Bugün izninizle yazımızda yine şehrimizden ülkemizden ve dünyadan kendimize göre dikkat çeken konuları yorumlarımızla köşemize taşımaya çalışacağız.

*******

ADALET OLMAZ İSE HUZUR OLMAZ

Hep her yerde her zaman ADALET der dururuz. Haa bizi yönetenlerin de iki cümlelerinden birisi adalettir. Ama bizde artık şöyle bir kanat oluştu. İster kabul edin isterseniz kabul etmeyin. İnanan, Allah’tan korkan, kuldan utanan bir millet olarak “Adaleti kendimize göre yorumlar olduk”.

Oysa insanlığa örnek insan Peygamber Efedimiz ADALET ile pek çok şey söylemiş ama benim hemen aklıma gelenlerden bazıları, “Birbirinizi kıskanmayınız, birbirinize kin tutmayınız, birbirinize çirkin sözler söylemeyiniz, birbirinize sırtlarınızı dönmeyiniz, kiminiz kiminizi arkasından çekiştirmesin. Allah’ın kulları kardeşler olunuz...”

.............

“Cennetlikler üç gruptur. Bunlar: Âdil ve başarılı devlet başkanı, yakınlarına ve Müslümanlara karşı merhametli ve yufka yürekli olan kişi, ailesi kalabalık olduğu halde haram kazançtan sakınıp kimseden bir şey istemeyen adamdır.”

.............

Zira adalet ortadan kalkarsa, insan hayatına değer verecek bir şey kalmaz. "Allah, insanlar arasında hüküm verdiğiniz zaman, adaletle hükmetmenizi emreder."

................

Sabah, sabah bu kadar çoşmamın nedeni geçtiğimiz hafta sonundan beri içimi kemiren o görüntüler oldu. Tamam pandemi. Tamam olağanüstü dönemden geçiyoruz. Devlet imkanları ölçüsünde bir şeyler yapmak istiyor. Ama yeter mi bu? Evet yetmiyor. Tam vatandaşa daha da destek diyeceğiz ki o anda kayak merkezlerinden ne HES kodu ne mesafe ne maske kural tanımadan eğlenen insanlarIn görüntüleri geliyor.

Eeee nerede kaldı şimdi bizim ADALETİMİZ?

..................

Bizde ADALET yok da sanki dünyada var mı?

Alın dün okuduğum zaman çıldırdığım dahası korktuğum bir rapor;

“Uluslararası yardım kuruluşu Oxfam tarafından yapılan araştırmaya göre, dünyada en zengin 10 kişinin toplam serveti, koronavirüs salgını sırasında 540 milyar dolar arttı.

Oxfam'a göre bu parayla hem dünyada virüs yüzünden kimsenin yoksullaşmaması sağlanabilir hem de herkese yetecek sayıda aşı satın alınabilir.

Yardım kuruluşunun raporunda milyarderlerin toplam servetinin, G20 grubu ülkelerinin virüsle mücadele amacıyla yaptığı tüm harcamalardan fazla olduğu belirtiliyor.

Oxfam, hükümetlerden, "süper-zenginlerden daha çok vergi almayı" değerlendirmelerini istiyor.
Raporda hükümetlerin ekonomiye salgın döneminde sağladığı benzeri görülmemiş destek sayesinde hisse senetleri yükselir, milyarderlerin servetleri artarken, reel ekonomilerin yüzyılın en derin gerilemesi ile yüz yüze olduğu kaydediliyor.

Çalışmanın bulgularına göre dünya çapında milyarderlerin serveti 18 Mart 2020 ile 31 Aralık 2020 tarihleri arasında 3,9 trilyon dolar arttı. Bu meblağ halen yaklaşık 12 trilyon dolar....

.............

Yani diyorlar ki bu gidişle salgınla mücadelede zengin daha da zengin olacak fakir daha da fakir olacakmış. Ve bu iş 10 yıl böyle devam edecekmiş. 10 yıl sonra kim öle kim kala. Bakın bu iş böyle giderse yarın dünyada aşı isyanları da çıkar ekmek isyanlarıda demedi demeyin.

******

ÖMER ALİ ŞAHİNER’E BAŞARILAR MUTLULUKLAR

Evet bir Konya çocuğu, Şekerspor’dan yetişme, alın teri ile bugünlere gelen bir sevgili genç dost İstanbul yolcusu oldu. Transfer haberine Konya adına üzülürken Ömer Ali Şahiner adına çok sevindim. Genel anlamda Anadolu coğrafyasında bu topraklarda bir sıkıntı var. Maalesef biz kendi değerlerimize sahip çıkamayız, çıkmıyoruz. En ufak bir problemde en ufak bir sıkıntı kendi çocuğumuzu yerden yere vururuz. Ama elin adamını hep hoş görürüz. Onların hataları hep “trafik kazasıdır”...

Spordan siyasetine biz hep böyle yaptıkça elin adamı hem paramızı alır, hem gününü gün eder sonra da çekip gider, ardından bir de bize söver.

Allah için zaman zaman Ömer Ali linç edildi. Futbolun değişmez kuralı Ömer Ali için de işledi. Kader ağlarını aynı şekilde Ömer Ali için de ördü. Ama biraz akılı olduğu zaman şuna inanıyorum ki ÖmerAli, İstanbul’da hayatının en güzel günlerini geçirecek. 

Çok acıdır ki bu şehrin değerleri hep şehir dışına çıktıkça kıymetleniyor.

*******

BERA RAKAMLARLA ÇOK İYİ YOLDA

Mesela dün Haber merkezimizdeki arkadaşlar gazetemizin 4. sayfasında “BERA HOLDİNG BÜYÜYOR” diye bir haber yapmışlar. Bunu neye göre yapmışlar. BERA Holding’in sitesindeki resmi rakamlara göre.

Mesela ekonominin içindeki bir abimiz de bu haber yüzünden bize sitem ediyordu.

Üzüldüm gerçekten üzüldüm.

Mesela BERA Holding ile ilgili olarak yeni bir bilgi almıştım. Bu bilgiler KAP’a bildirildiği için, mahsuru olmadığı için sizlerle paylaşalım.

BERA Holdingin hisseleri dünyanın en itibarlı, en güçlü listelerinde başarı ile yer almış. Ve BERA Holding hisseleri yabancı sermayenin en uzun kalan ve tercih edilen hissesi olmuş. Yine son 52 haftanın değerlendirmesinde BERA Holding hisseleri 1.96 kuruştan 24 kuruşlara kadar yükselmiş.

Açık söyleyeyim bu yukarıdaki rakamlardan hiç anlamam. Borsa oynamam. Dolarım, avrom, altınım yok. Para pul işinden anlamam. Ama bu yukarıdaki rakamlar KAP’a bildirilen rakamlar. BERA Holding ile de hiçbir alakam yok. Haaa abimizin kızdığı gibi BERA Holding eski KOMBASSAN Holding’de de param hiç olmadı.

Ben sadece bir şey bilir onu söyler ve onu iddia ederim.

Mesela BERA Holding ile ile ilgili güzel bir gelişme daha. Kağıt sektöründe isim değişikliği ile KONYA KAĞIT AŞ. Olmuşlar ve yepyeni büyük yatırıma giriyorlarmış. Yöneticilerinin onayını almadan yazamam. Holding bu şehirde bu ülkede yeni yatırımlara hazırlanıyor. Şimdi bunlara sevinmeyelim mi yani?

BERA Holding, İTTİFAK Holding, ANADOLU BİRLİK Holding birer Konya değeridir. Birer Konya markasıdır. Ve artık bu isimler TÜRKİYE markası olmuş, kurumsallaşmış önemli markalardır. Bunlar iyi olursa önce Konya iyi olur sonra Türkiye olur. Benim hiç birinde ne param var ne de birinci dereceden bir çalışanım var. Ama bu kurumlar ve diğer örnek kurumlarımız da işletmelerimiz de her iyi gelişme hepimize iyi dönüş yapar, her kötü gelişme de aksi bir biçimde hepimize girer. Bu holdinglerin en ufak sallanması bu şehirde binlerce insanımızın işsiz kalması demektir. Akıllı olalım. Akıllı… Dedikodu ile kızmakla, öfkeyle, geriye dönük hesaplaşmalar ile bir yere gidemeyiz. Bakın bu kurumların kurucu örnek isimleri hâlâ şükranla, dualarla anılıyor. Allah aşkına bir Haşim Bayram, bir rahmetli Seyit Mehmet Buğa olmak bu kadar mı kolay? Hele Recep Konuk olmak… 1999 yılında göreve geldi, kimseden tek kuruş almadan tamamen kendi vizyonuyla kaynak oluşturarak 45 tesis yaptı, 14 bine yakın insana da ekmek veriyor. Ama biz ne yapıyoruz? Kendimizden ve ailemizden başka kimsenin karnını doyuracak bir iş yapmadan, sorumluluk almadan milletin derdiyle dertlenmeden bir anda bu insanları bu değerlerin eserlerini çamura gömüp, çöpe atıveriyoruz. Aslında onlara hiçbir şey olmuyor biliyor musunuz?

Kendimize yazık ediyoruz. Kan kaybediriyoruz kan. Benim yaşım oldu 60. Ama bu şehrin bu ülkenin daha çok görüp göreceği 60 yıllar var inşallah.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Neyi çok bekler ve umarsan o senden uzaklaşır. İstediğini almak için değil verilene razı olmak imtihandır.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ? 

Sokakları, kaldırımları maske çöplüğüne döndürmediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz