Her gün yerel yaza yaza, o günkü yazımızı yazarken ertesi gün başımıza ne geleceğini, dahası ne tür yorumlar alacağımızı da üç aşağı beş yukarı tahmin eder hale geldik.

Peşin peşin yazalım kim ne derse desin bugünkü yazımızın ardından sakın ola birileri çıkıp ucuz Konya kahramanlığı yapmaya kalkmasın.

Konyalılık ise Konyalıyız.

Konya sevgisi, aşkı ise buyurun bir ölçüsü varsa ölçün.

Konya milliyetçiliği ise bunun da bir tartısı varsa gelin tartın bakalım kaç okka.

Konya’ya hizmet ise hodri meydan. Koyun çapını çıkartalım.

Biz de bu işte sonuna kadar varız.

Yıllarca aliminden bilim adamına, siyasetçisinden tarihçisine sorduk.

“Konyamızdaki bu fesatlığın, fitnenin, bacaktan çekiştirmenin sebebi hikmeti nedir?” dedik.

Tabii farklı farklı cevaplar aldık.

Kendimizi kandırma adına en hoşumuza giden ve genel kanı da şu oldu; “Bu toprakların insanlarının beyliklerden, Başkent olmadan gelen liderlik vasfı”. Bu cümleler gururumuzu okşadığı için aldık kabullendik.

...........

Dünkü yazımızda şehir ve ülke için hizmet eden üç güzel isimden söz ettik.

Yazımızın bir bölümünde de Başkan Uğur İbrahim Altay’ın bisiklet yolları konusunda yeni müjdeler vereceğini yazdık.

Nitekim Konya dün güne, Uğur başkanın bisiklet üzerinde Bisiklet Master Planından tutun da sadece bisikletli yolcuların binebileceği tramvay hizmetine kadar yeni yeni açıklamalarda bulundu.

..........

Buraya kadar tamam mı?

Amma velakin niyetlerindeki iyi niyeti kabul etmek ile birlikte öyle yorumlar, öyle eleştiriler aldık ki an geldi “Yeter yahu yuh” dedik.       

Allah aşkına yaptığımız gazetecilik ise gazetecilik.

Habercilik ise haberciliğin babası.

Yalanımız yabancımız eksiğimiz yok.

Hatta üç satır yazdık bildiklerimizi bile yazmadık.

Şimdi birini yazalım mı?

Uğur Başkan’ın parasını bakanlığın yani Sayın Kurum’un üstlendiği ilk bisiklet üst geçidini nereye yapacağını da biliyoruz.

Peki niye eleştirildik?

“Vaaaaay efendim adaşımızı yazmışız da esas Bakan Kurum’u yazmamışız”...

El insaf yahu.

Bilen biliyor.

Aferin kırk bir kere maşallah siz de biliyormuşsunuz. Bisiklet master planından tutun da bisiklet yolları ile yapılacak hatta Türkiye’de ilk olacak projelere yerel anlamda Uğur Başkan’ı bir kenara itip Sayın Bakan Kurum’u mu yazacaktık?

Büyük hata etmişiz.

Allah aşkına biraz insaf.

Her fırsatta Sayın Bakan Kurum’a teşekkür etmiyor muyuz?

Sayın Bakan Koca’ya teşekkür etmiyor muyuz?

O zaman da “Bakanlara bunları yapın talimatını veren esas yaptıran Reis. Niye Reis’e teşekkür etmiyorsun?” diyorsunuz.

Yani maksat üzüm yemek değil.

Biz bunu biliyoruz da yazımızın altına yapmış olduğunuz yorumları birileri gibi makaslamıyoruz diye diğer okuyucularımıza yanlış yollar açıyorsunuz.

Değilse şahsımız ve kurumumuz adına hiç de umurumuzda değil.

Yeter ki yanlış yapmayalım.

Yeter ki Cenab-ı Allah’ım bizleri sizlerin ve kamuoyunun önünde başımızı öne eğdirecek hatalardan yaptırmasın.

Ama sonuçta fitne fesatlıkta içimiz dışımız vıcır vıcır. 

Bu şehirde kim nereye güzel bir çivi çakıyorsa bunda o çiviyi çakandan tutun da silsile hesabı ile taaaa Külliyeye kadar gider.

Her aferin, güzel, teşekkür yazısında hocalarımızın dualarında olduğu gibi herkese tek tek duamı edelim?

Kimse üzerine alınmasın ve de gocunmasın.

Sözümüz böyle düşünenlere ve bunları yazanlara.

Yapandan Allah razı olsun diyoruz ve bu bölümün noktasını koyuyoruz.      

*******

MAVİ RENGİN KERAMETİ

Şimdi siz maksatlı ya da safça başkalarına vurmak eleştirmek için bizi eleştiriyorsunuz yaaa.

Oysa biz de sizlerin sesi, gözü ve kulağı olma adına oldukça şeffaf hatta fazlaca açık, şeffaf ve net oluyoruz.

Buyurun geçen hafta bir okurumuzdan gelen bisiklet yollarımız ile ilgili eleştiri.

Burası yeni açılan Fatih Caddesi.

Burada yol genişletme çalışmaları nedeni ile bozulan bisiklet yollarının fotoğraflarını da sizlerden gelenler ile yine bu sütunda yazmıştık.

Okurumuz bizi dolayısıyla belediyeyi eleştirirken şöyle diyordu;

“Oldu mu şimdi sana bisiklet yolu Uğur Bey. Bak bir mavi boya nelere kadir. Çözüm odaklı olacaksın bu hayatta.”

.............

Şimdi bunu böyle yayınladık ya. (Bugüne kadar da hep bu yolda gittik. Objektif ve tarafsız olalım istedik) 

..............

Uğur Başkan ve ekibi, siyasiler nezdinde de “MUHALİF” yaftamızda bir çeltik daha çakıldı.

Niye foto montaj mı yaptık?

Yoksa iftira mı attık?

Yalan mı yazdık?

.............

Yooooo.

Onlar da “Niye yazıyorsun kardeşim? Senden başka yazan mı var” diyor.

.............

Son durum bu baylar bayanlar.

Tek bir duamız var.

Cenab-ı Allah’ım bu mesleği yaptığımız sürece ve ömür verdikçe bizleri ve cümlemizi başımızı öne eğdirecek hatalardan kusurlardan korusun.

*******

SON OLARAK HACI AHMET ABİME DE MÜJDE VERELİM

Samimiyetine inandığımız Hacı Ahmet Rumuzlu abimiz yazmış;

“Uğur abim yazılarını ilgi ile takip ediyoruz. BBN haberi ilk açtığımızda Bisiklet Master Planımızın onaylandığı ile ilgili büyükşehir belediyesi reklam vermiş iyi güzel de hiç aklımda yokken “Eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmek” deyimi ile ilgili olarak sahi bizim başarılı bürokratlarımız her şeyi hallediyor da şu uğruna defalarca yurt dışına gide gele aşındırdıkları VELEDROM işi ne oldu. Diğer işler Faso Fiso…”

............

Hacı Ahmet abim sizin bu konuyu hatırlatmanız çok yerinde oldu. Allah sizden razı olsun. Nasip olursa yarına da bu konu ile ilgili yeni bir müjde yazalım.

Ama veledrom işi yüzde yüz yapılıyor, pişmiş aşa su katmamak adına da şunu ekleyelim, veledromun mali yükünün Konya’dan Ankara’ya kaydırılması işi de yüzde 99 tamamlandı.

Allah sizlerden razı olsun.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

İnsan iki küçük et parçası ile ölçülür. Kalbi ve dili.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Madem kontrollü normalleşme süreci başladı evlerde sağlıkları ve psikolojileri tamamen bitmek üzere olan büyüklerimizi de bir an önce kurtarabildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.