Davutoğlu'nun koptuğu an!...
Allah’ıma şükürler olsun nasıl hızlı bir hafta sonu, nasıl koşturmalı ve oradan oraya yetişmeye çalıştığımız bir dün geçti anlayamıyorum. Sağlıklıyız, huzurluyuz, özgürüz... Bundan büyük bir nimet olur mu?
Bu satırları sizlerle paylaşmak için bilgisayarın karşısına geçtiğimiz anki mutluluğumu anlatamam.
Niye?
Çünkü dolu dolu yaşamaya devam ediyorduk.
İzninizle önce hafta sonundan kalan küçük notlarımıza bakarak yazımıza başlayalım.
KENT PLAZA’NIN YÜRÜMEYEN YÜRÜYEN MERDİVENLERİ!
Pazar günü akşam saatlerinde bir okurumuz fotoğrafını da göndererek şehir için de benim için de son derece modern ve güzel AVM’lerimizden Kent Plaza’nın açık otopark bölümündeki yürüyen merdivenlerden birisinin yani çıkış yapılacak merdivenlerin çalışmadığından şikayet ediyordu.
Şimdi diyeceksiniz ki “eskiden yürüyen merdiven mi vardı?”
Vallahi ben bir şey diyeyim mi?
Ama 80’li yıllar mı 90’lı yıllar mı tam hatırlamıyorum İdmanyurdu çarşısının merdivenleri dahi yürüyordu.
Belki kısa süreli bir sorun yaşanmıştır ve onu da Kent Plaza’nın yöneticileri çözmüştür diyerek bu bölümü noktalıyoruz.
KULE SİTE OTOPARKINDAKİ DİLENCİLER
Cumartesi günü de bir diğer büyük ve ünlü alışveriş merkezimizin otoparkından şikayet geldi. Burada da elinde mendil olan yanında çocuklar olan dilenciler varmış. Güvenlik görevlisi bir kapıdan çıkartıyormuş onlar diğer kapıdan giriyormuş. Bu işler böylesine büyük ve güzel kurumlarımıza gerçekten sorun çıkartıyor ama sonuç ortada işte.
MERAM YENİ YOL NİYE KİLİTLENDİ?
Dün ikindi saatlerine doğru cep telefonumuza, e-mailimize ve haber merkezimizin santraline Meram Yeni Yol’daki kapatılan bölümden şikayetler başladı.
Meram Yeni Yol, Konya’nın bilin bilmeyin en kilit yollarından birisidir. Sadece Lastik Durağı’ndan Meram’a kadar olan bölgede şehrin en büyük ve iki önemli fakültesi vardır. Biri Eğitim Fakültesi diğeri ise İlahiyat Fakültesi…
Biraz daha ilerlerseniz Konya’nın sağlıkta en büyük, en çilekeş hastanesi Konya Eğitim Araştırma Hastanesi vardır. İki durak geçtik mi Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörlüğü ve fakülteler vardır. Meram Yeni Yol’un ana üstünde de Eski Yol ile Yaka’ya bağlayan bölümlerinde yine okullarımız ve ne acıdır ki dolup dolup taşan kafelerimiz mevcuttur.
Kısaca bu yol öyle klasik protokol yolu, Meram’a giden turistik yol olmanın çok ötesinde İstanbul Yolu’ndan daha riskli, dar ve zor bir yoldur. Bu yol sizlerden bize ulaşan bilgilere göre KOSKİ’nin altyapı çalışmaları nedeniyle belirli bir saatte trafiğe kapanmış. Dahası trafik felç olmuş, tabi insanlar da perişan. Yetkililere buradan rica edelim. Acil, alternatif çözüm üretmez iseniz sabah akşam bu at bu arabayı çekmez.
GELELİM SAYIN DAVUTOĞLU’NA
Evet dün sabah bir grup meslektaşımız ile Sayın Ahmet Davutoğlu’nun Meram’daki konutunda idik. Meslektaşlarımız ile 3 saati aşkın bir süre Sayın Davutoğlu’nu dinledik. Hiç sıkılmadık desek abartmamış oluruz. Üstelik Sayın Davutoğlu geçmişte yaşadıklarını anlatırken hiç sinirlenmiyordu. Hiç öfkelenmiyordu. Aksine sıkıntılı konulara girdikçe tebessüm ediyordu. Ama bizleri bilgilendirirken yaşanmışlıkları anlatırken mümkün oldukça da bunları yazmayın diye rica ediyordu.
Çünkü siyasetin gerilmesini istemiyordu.
Çünkü geçmişte yaşadığı bazı olaylara hâlâ vefa gösteriyordu.
Ama taaa ki bir yerde film kopuncaya kadar,
İnanın o film kopmuş.
Ne zaman mı kopmuş?
“Dolandırıcı” suçlamasına kadar.
O suçlama fişi çektirmiş.
Sayın Davutoğlu’nu dinlediğiniz zaman hak da veriyorsunuz.
Kırgınlığını da anlayabiliyorsunuz.
Ama bu siyaset böyle çok iğrenç bir şey.
Siyasetten beklentiniz ne diye önce düşünmek gerekir.
Ben şahsen dostlarım ile aile fertlerim ile ülkenin hep iyi olmasını istiyorum. Şu bu beni hiç ilgilendirmiyor.
Çünkü çatımız bir.
Hiç kimsenin siyasi hesabı, maddi manevi duruşları fert fert bizi ilgilendirmez.
Yeter ki ülke olarak güçlü olalım.
Yeter ki birlik beraberlik içerisinde olalım.
İçeride tek yumruk dışarda balyoz olalım.
Bizim bizden başka dostumuz olmadığını görmeyen, bilmeyen var mı?
Siyasiler hep birbirleri ile oynaşır dururlar.
Bu 40 yıl öncede böyleydi şimdi de böyle olacak.
Yarın, bir gün, Türk siyasi hayatına Ali Babacan Bey de girecek.
Daha yeni siyasi isimler konuşulurken millet yine sen ben derdine düşerken olan bu garip millete olacak.
Allah için kimi dinleseniz herkes haklı ve herkes doğru.
Tek haksız ve yanlış yapan millet!!!
Yanlışının bedelini de ödeyen millet.
Sizce de öyle mi?
Buna inanıyor musunuz?
Açık ve net söyleyeyim bizler ve bizi yönetenler bu garip hesabı kitabı olmayan temiz milletin duaları ile ayakta duruyor.
Ömrümüzün sonuna geldik hâlâ siyaseti öğrenemedik gittik.
Belki de kendisini sürekli yenileyen ve hızla geliştiren siyasete ayak uyduramıyoruz.
O yüzden de dün sabahtan bu yana saatler ilerledikçe canım sıkılıyor kafam karışıyor.
Ve bu satırları yazmaya çalışırken de düşündükçe, düşünürken de aklıma gelenleri yazamadığım için yine ve yine kendime kızıyorum hem de çooook kızıyorum.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Geleceği merak etme, nasıl olsa gelecek. Ama geçecek olanı iyi düşün, çünkü aklından silinmeyecek.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Bakkaldan, marketten çıkınca kapı önünde mola verip yanımızdaki ile sohbete dalmadığımız ve arkadan gelenlere yol açabildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.