Cambaza bak cambaza

Ne olursunuz bugün bizim yazımızı okumadan önce, bize kızmadan önce empati yapmanızı rica ediyorum. Dahası sizlere yalvarıyorum.
Siz bizim yerimizde olsanız ne yazarsınız?
Ama öyle işkembeden atmak yok.
Öyle sosyal medyadaki fake hesaplarından sallamak gibi sahte kahramanlık da yok.
Yazdığınız her kelime önce Konya il sınırları içerisinde işin resmi kanadı yani devlet kanadı olarak Valisinden, Emniyet Müdürlüğü ve devletin istihbaratının tüm birimlerinin hepsine, Cumhuriyet Başsavcılığına, geçelim işin siyasi bölümüne Belediye Başkanlarımızdan başta Ak Parti teşkilatları olmak üzere tüm siyasi partilerin yetkili ve takipçilerine, geçtik oradan sanayicisinden sade vatandaşına kadar bütün bu yelpaze size anında “suç duyurusunda bulunabilecek” şekilde iken siz olsanız her gün ne yazarsınız?
(Tabii daha yazılarımızın her gün takip edilerek arşivlendiği özel merkezlerin süzgeci hariç)
Veeee sadece yazıyı yazmakla kalmayacaksınız, okurlarınız takipçileriniz resmi veya sivil hem sizi yorumlayacaklar veya her an sizinle birebir görüşecekler.
.........
Haydi gelin bugün yazın.
Ne yazarsınız?
Ya da neleri ne kadar yazabilirsiniz?
Sıkı ise yazın, haydi bakalım!
Söyleyin kimin gönlüne göre yazayım?
Baştan söyleyeyim bizim patronun Mustafa Bey’in benden habercilik konusunda şartı mı diyeyim yoksa isteği mi diyeyim iki özel durumu var.
İlk gün dedi ve her fırsatta diyor;
“Uğur abi yaptığın habercilik; bir yasal olsun, iki helal olsun…”
......................
Aldık kabul ettik.
Laf salatasını bırakıyoruz ve kitabın ortasından yazmaya başlıyoruz,
*******
EKİMİ, KASIMI GÖREBİLİRSEK
Virüs aldı başını gidiyor. Devlet önümüzdeki günlerde duruma biraz daha sıkı tedbirler getirebilir. Ama bu iş asla ve asla yeniden sokağa çıkma yasakları olmaz.
Herkes sokağa çıkacak.
Pandemide Konya için sizinle güzel bir gelişmeden söz edelim o zaman.
İlk günlerden sonra virüs şehrimizde pik yapmıştı.
Ve son günlerdeki takipte şu görüldü ki tekrar bu noktada stabil durum elde edildi. Yani sayı aynı rakamlarda bir noktada birleşti, durdu. Yeni yükselmeler yok.
Bu böyle giderse önümüzdeki günlerde inşallah (Hep inşallah demeliyiz) küçük de olsa düşüş görülebilir.
Yalnız bu sıcaklarda bu rakamları gördük yaaa.
Ekimde Kasımda herkes kendini kollamalı.
Dostumuz Ali Dikilitaş “Ekim, kasım için ceset torbalarınızı hazırlayın” demiş. Allah muhafaza, Türkiye Cumhuriyeti Devletinde asla bu durumları yaşamayız. İnşallah.
*******
SAĞLIK İL MÜDÜRLÜĞÜ
YENİDEN ORGANİZE OLUYOR
Evet belli bir kesim Sağlık İl Müdürlüğü’nün son dönemi iyi yönetemediğini bağıra bağıra dile getiriyor.
Bizim bu güne iyi ya da kötü gibi deme şansımız yok.
Tek bildiğimiz bu yine sizler için SON DAKİKA bilgisi olacak, Sağlık İl Müdürlüğü daha hızlı hareket etme adına muhtemelen bu hafta içerisinde “Bilgi hattı”, “Çağrı hattı” gibi hatlar ile işi hızlandıracak.
*******
SAĞLIKTA SAĞLIKÇI KALMIYOR Kİ
İnsanlarımızda ölü ve vaka sayısı her gün öyle korkutucu durumda artıyor ki kimsenin kimseye bakacak hali kalmadı.
Peki bu durumda sağlıkçılar ne durumda?
Sağlıkçılar da bizler gibi tek tek yatağa düşmeye, karantinaya alınmaya başladılar.
Bu insanların hali perişan. Tabii ailelerine de bulaştırıyorlar.
Sağlıkçılar tek tek eksilince hastanelerdeki sağlık personeli de dolaylı olarak azalıyor.
Hani biz hep kızıyoruz ya.
Sistemdeki eksilme bayağı ciddi bir boyuta ulaşmış durumda.
*******
İLAÇ SIKINTISI BİTECEK
Belki biz sizlerden bizlere ulaşan kötü iç karartıcı bilgilere göre yorumlar yapıp köşemize taşıyınca siyasiler ve sağlıkçılar üzülüyordur.
Biz asla bu dostlarımızı üzmek istemeyiz.
Ama gelinen noktada karantinaya alınan insanlara bile ilaç bulunamaz, zamanında verilemez boyutta.
İşte Konya bu konuda çok büyük bir hamle yapıyor ve en geç bu hafta içerisinde Konya’da artık ilaç sıkıntısı diye bir şey söz konusu olmayacak.
*******
CAMBAZA BAK CAMBAZA
İstersek ulusal yazarız diyoruz yaa.
Buyurun bu bölümü birlikte okuyalım.
Evet durduk yerde yine idam konusu işlenmeye başladı farkında mısınız?
İktidar partileri muhalefet, televizyonlara çıkanlar köşe yazanlar memlekette her şey bitti sıra idama geldi öyle mi?
Dün bir abimiz paylaşım yapmış
Dolar 7,500...
Avro 8,900...
İşsiz 10,5 milyon...
Mutfakta enflasyon %30....
Merkez Bankası rezervi ekside
..............
Bizim duyduklarımız bildiklerimiz;
Eğer hükümet pandemi nedeni ile esnaf ve sanatkara destek olmasa kapatılan işyeri sayısı hızla artacak.
Borçluların umudu pandemi nedeni ile çıkacak yeni bir af yasasında. (Ki bu mutlaka çıkar)
Buna rağmen iş yerlerini kapatanlar var
İnsanlar kredi taksitlerini ödeyemez duruma düştüler.
Bankalar (özellikle de özel bankalar) yine alacak meselesinde şahinleştiler.
Her şeye rağmen okullar açılacak. Bu noktada ısrar var.
Okulun açılma mantığı ne ise?
Sen koca koca üniversitelilere okulları kapat. Minicik yavrulara okulları aç.
.........
Ve gelin resmisinden özeline tartışalım “İdam olsun mu olmasın mı?”
Size diyoruz ya “ya biz bu dünyada değiliz ya da birileri Mars’ta!”
*******
BUNUN VEBALİ KİMİN?
Bir baba birinin vasıtası ile bize ulaştı.
Baba işsiz.
Eşi evlere temizliğe gidiyor.
Babanın üçü erkek biri kız çocuğu var.
Eskiden esnaf imiş ve işler durmuş borçlar icralar gelmiş ve dükkanı kapatmış.
Her işi yapmaya hazır.
Ve en küçük evladı kızı bu sene okula başlıyor.
Öğretmen çağırmış “Ya laptop ya da bilgisayar alın. Çünkü uzaktan eğitim olacak!”
..............
Bu babanın yerine empati yapın.
Baba Allah’tan korkmasa canına kastedecek ve bu olay sıradan bir intihar vakası diye kayıtlara geçecek.
Sayın Bakan Selçuk, eğitimin neresindeyiz?
Konya Karatay’daki bu olay Ankara ve İstanbul’dan görüldüğü gibi değil.
Çok büyük bir vebal altındasınız.
Benim görevimde bunu hatırlatmak.