Uğur Özteke

Uğur Özteke

Devlet Pandeminde Zorlayıcı Değil Kolaylaştırıcı Olmalı

Devlet Pandeminde Zorlayıcı Değil Kolaylaştırıcı Olmalı

Bir taraftan dört bir yandan etrafımızı saran hastalık, diğer yandan insanların ekonomik gelecek adına düştükleri büyük kaygı... Yuvarlanıp gidiyoruz.

Allah beterinden saklasın.

Cenab-ı Allah’ım bugünlerimizi aratmasın.

Yapacak bir şey yok.

Elimizden de bir şey gelmiyor.

Büyüklerimizin dediklerine uyacağız ve Allah’a daha çok dua edip kendisine sığınacağız.

..............

İzninizle küçük küçük sizlerden gelen yorumlarla bugünkü yazımıza başlayalım.

******

YAYA GEÇİDİNDEKİ YAYALAR

Konyalı Hasan rumuzu ile dünkü yazımıza yorum yapan okurumuz şöyle diyordu;

“Özellikle Adalhan Kavşağında neden yayalara araçlar yol vermek zorunda? Zaten kırmızı ışıkta bekleyen araç, yeşil yandığında yoluna devam edecek. Bir zahmet yayalar da kendileri için oluşturulmuş yaya geçitlerinden geçsinler, olur olmadık yerde karşıya geçmeye çalışmasınlar. Yollar yayalar için değil, araçlar için yapılmıştır. Herkes kurallara uymak zorundadır. Nasıl araç kırmızıda bekliyorsa, yayalar da trafiğin durmasını bekleyecek, öyle geçecek karşıya.”

..........

Konyalı Hasan Bey’e yüzde yüz katılıyorum. Koskoca araçlar kırmızı ışıkta bekliyorsa kusura bakmayacak yayalarımız da kırmızı ışıkta bekleyecek.

Ben demek ki ne demek istediğimi tam olarak ifade edemedim.

Durum şöyle;

Mesela malum Esnaf Odaları Başkanlığının önünde yaya geçidi var değil mi?

Bu yayalara yol verme kanunu çıktığı zamanlarda polislerimiz bile mesela bu söz konusu yerde bekliyor ve araç sürücülerini uyarıyorlardı.

Yine Adalhan Bölgesinde mesela Nalçacı’dan geliş yönünden sağa dönüşte kırmızı ışık yeşil ışık yok. Ve bu noktada yaya geçidi var. Burada yaya geçidinde yola adım attığınız zaman araç sürücülerimizin durması gerekiyor değil mi?

Yine aynı bölgede İhsaniye’den gelip Form’a gidiş için sağa dönüşte kırmızı ışık yok. Aynı şekilde yayalara da kurullar gereği durup yol vermek zorundayız.

Ben belki bu durumu dün tam izah edemedim. Ama bugün konu anlaşılmıştır diye düşünüyorum.

******

KONYA ŞEHİR COİN’İ

Oğuz Oğuz rumuzlu okurumuzda önceki gün yazımıza şöyle bir yorum yapıyordu

“Konya Büyükşehir Belediyesi dijital para çıkartacaktı. Adı da Konya Şehir Coin olacaktı. Yatırımları ve maaşları Konya Şehir Coin ile yapacak, ekmek alırken "Kaç Konya Şehir Coin'i ?" diye soracaktık. 6 aylık çalışma yapılmış, 1 yıl içinde piyasaya sürüleceği ve halk stok yaptıkça Bitcoin, Ripple, Eterium gibi değerleneceği lanse edilmişti. Akıbeti nedir? Bilgi alabilir miyiz? Karşıyaka Coin çıktı, yakında Fenerbahçe Coin de çıkar. Konya geri kalmasın.”

...........

Büyükşehir’in Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanlığı bu konuda muhteşem gidiyor.

Hangi konuda ne sorarsak soralım her şey süratle ve şeffaf olarak ortaya konuyor.

Bu okurumuzun sorusunu da yönelttik ve şu cevabı aldık;

“Bu çalışmaya pandemi dolayısıyla ara verildi. Pandemiden sonra tekrar süratle değerlendirilecek”...

.........

Evet kim ne derse desin. Herkes ne kadar iyi niyetle ve fedakarca çalışırsa çalışsın pandemi olayı büyük bir olay ve bazı çalışmaların ötelenmesi de son derece doğal.

*******

ŞEHİR HASTANESİNDEKİ SON DURUM

Hafta başından bu yana bize ulaşan bilgilerde Şehir Hastanesine koronalı hasta alındığı yönünde idi.

Biz bu konunun doğruluğunu yine birinci ağızdan net ve doğru olarak almak istedik.

Aldığımız net ve kesin bilgi şu şekilde;

“Şehir Hastanesine 24 yataklı Covid-19 pozitif tanılı ama acil ameliyat olacak olması gereken hastalar için yeni bir bölüm oluşturulmuş.

Yalnız burada en çok dikkat edilmesi gereken ve önemli bölüm şu, ‘Bu hastalar diğer hastalardan tamamen izole edilmiş.’

Yani koronalı hasta ile normal hastanın birbirini görme ya da aynı bölümde olma ihtimali sıfır.

Peki bu alınan hastalar kimler?

Bu hastalar hemen ameliyata alınmaları gereken hastalar.

Ayrıca şunun altı bir kez daha net olarak çiziliyordu “Şehir Hastanesi diğer hastanelerimiz gibi kesinlikle pandemi hastanesi değil”

...........

Bu uygulama Sağlık İl Müdürlüğü tarafından hastalarımız için son derece iyi olmuş.

Çünkü vatandaş acil olarak ameliyata alınması gerekiyor.

Ama Covid hastası diye ameliyata alınmıyor.

Adamcağız Covidden ölmeyecek ama hastalığından ameliyat olamadığı için hayatını kaybedecek.

Vatandaşlar arasında hafta başından bu yana ağızdan ağıza yayılan bu durumu da net bir şekilde sizlerle paylaşmış olduk.

******

DEVLET BİZİM DEVLETİMİZ AMMA VELAKİN

Asla yanlış anlaşılmaya sebebiyet vermem. Kabul de etmem. Bu devlet bizim devletimiz.

Ancak pandemi süreci ile resmi kurumlarda çalışma temposu ile vatandaş nezdinde bir olumsuz hava var. Düne kadar buna asla inanmıyordum.

Ancak dün sabah bir yakınımızın birebir yaşadığı olay ile aylardır savunduğum ve kabullenmediğim konunun doğruluğu konusunda susmak ve pes etmek zorunda kaldım.

Bakın dün yaşanılan bir konuyu sizlere dilimin döndüğü kadar aktarayım kararı yine siz verin.

Olur ya belki ben de yanılmışımdır.

.........

Vatandaş pasaport çıkartmak için ilçe nüfus müdürlüğüne gider.

Burada sistem gayet güzel çalışmaktadır.

Yatıracağı harç pulunu da internetten söylenen bankaya yatırmıştır.

Müdürlükteki memur son derece çalışkan ve güler yüzlüdür.

Ancak işlem sırasında internetten gösterilen konunun eksik olduğunu işlem yapamayacağını müdürlüğün bahçesinde duran seyyar PTT’ye para yatırılmasını ister.

Vatandaş gider parasını yatırır. İşlem tamamlanır.

Ama vatandaş çift para ödemiştir.

Memur yine gayet iyi niyetli olarak bankadan yatan paranın kağıda döktürülmesi halinde vatandaşın parasını Maliye’den geri alabileceğini söyler.

Vatandaş gider bir fotokopici bulur.

Parayı yatırdığını dair görüntüyü kağıda döktürür.

Gelir Müdür Bey’e onaylatır.

Oradan dolmuşa biner Maliye’ye gider.

Birinci kata çıkar işlemini yapar.

Görevli belli işlemleri yaptıktan sonra vatandaşın bu kez aşağı kata inip sıra almasını ve sırası geldiği zaman da bu evraklara bandrol yapıştırılmasını ister.

Vatandaş bir kat aşağıya iner.

Sıra alır.

Sıranın kendisine gelmesini bekler.

Bu kez kağıtlara bir başka görevli de bandrol yapıştırır.

Vatandaş tekrar yukarı kata çıkar.

Bandrollu kağıtları teslim eder ve tekrar inip binayı terk eder.

...........

Tamam pandemi süresince devlet kurumları sınırlı sayıda personel ile çalışmaktadır.

Personel iyi niyetli ve gerekeni yapmaktadır.

Ama bir iş için yukarı çık sonra aşağıya in sonra tekrar çık.

Yahu bir bandrol için bu dönemde yaşlısı genci, kadını erkeği hastası hiç mi düşünülmez?

Hani bürokrasiyi kaldırmıştık.

Bu mu bürokrasinin kaldırılmış hali?

Dün bu konuyu dinledikçe üzüldüm.

Haksız mıyım sizce?

Vatandaş kurumlara gitmeden internet ortamından işlem yapmak istiyor, olmuyor.

Çift para yatırıyor, almak için eziyet çekiyor.

Bizim güzel insanımız bunu hak ediyor mu?

Madem bandrol yapıştırılacak o katta niye yapıştırılmıyor ki?

Tabii bu arada sıra almak inip çıkmak nasıl bir zaman kaybıdır, bunu da kimse hesap etmiyor.

.............

Çalışandan çalıştırandan bir şikayetimiz yok ama sistem hâla 50 model gibi işliyor ona üzülüyorum.

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Ey gönül, bir günah işlerken onun küçüklüğüne değil onu yasaklayanın büyüklüğüne dikkat et

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ? 

Pandemi döneminde soğuyan havalarda sokak hayvanlarına karşı biraz daha duyarlı ve hassas olduğumuz zaman daha iyi ADAM oluruz.   

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Uğur Özteke Arşivi