Uğur Özteke

Uğur Özteke

Goygoyculukla nereye kadar?

Goygoyculukla nereye kadar?

Evet önce sağlık… Sağlıkta asla taviz vermemeliyiz hem kendi adımıza hem sevdiklerimiz adına hem de insanlık adına. Ancak belki yaş grubumuz ve mesleğiniz ne olursa olsun bir türlü dile getiremediğimizi bir atmosferi yaşıyoruz. Önce sağlık sonra özgürlük ondan sonra da kimseye mahkum olmayacak kadar para değil mi? Türkiye evde kal denildi mümkün oldukça evde kalıyor insanlarımız evde kalmayanlar için aşağıdaki satırlarımızda birkaç cümle daha etmek zorundayız. Ne var ki insanlarımızın ruh sağlığı bozulmaya başladı. İnsanlar evlerinde istediklerini yiyip içip istediklerini yaparken hiç bugünlerde cezaevinde olan hücrede olan insanlarımızla empati yapıp hallerine şükür edebiliyorlar mı? Evde yiyerek içerek, yatarak, eğlenerek, konuşarak, televizyon seyrederek vakit geçiremeyenlerimiz yatsınlar kalksınlar hallerine şükretsinler ve hücrede yaşayan insanlarımızla empati yapıp dünyaya, sağlıklarına ve özgürlüklerine bir kez daha baksınlar.

******

SAĞLIK ÇALIŞANLARINA ALKIŞ YETER Mİ?

Pek çok kesimden olduğu gibi çevremizde çok sayıda sağlık yöneticisi, doktor ve sağlık personeli var. Onlarla sürekli temas halindeyim, sürekli onlarla görüşüyorum. Yazabileceğimiz her şeyi yazıyoruz; ancak yazmamak ve kamuoyuna aktarmamak adına bütün bildiklerim de bende saklıdır. Bugünlerde en çok gönlü kırık insanlar bu kesimde. Hem bizleri yönetenler hem de balkondan 2 dakikalık aksiyon olsun diye alkış tutanlar zannediyorlar mı ki sağlık çalışanlarının madden ve manen karınları tok…

Geçtim maddiyatı acaba her an ölüm riski ile karşı karşıya kalan sağlık çalışanlarına biz bu hastalıkları kapmamaları için gerekli her türlü sağlık tek zatına verebiliyor muyuz ya da verdik mi?

Bu konuda daha fazla derinlere inmek istemiyorum ama büyüklerimizden ricam sağlık çalışanlarına kendilerini korumaları için gerekli olan tıbbi malzemenin süratle sağlanması yönünde olacak. Çünkü yine bilgi kirliliğine neden olmamak için bu hastalık ile tanışan sağlık personelimiz var mı diyerek bu bölümü noktalıyorum.

Çünkü biz kendimizden örnek verirsek suçlu duruma düşebiliriz, isterseniz dünyadan resmi olarak açıklanan bir örnek verelim de ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılsın.

Amerika Birleşik Devletleri virüs testi pozitif çıkan polis sayısını açıkladı bilmem anlatabildim mi?

******

 

YOLLAR BOŞ OLSA DA RADAR OLUR!

 

Pazar günü Konya’mızda belli bir kesim caddelerin sokakların boş olduğunu sanarken belli bir kesim de bütün tedbirlere yasal uyarılara rağmen Reis’in dahi sözünü dinlemeyen insanlarımızla ölüme meydan okuduğumuzu savunuyordu.

İşte tam da bu noktada bana daha önce atılan şehir merkezinde falanca yerde radar var diye şikayetçi olan dostumun bildiriminden sonra başka insanlarımızın da bu konuda sosyal medyadaki paylaşımlarını gördüm.

Goygoyculukla nereye kadar?

Trafik yoğunluğu olmasa da Allah sizi inandırsın bazı kavşaklar bazı ışıklar daha önceki günlerden farksız değildi evet maalesef polis biz istesek de istemesek de işimize gelse de gelmese de kolluk kuvveti olarak görevini yapacaktır yollar boş diye trafik kurallarını ve işaretlerini göz ardı etmeyelim. Türkiye’de bu sağlık sorununu altımız zaman karşılaşacağımız ilk sorun ekonomi olacak onun için akıllı olalım kurallara uyalım çünkü cezalara para yetiştiremeyebiliriz

******

BANKACILARIN GAZI ALINDI

Yazılarımızı takip edenler ve bizi bilenler bilir. En zayıf olduğumuz konular yani bilgi ve tahmin konusunda ekonomidir. Bankaların mesaisinin niye azaltıldığını anlamamıştım ve dün bu durumu birkaç banka çalışanına hatta üst düzey yöneticisi bir müdüre sordum. “Bu mesai saati ile vatandaşa nasıl bir katkı sağladınız ne faydası oldu?” dedim.

Genel cevap şöyleydi;

Kalabalık ise nispeten arttı ancak sağlık söz konusu olunca homurdanmalar yok şu anda. Abi sıkıntı ne zaman olur biliyor musun? Aybaşı maaş ve kredi kartı ödeme döneminde. Bir de yeni kredi paketi açıkladıklarında.  Banka mesailerini personelin gazını almak için yaptılar. Tamamen kapasalar iş piyasası biter. Onun yerine kısa çalışma ile iki tarafı da mutlu ettiler.”

Ben de bu konudaki cahilliğimi banka çalışanlarının vermiş olduğu bu bilgiler doğrultusunda gidermiş oldum.

******

HANİ HİÇ DEĞİLSE İLLER AÇIKLANSIN DİYE BİR BEKLENTİ VAR YA

İnsanlarımız evlerine kapandı ve büyük bir kesimimiz eğitimli olsak da olmasak da çok zeki de olsak bir sürü soruyu arka arkaya sıralıyor cevabını da bulamayınca panikliyoruz ve bu panik artık ruh halimizi bozdu. Allah’ın izniyle bu virüsü de def edeceğiz. Ülkemizi yönetenlerin özellikle de bugünlerde Türkiye’nin bir numaralı ismi olan sayın bakanımız kocanın dediklerine harfiyen inanıyoruz. Ancak dedikodu bilgi kirliliği dahası bilgisizlik büyüdükçe çember başka boyutlara gidiyor herkes birbirine farklı sayıda ölü sayısından ölülerin yoğun olduğu şehirlerden ve Konya’mızda bile karantinaya alınan sitelerden apartmanlardan söz ediyor. Hatırlıyor musunuz geçtiğimiz hafta Almanya’da bu virüse yakalanan testi pozitif çıkan bir papaz ve karısının manşet haber olduğunu çünkü papazla temasa geçen ayine katılan insanların tedbir alması gerektiğini belirten manşet haberi yazmıştık.

Ardından da aynı gazete manşetinde papaz ve karısının karantina sürecinden sağlıklı olarak çıktığını Alman basınının habercilik anlayışını öne çıkartarak tekrar sizlere aktarmıştık.

Şimdi size Alman basınından aynı papaz ve karısı ile ilgili üçüncü gelişmeyi yani haberi paylaşalım;

Goygoyculukla nereye kadar?

Haberde özetle şöyle deniyor;

Papaz iyileşti... Coronavirüs hanımına geçmemiş. 26 Mart’ta ev karantinasını tamamlayıp dışarı çıkacaklar...

......

Biz buradan naçizane küçük köşemizden büyüklerimize bilgi kirliliğinin giderilmesi ve insanlarımızın gerekirse daha bilinçli davranması için küçük bir hatırlatma yapalım dedik

******

VALİ BEY YASAKLASA NE OLUR, ÖLÜM KAPINIZI ÇALSA NE OLUR?

Hatırlıyorsunuz değil mi sayın valimizin yaptığı toplantı ile artık şehrimizde konvoylar yasaklanmıştı. Ardından da bu zıkkım virüs hepimizi tehdit altına aldı. Şimdi pazar günü bir dostumuzun bize gönderdiği fotoğraf karesi;

Goygoyculukla nereye kadar?

Bu düğün konvoyunun olduğu mahalle ve sitenin adresi de var. Ama olsun demek ki bizim insanımız hep cesur ölümden bile korkmaz diyorduk ya demek ki bizi hiçbir şey korkutamıyor.

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Şiddet her zaman kötü değildir. Kötü olan şiddete duyulan tutkudur ...!

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Tedbiri elden bırakmadığımız zaman daha iyi adam oluruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Uğur Özteke Arşivi