Uğur Özteke

Uğur Özteke

Her ‘doktorum’ diyene de inanmayın

Her ‘doktorum’ diyene de inanmayın

Dün 4 saatliğine sokaklara, caddelere kendilerini atan 65 yaş üstü insanlarımızın halini gördünüz mü?

Belki pek çoğunuzun bu büyüklerimizi görme ve izleme şansı yoktu.

Ama Allah sizi inandırsın ben sadece bu insanları izleyebilmek için şehri turladım.

Meram, Selçuklu, Karatay.

Hiç fark etmiyordu.

65 yaş üstü ve insanımızın mesleği, eğitimi, kültürü, yaşam biçimi ne olursa olsun hepsi sokaklarda parklarda, caddelerde, kaldırımlarda, çeşme başlarında hatta hatta bankamatik önlerindeydiler.

Yan yana yürüyen çiftler, erkek arkadaşı ile olta atıp adımlayan amcalar, kadın kadına bastonları ile güçlükle yürümeye çalışan bir yandan da sohbet eden teyzelerimiz aman Allah’ım.

Yazmakla anlatamam.

Eşinin 30 adım ötesinde amcam hızlı hızlı yürürken, teyzem artık iki büklüm olmuş vaziyette kocasına yetişmekte zorlanıyordu. Takati tükenmişti.

Öyle teyzeler, amcalar gördüm ki durup ellerinden öpesim geldi.

Hani “maskesiz eldivensiz çıkmayın” sözüne uymak isteyen bu insanlar maskelerini takmışlar ellerine de “kışlık yün eldivenlerini” giymişlerdi.

İnanın mutluluktan gözyaşlarımı tutamıyordum.

Bizim büyüklerimiz nasıl temiz, saf ve söylemlere karşı inançlıydılar.

Bastonu ile yürümeye çalışanı mı isterseniz, yoksa saat 11’de kendisini kapının önüne atarken tedbir olarak ceketini içine de korkusundan yeleğini kazağını giymiş amcam terleyince bu kez ceketi kazağı elinde taşırken iki de bir de başındaki şapkasını düzelteceğim diye ovunuyordu.

Evet bu insanlar virüse karşı en zayıf olanlarımız idi.

Bu insanlarımızı korumalıydık ve evlerde kalmalılardı.

Yalnız dün gördüm ki bu insanlar gerçekten çok ama çok bunalmışlardı.

İyi ki büyüklerimize bu fırsat verildi.

Ve Allah bu insanlarımızı da öyle seviyordu ki soğuk ve yağışlı günlerden sonra dün pırıl pırıl tertemiz ve sıcak bir hava vardı.

Şehri ve ülkeyi yöneten büyüklerimize söylemek isterim.

Dün çok duygulandım.

Ne yapın edin bu insanlarımızın nefes alabilmesi için yeni formüller bulun.

Belli bir yaştan sonra sağlıklı büyüklerimiz için evde kalmak gerçekten çok büyük bir ızdırap imiş.

Gözlerimle gördüm ve empati yaptım.

******

BENİM BİLGİM YOK AMA

Bir büyüğümüz yazmış. Hukukta bazı yeni şeyler oluyor. Ya da olması için çalışmalar var ama doğrusunu söylemem gerekirse bu konu ile ilgili daha yeterli bilgi sahibi değilim.

O yüzden sıkı okurumuz büyüğümüzün yazdıklarını yorumsuz bir şekilde sizlerle paylaşıyorum.

“Bu günlerde avukatlık yasası çıkacakmış. Avukatlar da ücretlerde bir düzenleme getirmelidir burada bir davayı alıyorlar branşı değil ama davayı alıyor. Ve davayı kaybediyor. Kaybedenden ücretini alıyor. Kaybeden kişi tekrar karşı tarafa ücret ödüyor. Burada bir haksızlık söz konusu. Kaybedenden kendi avukatlık ücretini almamalı. Bu meyanda herkes branşını iyi seçmeli, branşı dışındaki davaları almamalıdır. Bu durumlar kişilere ve kurumlara da bir kariyer kazandırır. Yalnız bu durum tabi ki resmi kurumdakilerinin işine gelmez.”

******

GERÇEKTEN TİCARET ODASI BUNU YAPABİLİRDİ

Bir okurumuz önce telefon etti sonra da yazarak durumu şöyle belirtti.

“Uğur abi; Konya Ticaret Odasından alacağımız maskeler ile ilgili olarak böyle bir mesaj geldi; “TİCARET ODAMIZA YAPMIŞ OLDUĞUNUZ MASKE MÜRACATINIZ KAPSAMINDA 07 MAYIS 2020 PERŞEMBE GÜNÜ 15:30-16:30 ARASINDA MASKENİZİ ODAMIZDAN ALABİLİRSİNİZ. BİLGİLERİNİZE”...  

Burada birkaç soru sormak istiyorum

1-Şu pandemi döneminde bütün firmaları 1 saat içinde bir yerde toplamak ne kadar mantıklı sosyal mesafe nasıl korunacak?

2 - Konya Ticaret Odası kendi dergilerini bültenlerini kurye ile dağıtırken pandemi süresinde maskeleri neden kurye ile dağıttırmaz?

3 - Konya Ticaret Odasından böyle olağanüstü bir dönemde hizmet alamayacaksam neden yıllardır o kadar para ödüyorum?

Saygılarımla ...”

.............

Evet, Selçuk Başkan ve ekibi bu konuda bu okurumuzun istediği ya da üyelerine yönelik hizmeti okurumuzun belirttiği şekilde, güzelce verebilirdi.

 

******

HEM YAZIK HEM GÜNAH

Cumartesi günü malum sokağa çıkma yasağı vardı. Biz ise çalışmaya devam. Sakın sakin şehri turlarken bir çöpün kenarına atılmış onlarca hazır yufka ve bazlama poşetleri dikkatimi çekti

Her ‘doktorum’ diyene de inanmayın

Durdum arabadan indim baktım.

Evet bazıları küflenmeye başlamıştı ama bazı poşetlerde hiçbir şey yoktu.

Belli ki tarihleri geçmişti.

Tamam.

Ama bunu buraya böylecene poşetleri ile atan be adam “Hiç mi Allah’tan korkmazsın? Tembellik yapıp poşetleri ile onlarca yufkayı ekmeği buraya atıp gideceğine ha bir zahmet etseydin de poşetlerinden çıkarsaydın olmaz mıydı?

Hiç mi kafanı kaldırıp sağına soluna gökyüzüne bakmıyorsun.

Böylesine bir dönemde açlıktan ölümle pençeleşen hatta ölen, açlıktan insanlara saldıran köpekleri hiç mi bilmiyorsun?

Kedi, köpek, kuş, karınca kısaca her canlı için bunlar birer nimet değil mi?

Yazık ve günah...”

İçinde bulunduğumuz bu tarihi günler hepimizin ders alması ve de ders çıkarması için önemli günler.

Baksanıza dünyaya, Türkiye’ye, Konya’ya...

Hava temizleniyor. İklim kendini buluyor.

Ama insanoğlu hala içini ve beynini temizleyemiyor.

Çok yazık.

******

DOKTORLAR ÖRNEK İNSANLARDIR

Yazımızın son bölümünde şehrin göbeğinde yaşanan ardından karakola ve CİMER’e taşınan bir olaydan söz edeceğim.

Oraya gelmeden doktorlarımızı ve sağlık çalışanlarımızı üzmemek için veya yanlış anlaşılmaların önüne geçebilmek için bir iki satır söz edelim.

Benim için her meslek çok değerlidir. Ve burada ince nokta meslek sahibi yaptığı mesleğe asla gölge düşürmemelidir.

Yani garip temizlik işçisi üzerinde tulumu elinde arabası ve süpürgesi var iken içtiği sigaranın izmaritini yere atarsa orada büyük bir sorun var demektir.

Belki bizler millet olarak bugünlerde başta hekimlerimiz olmak üzere en üst düzeyden en alt birimde çalışan işçi kardeşlerimize kadar sağlık çalışanlarının kıymeti ve kadrini ölüm korkusu yüzünden yeni anlamaya çalışırken yıllardır hem şu iki şeye dikkat çekerim.

“Hastane ve hapishane”...

Allah düşmanımızı düşürmesin.

Gelelim hekimlerimize sağlık çalışanlarımıza.

Mesela yine hep acı bir şekilde gülmüşümdür. Sigara tiryakisi bir doktor arkadaşımın her hastasına ilk cümlesi “Kesinlikle sigara içmeyeceksin. Derhal bırakacaksın” olurdu.

..........

Bir abimiz, okurumuz şöyle bir olay yaşar.

Risk grubunda (hasta) bir kişidir. Unlu Mamüller dükkanına girer. Kalabalık olduğu için dışarıya çıkar ve içerinin boşalmasını bekler. Bu arada gelen içeriye girdiği için abimiz tekrar dükkana girer burada beklemeye başlar. Bir kişi daha gelir. Abimiz rahatsız olduğunu sosyal mesafeye dikkat edilmesi gerektiği için bu kişi uyarırken devam eder “Niye maskesiz dolaşıyorsun?” der.

O anda film kopar. O arkadaş hiddetlenir doktor olduğunu söyler. Ağız kavgası büyür. İş dükkanın dışına yansır. Bu arkadaş alacağını alır oradaki aracına biner ve abimizin de üzerine hızla aracı sürerek uzaklaşır...

Bu yaşanılan olayı bize aktaran abimiz zaten plakayı ve durumu önce karakola sonra da CİMER’e bildirir.

Abimiz ile yaptığımız telefon görüşmesinde de dedim. Önce ilk hareketinden son davranış biçimine kadar böyle yapan bir kişinin doktor olduğuna inanmıyorum. İnanmak da istemiyorum. Haaa olur mu olur... O zaman da kötü küçük bir örnek için zaten bundan sonrasını polis ve hukuk yapacaktır.

Allah hepimizi ıslah etsin inşallah

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Sıkıntılar misafirdir, gelir ve gider. Önemli olan gönderenin hatırına misafire sabretmektir.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Bu zor günlerde hiçbir yiyecek ve içeceği çöpe atmadığımız zaman, bizleri çok zor günlerin beklediği dönemde israfa son verebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Uğur Özteke Arşivi