Evet Dünya ve Türkiye olarak bir tarihi canlı canlı yaşıyoruz.

Biraz daha sabredin.

Tamam haklısınız çocuklarımızdan büyüklerimize milletin evde kalmaktan canı burnuna geldi.

Yine de hastanede oksijen tüpüne bağlı olmadan evimizde sağlıklı nefes aldığımıza şükredelim.

Günümüzün kıymetini bilelim.

Yine evimizde odalarımızda da olsak özgür olduğumuza Allah muhafaza cezaevinde bir hücrede olmadığımız için halimize şükredelim.

Günümüzün kıymetini bilelim. 

İnanın şükretmek için o kadar çok sebebimiz var ki.

Ve bir taraftan da hiçbir çocuğa nasip olmayacak büyüdükleri zaman unutamayacakları bir 23 Nisan’ı kutladık.

Ve biz büyükler için belki de bir daha göremeyeceğimiz bir Ramazan ayındayız artık.

Hadi ne olacak şimdi? Teravih sonrası sahurlara kadar okey oynayan insanlarımız ne yapacaklar?

Yaaaa sahura kadar okey ardından sahur ve namazın ardından öğlene kadar kiriş gibi uyuyanlarımız?

Hadi şimdi de öğlene kadar yatsanıza.

Veeee o işyerinde sokakta, caddede nefis mücadelesinin ardından iftar saatine doğru kurulan sofra hayalleri.

Birbirimizi iteleye kakalıya pide, tahinli almalar.

Gelin bu tarihi Ramazan ayına tanıklık yaptığınızı iyi düşünün ve bugünleri dolu dolu yaşayın.

Hadi şimdi başlayalım yazı konularımıza.

******

BİZ ARAÇ KULLANMAYI DAHİ BİLMİYORUZ

Dün bir nebze de olsa sokağa çıkma yasağı olduğu için bizim Konyalının arifesi çarşamba günü idi.

Sokaklar caddeler ana baba günü gibiydi.

Millet bir yerde de haklı idi.

Kontrollü sokağa çıkma yasağını tam olarak algılayamadığımız için toplumsal davranış olarak aktık marketlere dükkanlara.

Dolayısıyla da “gönüllü karantina” sürecinde caddelerde bildiğimiz o klasik Konya trafiği görüntüsünü yaşıyorduk.

Bir ara dayanamadım bu fotoğraf karesini çektim artık.

Çünkü canıma yetmişti gayri.

Bakın Allah için burası Hava Lojmanlarının, Jandarmanın, sanayinin girişinin olduğu Ankara yolundaki en berbat araç trafiğine sahip kavşaklardan, dönellerden birisi.

Yapanlar yapmış.

Yol tam üç şerit.

Ama aracı kullanan sözüm ona ehliyetli, yol yöntem bilenlerimizden (!) üç şeridin çizildiği çizgiyi bile ortalıyor.

Üç şeritli yolda sen iki şeridi birden kapatırsan, senin gibi üç aklı kısa daha çıksa al sana trafik meselesi.

Yok vallahi ben böylesine bir bencillik, böylesine bir vurdum duymazlık ve de böylesine bir saygısızlık görmedim.

Sadece yuh olsun diyorum yuh.

******

ARAÇ YASAK BİR DE BİSİKLET MOTOR YASAK OLSAYDI

Bu zıkkım virüsle mücadele de ülke insanı olarak gerçekten tarih yazıyoruz.

Tarihi yazan aslanların başında da sağlıkçılarımız geliyor. 

Bizim okurlarımız dikkatli, unutmazlar diye not düşüyorum. Hatırlıyorsunuz değil mi daha ilk günden bu yana biz ülke insanı olarak bu salgını dünyada en az hasarla atlatacağız deyip duruyordum.

Allah var ülkeyi yöneten büyüklerimiz de birkaç hatanın dışında bu güzel son için her şeyi yapıyorlar. 

Mesela dün ve bugünün kontrollü sokağa çıkma işi mükemmel bir düşünce idi.

Küçük bakkal esnafından tutun da eli ayağı tutan ve o yaş sınırı yasağına takılmayan hiç kimse mağdur olmadı.

Biz de gazeteci olarak sokağa çıkabilme şansına sahip şanslı meslek gruplarından idik.

Yollarda polisin denetimi çok güzel ve kibardı.

İnsanlarımızda genelde yürüyerek ihtiyaçlarını gideriyorlardı.

Yalnız bir şey dikkatimi çekti.

Bizim insanımıza araç yasak idi ama anladığım ve de gördüğüm kadarı ile bisiklet motor serbestti. (Ana yollar hariç)

O nerede ise bomboş yollarda sokaklarda pervasızca kontrolsüzce aracın önüne çıkan iki tekerlilerden öyle korktum ki!..

*****

O ALT GEÇİT BÜYÜKŞEHİR’İN İMİŞ

Dün Meram Yeni Yol üzerindeki “battı çıktı” ya da Sıtkı Bilgin Alt Geçidi ile ilgili olarak son yapılan ve nizami olarak düzenlenen alt geçidin bakım durumunu sormuştuk.

Dahası bir okurumuz sormuştu “Bir çirkin görüntüyü TCDD mi yoksa Büyükşehir mi düzeltecek?” diye.

Sağ olsunlar Ankara’da da olsalar bizi günlük olarak takip eden TCDD Genel Müdürlüğü yetkilileri bu alt geçidin artık Büyükşehir’e ait olduğunu ve en kısa zamanda Büyükşehir tarafından buradaki görüntü kirliliğinin giderileceğini söylüyorlardı.         

Teşekkürler dost ve samimi insanlar.

******

BELEDİYENİN EKMEK FABRİKALARINDAKİ İŞÇİLERİMİZ NİYE ELDİVEN KULLANMAZ?

Hep söylüyoruz ve iddia ediyoruz ki bizim okurumuz muhteşemdir.

Önceki gün son derece dikkatli ve aynı zamanda da işinde, mesleğinde Konya markası olan bir abimiz aradı.

Bizim ilçe belediyesinin ismini de verdi de buradan yazmayalım.

Zaten ekmeği yapan topu topu iki ilçe belediyemiz.

Gece yarısı buradan ekmek alıyormuş.

Diğer taraftan da işçi arkadaşlar harıl harıl çalışıp ekmek kasalarına ekmekleri istif ediyorlarmış.

Ama üzücü konu bu işçi kardeşlerimizin ellerinde eldivenleri yokmuş.

Hele hele bu ortamda.

Abimiz üzüntüsünü diye getirirken yerden göğe kadar haklı idi.

Biz de bu fırınlarımızda gerekli tedbirlerin alınması için yetkilileri ve işçilerimizi uyarılım istedik.

Çünkü bizim başkanlarımızdan tüm birim yöneticilerine ve çalışanlarına belediyelerimiz hizmetleri ile örnek.

Küçük kötü bir örnek temizliğin ve sağlığın böylesine önemli olduğu günlerde bir çuval inciri iç ediyordu...

Eder de hani.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Babalar soğuk görünür ama sıcaklıklardı öldükten sonra hissedilir.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Yollar boş da olsa trafik işaret ve kurallarına uyduğumuz zaman daha iyi ADAM oluruz.