini düşünüyorum.
Bu nedenle Konyaspor için yapacağımız değerlendirmeler sadece skor bazında olacağı için gerçeği yansıtmayacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.