Bir dönemler dilimizden düşmeyen “Zor dostum zor” diye bir şarkı vardı.

Bugünlerde nereye kafamızı çevirsek, kime kulak versek herkes halinden şikayetçi.

Hiç kimse durumundan ve gelecekten ümitvar değil.

Tamam sıkıntı büyük. Yarının ne olacağını hiç kimse kestiremiyor ama “Nereye gidiyoruz? Nasıl gideceğiz?” diye el ele verenimiz yok.

Biz yine üzerimize düşen görevleri, veballeri, sorumlulukları helal ve yasal yoldan rızkımız adına işlemeye devam edelim.

Önce iki okurumuzun iki ayrı konu ile ilgili düşüncelerini sizlerle paylaşarak başlayalım yazı konularımıza.

******

HÜDAVERDİ HOCAM HAKLI DEĞİL Mİ?

Prof. Dr. Hüdaverdi Yarar hocamız bakın içinde bulunduğu durumu nasıl özetliyor;

“Uğur Bey merhaba, pandemiyle ilgili lütfen bizlere de yardımcı olun.

Sokak hayvanı besleme, sigortasız tarım işçisi, tarlası olana serbest, ama tapuda arsa gözüken bahçe yapan, fide eken, kümesinde evcil hayvanı olana yasak.

Kaymakamlık onay vermiyor. Telefonlara cevap yok.

Fideler kurusun, tavuklar, civcivler ölsün mü?

Lütfen 2-3 günde bir izin bile olabilir.”

Büyüklerimizin hocama yardımcı olacaklarına inanıyoruz.

*****

OĞUZ BEY AKLIN YOLU BİR

Sıkı değil çok sıkı takipçilerimizden Oğuz Oğuz rumuzlu okurumuz ise, bizim kendi insanlarımız, çocuklarımız, gençlerimiz adına yüreğimizde taşıdığımız sıkıntıya bakın nasıl destek oluyor;

“Yasak saatlerde scooter kiralayarak trafiğe çıkanlar tespit edilebilir. Kayıtlarda vardır. Teknolojik olarak akşamdan sonra kullanılmaları, yasaklarda kullanılmaları ve trafiğe açık yollara inmeleri bile engellenebilir. Bazıları iki kişi biniyor. Bir kaza olsa yazıktır, günahtır.

Akşamüzeri iftardan sonra ( evimin balkonundan) karanlıkta, mahalle içi de olsa kalabalık bir cadde, dönel kavşakta 5-6 tanesini aynı anda gözlemledim.”

..............

Oğuz Oğuz rumuzlu okurumuza da hassasiyetleri için teşekkür ederiz.

******

VALİ ÖZKAN BEY, BAŞ MÜDÜR MUSTAFA

AYDIN VE DİĞER SORUMLULAR

Bu pandemi döneminde en az gürültü çıkartan şehirlerin başında Konya geliyor.

İnsanlarımız her ne kadar şartlardan zorlansalar da Allah muhafaza bir esnafın kendi yaşamına son vermesi gibi hayatta yaşanılabilecek en acı ve zor olayı KONYA’mızda yaşamıyorsak burada bizleri yöneten büyüklerimizin hakkını teslim etmemiz gerekir.  

Konya Türk basınında bu tür “kara haber” konusunda zaten mimli.

O yüzden üzülerek de olsa ülkenin farklı şehirlerinden gelen haberler içerisinde Konya olarak yer almadıkça kendi adıma, Konya adına mutlu oluyorum.

Önceki gün de Sayın Emniyet Müdürümüz Mustafa Aydın Bey ile şehirde başta sokağa çıkma yasakları olmak üzere trafik konusunda da pek çok konuyu konuştuk.

Biraz sonra aşağıda ortaya koyacağımız acı gerçekler karşısında bugün iyi gidiyorsak başta Sayın Valimiz Vahdettin Özkan Bey olmak üzere tüm görevlilere teşekkür etmek bizim de boynumuzun borcudur.

******

ŞİMDİ BUNA DEVLET NE YAPSIN?

Allah aşkına bu fotoğraf karesine dikkatlice bakar mısınız?

Bu ve buna benzer fotoğraflar ile video görüntüleri pazartesi günü saat 17 sularında bir dostumuzdan bize geldi.

Burası neresi?

Burası Aydınlıkevler, Kadın Doğum Hastanesinin önü.

Bu görüntüler Allah sizi inandırsın yılda iki defa bayram arifesinde bile böyle olmaz.

Şimdi bu durumda hangi görevliyi “görevinizi tam yapmıyor” diye eleştirebilirsiniz?

Sonuçta insanımıza yazık olmaya devam ediyor.

Ölümler alabildiğine devam ediyor.

Ama biz bu ölüm haberlerini bile kale almaz hale gelerek ruhsuzlaştık?

Yazık çok yazık.

******

VAKA SAYISI 5 BİN OLACAK

TURİZM AÇILACAK

“Vay efendim aşı yok” muş, “Yok efendim test sayısı azmış” (!) ... geçin bunlara yahu.

Sayın Cumhurbaşkanı ne dedi “vaka sayıları 5 bine inecek”.

Ardından Kültür ve Turizm Bakanı önceki gün müjdeyi verdi “Vaka sayıları 5 bine inecek”

Sonra ardından Sağlık Bakanı Bakanı basın açıklaması yapıyor ve hiçbir şeyi kabul etmeyerek müjdeyi yapıştırıyor “Vaka sayıları 5 bine inecek”

...........

Ve dün itibari ile basın yolu ile kamuoyu oluşturulmaya başlandı;  

Gelin ortak akıl ile oluşturulan bu alt yapı haberini birlikte okuyalım;

“17 günlük tam kapanma uygulamasının ardından önce okulların açılıp sınavların yapılması planlanıyor.

İkinci aşamada tek dükkân olarak tanımlanan kuaför, avukatlık bürosu ve küçük esnaf mekânlarının açılışı var.

Kafe ve restoranların ise üçüncü aşamada, masa sınırlaması ve dış mekân şartıyla açılması gündemde.”

................

Yani biz ülkeyi aşılı aşısız turizme açacağız.

“Onlara kapıyı açtık, ama sizin dükkanları kapadık” dememek için de bu saatten sonra her şey mubah baylar bayanlar.

Yeter ki turizm sezonu tam olarak açılsın.

Yeter ki gelsin paracıklar.

Ondan sonrası Allah kerim.

..........

Burada Sayın Bakan Koca’nın büyük vebali var da bir şey diyemiyorum.

Neden mi, yorumsuz sadece şöyle bir hatırlatma yapabilir miyim? 

Hatırlayalım.

İngiliz varyantı çıktığı zaman Sayın Bakan “Türkiye’de 100 küsur kişide rastlandığı” söyleyip kontrol altında olduklarını söylemişti.

Derken her taraf İngiliz varyantı oldu.

Geçtiğimiz hafta Sayın Bakan “5 kişide Hindistan mutantına rastlandı” dedi. Bunlar da kontrol altında idi.

Peki şimdi İngiltere’den gelecek Hindistan kökenli turistleri nasıl ayırt edeceğiz efendim?

Bazı okurlarımız Hindistan’dan Amerika’dan örnek verdiğimiz zaman bu ülke nüfuslarının bizden çok daha fazla olduğunu ve bizim de insanları yanlış yönlendirdiğimizi söylüyorlar.

İster inanın ister inanmayın.

Ama gerçek acı da olsa biz söylemek zorundayız.

Kanada nüfusunun 3 katı aşı temin ediyor ve vatandaşını aşılıyor.

İsrail nüfusunun bilmem kaç katı aşı temin ediyor herkesi aşılıyor.

Bizde durum ise Reis çıkıp postasını koymasa en yetkili Sağlık Bakanımız bile önce morallerimizi bozuyor sonrada çıkıp aşılamada yine ümit ve umut dağıtıyor.

Geçtik aşı işinden hiç değilse tedbiri elden bırakmasak diyoruz.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Kendinizi hayallerinize inanan, fikirlerinizi teşvik eden, tutkularınızı destekleyen ve içinizdeki en iyiyi ortaya çıkartan pozitif dostlarla çevreleyin

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Bu zor pandemi günlerinde yasakları delme adına uyanıklık peşinde koşmadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.