Hasan Angı yine mahcup etti
Meslekte Allah nasip ederse yarım asra doğru adım adım ilerlerken habercilikte, içerisinde bulunduğumuz bilgi kirliliğinde bu muhteşem teknoloji ile böyle bir rezil noktaya gelebileceğimizi söyleseler inanmazdım.
Film olarak yapsalar seyretmezdim.
Kendi ekmeğini yediğimiz mesleğimiz adına niye bu kadar üzgünüm? Ya da güne niye böyle başladım?
Daha önceden oda başkanlığı yapmış bugün ise 65 yaşın üzerinde tecrübeli bir insan olarak ticaret yapan büyüklerimizden Abdurrahman Akay abimiz dün sabah aradı.
Abdurrahman abimiz de vakti zamanında meslektaşlarına gücü nispetinde şehre ve insanımıza hizmet vermeye gayret eden isimlerdendi.
Bizden bir tek şey istiyordu.
Dahası rica ediyordu.
Ve adeta yalvarıyordu “Uğur Bey kardeşim ne olursunuz bize gerçekleri yazın. Doğru ne ise onu yazın. Her kafadan, her yerden farklı bilgiler geliyor. Yok efendim 65 yaş üstü bugün de sokağa çıkabiliyormuş. Yok düğün dernekler başlamış. İnsanlar aileler düğün nişan için müracaat ediyorlar. Biz daha öyle bir şey yok. Bu konuda önce Bilim Kurulu kararını verecek, ardından Sağlık Bakanı Koca, Sayın Cumhurbaşkanımıza durumu aktaracak ve en son olarak da nihai kararı Sayın Cumhurbaşkanımız açıklayacak diyoruz. Vay efendim sen misin bunu diyen? Bir sürü de fırça yiyoruz.
Bilmeyen duymayan insanlar oluyoruz. Uğur Bey inanın sosyal medya başta olmak üzere hiçbir yerden doğru ve sağlıklı bilgiyi alamıyoruz” diyordu.
Maalesef sosyal medya ve habercilikte gelinin nokta bu. Baksanıza Trump bile kendi tweetini yalanlamaya çalışıyor.
Bu konuda biz haberciler şaşkın durumda ise bizim saf temiz insanımız ne yapsın ya...
******
MEHMET BAYKAN’I ÇOK YÖNLÜ OLARAK KUTLAMAK GEREKİR
Bu şehrin genlerinde fesatlık, çekememezlik olduğunu çok ama çok iyi bildiğim için kim olursa olsun, birine iyi demekten korkar hale geldim. Ama ne olursa olsun doğru bildiklerimizden ve inandıklarımızdan da vazgeçmemeliyiz.
Malum arife günü yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Mehmet Baykan’ın Spor Hizmetleri Genel Müdürlüğüne atandığını öğrendik. Dahası gece yarısı bir dost bana Mehmet Baykan ile ilgili o Cumhurbaşkanlığı kararnamesini göndermişti. Okuyorum, okuyorum ama bir şey anlayamıyorum. Çünkü “yahu zaten Baykan Genel Müdür değil miydi?” diye de okuduklarımdan bir anlam çıkaramıyordum. Sabah olunca durum anlaşıldı.
30 yılı aşkın bir süredir önce Konya sonrada Türkiye’nin spor platformunda çok farklı ve hep zirvelerde sessiz, mütevazı bir şekilde görevlerde bulunan Mehmet Baykan 2011 yılından bu yana Genel Müdür idi. Ama vekaleten Genel Müdür imiş. Özel sektörde kendi işlerinin başında iken ataması olunca kamu hizmet süresinden kaynaklanan teknik eksiklerden kaynaklanan nedenler ile vekaleten bu görevi sürdürüyormuş. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçişin ardından bu sürelerde yapılan değişiklikler ile bu eksiklikler tamamen giderilmiş olmuş. Ve dile kolay 9 yıla yakın bir süredir vekalet sürdürdüğü Genel Müdürlüğe Sayın Baykan bu kez asaleten atanmış oluyordu.
Unutmadan söyleyelim, Sayın Baykan’ın bulunduğu bu görevde makamın tarihinde bu kadar uzun süre bulunan bir başka Genel Müdür daha olmamış. Eeee ne de olsa Sayın Genel Müdür tam dağlı. Dağlı inadı var. Dağlı adam inat olur ama bu kuru kuruya inat değildir. Çalışmaya ve hizmete karşı inatçı ve inançlı olur. Dağlı adam öyle kolay kolay asla hedeflerinden hayallerinden vazgeçmez.
Dağlı sabrı var.
............
Sayın Mehmet Baykan’ın sporda Türk sporunda tarihe geçecek başarısı ile ilgili kitap yazarım kitap. Ama şunu da adım Uğur gibi biliyorum ki biz yine “Baykan iyi. Baykan başarılı” dedik ya birileri yine sosyal medyadan farklı rumuzlarla bize sallamaya devam edecekler.
Yahu bana niye sallıyorsunuz ki?
Mehmet Baykan’ın atama kararnamesinde ülkenin Cumhurbaşkanı’nın imzası var.
Sıkı ise siyasete sallayın da boyunuzun ölçüsünü bir alın.
..........
Neyse Sayın Genel Müdürüm Türk Spor Tarihine altın harflerle geçtiniz. Konya ve Konyalı olarak sizinle gurur duyuyoruz.
******
HASAN ANGI ABİME DE TEŞEKKÜR EDERİM
Bugün yazımıza biraz kırgın başlasak da dostların isimlerini ajandamızda gördükçe yumuşamaya başladım.
Dün dedik ya bu bayram, bayramlaşma olmayınca telefon bayramı olarak tarihe geçti.
Bizim aramamız gerekirken bizi arayarak mahcup eden isimlerden birisi de Sayın Hasan Angı abimiz idi. Hasan abi arayıp da bayramımızı kutlayınca inanın mahcup oldum.
Ama çok açık ve net söyleyeyim.
Pek çok günümüzün anlı şanlı makam, para olarak büyük isimlerini bilerek aramadım.
Çünkü günümüzde insanlık içten geldiği için değil şirin görünme günü olduğu için samimi olmaya çalıştım. Yani makama, paraya, güce selam dahi vermedim. Haaaa Hasan abimizi 20 yıl öncesinden tanıdığım bildiğim Hasan Angı olarak aramak aklıma geldi mi? Geldi.
İçimden geçti mi? Geçti.
Ama mesaj bile atmadım.
Çünkü biliyordum ki binlerce isim arayıp yazıyordu.
Neyse Hasan abi bizi mahcup etti ama Hasan abim önce benim abim idi, sonra başvekilim şimdi de yine abim. Kendisine teşekkür ederim.
******
AK PARTİ DEYİNCE
Kim kral ise asa onda.
Kral kimse ben de onun yanındayım mantığı içerisindeki günümüz insanından farklı olarak yaşamaya çalışırken AK Parti cenahından da yeni olsun eski olsun pek çok Sayın Vekil, partili aradı bayramımızı kutladı ve mahcup ettiler. Biz de bu vesile ile Sayın Mustafa Kabakcı Bey’den, Sayın Ziya Altunyaldız Bey’e kadar tüm samimi siyasilere bir kez daha teşekkür ederiz.
******
BARIŞ BEKTAŞ DA ŞAŞIRTTI
Siyasi kimliği ile tanıdığımız ve arayarak bayramımızı kutlayan isimlerden birisi de CHP İl Başkanı hukukçu Sayın Barış Bektaş’tı. Kendisine telefonda da teşekkür ettik. Ama madem böyle bir teşekkür paragrafı açtık, Barış kardeşimize de teşekkür ederiz.
******
İLETİŞİM BAŞKANLIĞI’NIN GÜZEL KİTABI
Türkiye Cumhuriyeti İletişim Başkanı Sayın Prof. Dr. Fahrettin Altun ve ekibinin hazırlamış olduğu muhteşem “Türkiye’nin Koronavirüsle Etkin Mücadelesi” isimli kitabı dün sabah masamıza ulaştı.
Bilgi, içerik ve dizayn olarak çok güzel bir sunum olan bu kitap için de başta Sayın Altun olmak üzere ekibini tebrik ederiz.
******
KİTAP DEMİŞKEN DR. MUSTAFA ÇIPAN HOCAMI UNUTMADIM
Millet olarak evde kalmaya çalıştığımız bu zor süreçte işimiz gereği evde kalmadık. Ama eve ve kendimize alışık olmadığımız şekilde vakit ayırmayı bildik. Bu dönemde de bol bol kitap okuyup belgesel ve film izledik.
İşte ramazan ayı içerisinde elimize ulaşan eski Kültür Müdürlerimizden naif insan Dr. Mustafa Çıpan hocanın Hz. Mevlana’nın Türbesi ve Puşideleri isimli eserini de keyifle okuduk.
............
Hep güzelliklerden söz ettik ve bayram dönüşü mümkün oldukça kimseyi kırmamaya çalıştık. İnşallah gün içerisinde yine canımızı sıkan bir olay ile karşılaşmayız ve yarın da kaldığımız yerden devam ederiz.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
İnsanların peşinde koşma. Kendin ol. Kendi işinle meşgul ol. Ve kendini geliştir. Doğru insanlar hayatında gerçekten olması gereken insanlar sana gelecekler ve hayatında kalacaklardır.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
İnsanlık olarak içerisinde bulunduğumuz zor günlerde birbirimize karşı biraz daha anlayışlı ve saygılı davranmayı becerebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.