İnsanoğlunun garipliği, hainliği, şeytanlığı, küstahlığı, şükürsüzlüğü, hadsizliği..... hangi birini söyleyeyim; çok üzülüyorum çoook.
Demek ki bu virüs ister istemez bizim de ruh halimizi bozdu diye de kendi kendime söyleniyorum.
Evet Allah’a şükürler olsun ki mesleğimiz gereği eve kapanmadık. 
Sağlımız yerinde idi, gidecek bir işimiz vardı ve çalıştık, çalıştık, çalışıyoruz.
Ancak tüm bu gelişmeler yaşanırken bu şehrin genlerindeki sıkıntıyı belgeleri ile de okumaya devam ediyorum!
Bir önceki güne, bir düne bir bugüne bakıyorum.
Vallahi bizlerde bir sıkıntı var.
Arık kararımı verdim.
Bayrama kadar sabretsem de sağ ve sağlıklı bayram sonrasını görebilirsek bu sıkıntıyı ve Konya üzerine tarihe not düşülen gerçeği bu sütunlardan kocaman harflerle ya-za-ca-ğım.   
*****
ŞİMDİ REKTÖR ŞAHİN’İ ASACAK MISINIZ?
İzninizle hemen iki ay öncesine gidelim mi?
Virüs olayı dünyadan sonra ülkemizde de patlamıştı.
Muhalefet safındaki partililerin bile takdir ettiği hemşerimiz Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca salgının en çok olduğu illeri açıklarken Konya hep ilk 5 sıranın içindeydi.
Konya’da rakamların bu kadar yüksek olmasının iki sebebi vardı.
Bir, doğal olarak umreciler.
İki, yurt dışından gelen gurbetçilerimiz.
.............
Şehir ve ülke bir anda her şeyde olduğu gibi bu konuda da karpuz gibi şaaaaaaak diye ikiye bölünüverdi.
(Çünkü bu iş bizi yönetenlerin işine geliyordu)
Bir kesim bunun sebebinin şehrimize gelen çok sayıdaki umreci olduğunu söylerken diğer kesim “utanın, günah, ne umrecisi” diyor ama Kabe’nin bile kapatılmasına gözlerini kulaklarını tıkıyorlardı. 
Ve bu savunmayı yapan kesim tek suçlunun yurt dışından gelenler yani gurbetçiler ve farklı ülkelerde iş ya da seyahat sebebiyle bulunan vatandaşlar olduğunu söylüyorlardı.    
Yani körü körüne inandığını savunmayı bir meziyet sanan o kuş beyinliler umrecilerin de kendi insanımız, gurbetçilerin de kendi insanımız olduğunu idrak dahi edemiyorlardı. (Aslında bal gibi her şeyi biliyorlardı da, doğruyu söyleseler bu millet ile bilya boncuk gibi nasıl oynayacaklardı?) 
.............
Peki şimdi durduk yerde biz sizi niye iki ay öncesine götürdük?
Cumartesi günü BBN Haber Gazetemizin ve sosyal medyamızın 1 numaralı gündem maddesi neydi?
Yayın grubumuzdaki arkadaşlarımıza Kovid-19’u ÖZEL olarak değerlendiren Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şahin Hoca aynen şöyle diyordu;
“Vaka sayılarının çokluğu Konya’da çok fazla koronavirüs olduğu anlamına gelmiyor. Umreci bir grubun yanı sıra Ukrayna ve Avrupa’dan gelen hastaların sayısının çok olmasından dolayı Konya’daki rakamlar yüksek. Hastaların çoğu Konyalı değil”....
...........
Bu millet susuyor diye bizleri, salak, geri zekalı yerine koyan, kendilerini de çok zeki sananlara bakıyorum da iki gündür arkadaşlardan tık yok.
Dilinizi mi yuttunuz?
Yoksa nasıl olsa bu millet “balık hafızalı” iki ay öncesini unuttu diye, siz bu milleti, bizleri eskisi gibi mi sanıyorsunuz?      
Vallahi hiç kimse hiçbir şeyi unutmuyor. Önce bunu bir bilin.
İkiiii, umreyi, haccı siz Rektör Hoca’dan daha iyi mi biliyorsunuz?
Siz belki daha hacı dahi olmadınız ama hocayı yakından bilenler bilir.
...........
Allah aşkına bilimin gerçeklerini bugün idrak edemez isek ne zaman edeceğiz?
Suudi Arabistan’dan gelen de bizim insanımızdı, İsveç’ten Danimarka’dan, Almanya’dan, Ukrayna’dan gelen de bizim insanımızdı. 
Bu milleti bu durumda bile öteleyip, itelediniz, kakaladınız, ikiye böldünüz yaaa.
Unutmayın Cenab-ı Allah’ımın ilahi adaletinde o terazi hiç şaşmayacak. 
Sizler belki bu günde geminizi karada yürütüyorsunuz ama ilahi adaletten kaçış yok beyler.
******
NİYE HÂLÂ KONYA’YA GİRİŞ ÇIKIŞLAR YASAK?
Haaaaa işte geliyoruz baklanın faziletlerine!
Cumartesi günü malum sokağa çıkma yasağı vardı.
Biz dışarda idik bir de karşılaştığımız ziraat mühendisi bir abimiz.
Abimiz yanımızda durdu. Arabasından indi ve “Uğur abi ben sizi çok seviyorum. Yazılarınızı da hiç kaçırmadan okumaya çalışıyorum. Abi Konya hâlâ niye yasaklılar listesinde? İnanın bittik tükendik. Ekonomi bitti abi. Madem hep birlikte bu yükü bu çileyi çekeceğiz, o zaman niye 80 milyon değil de 15 il?...........”
.............      
Evet bir hatırlatma daha. 
Türkiye'de şehirlerarası yasağın devam ettiği iller; Ankara, Balıkesir, Bursa, Eskişehir, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Kayseri, Kocaeli, Konya, Manisa, Sakarya, Samsun, Van ile Zonguldak...
.........
İnşallah genel kanaat; bayram sonrası bu yasaklar da kalkacak. Tedbirli, kontrollü bir şekilde hayat normalleşme dönemine devam edecek.
Ama bakın iki ay öncesinden düne geldik. Bilim adamı rektör hoca da söylüyor, ismini dahi bilmediğimiz ziraat mühendisi abimiz de.
Biz biriz, bütünüz. Ayrımız gayrımız yok. Virüs geldi mi hepimiz risk altındayız. Hiç kimse hiç kimseden daha akıllı ya da uyanık değil. Maddiyat ve konum olarak birbirimizden farklı isek bunun da iyi ya da kötü anlamda çok ciddi bir imtihan olduğunu iyi düşünmeliyiz.
******
YÖNETİCİLERİN ÖCÜ GİBİ KORKTUĞU ÜMİT HOCA MÜJDELER VERİYORDU 
Ben kendimi bildim bileli bu şehirde kedi, köpek, kuş, at kısaca hayvan denildiği zaman bütün hayvan sever derneklerin başını Ümit Sürmeli Hoca çeker. Biz de yıllardır biliriz ki sadece Konya merkezde değil il sınırları içerisinde hangi ağzı var dili yok bu hayvanlara bir sıkıntı oluyorsa Ümit Hoca ve arkadaşları oradadır. 
Haaa Ümit Hoca aynı zamanda çok bilinçlidir. Maddesini , yönetmeliğini iyi bilir. Yılmaz bir kadındır. Haksızlık varsa ihmal varsa da uğraşır durur. Bu yüzden de kendisi ve arkadaşları, bazıları hariç genel anlamda şehrin yöneticileri tarafından hiç sevilmez.      
Dün sabah yine Ümit Hoca arıyordu. Allah var ya hoca sabah sabah arayınca korktum. Yine bir yerde bir sıkıntı var dedim. Ama hocanın sesi çok gür ve neşeli geliyordu. 
Ümit Hoca Meram Belediye Başkanı Sayın Mustafa Kavuş Bey’e nasıl teşekkür ediyor nasıl teşekkür ediyordu bir bilseniz.
Meğer cumartesi günü bir kedi doğum yapmış. Anne çok zayıf ve hastaymış hiç bir şey yemiyormuş. Yavrulara da bakamıyormuş. Sonra ortadan kaybolmuş muhtemelen de öldü diyorlar. Yavru kedilerin gözleri yeni açılıyormuş.

Bu yavrulara bakacak bir süt anne aramış Ümit Hoca ve arkadaşları, nihayetinde bulmuşlar. Sayın Başkan Kavuş’a başvurmuşlar. Bu adresi ve buldukları süt annenin adresini vermişler. Bu 4 yavruyu Meram Belediyesi görevlileri bulundukları yerden alıp, süt anneye kavuşturmuşlar. 
Sonuçta Ümit Hoca mutluluktan uçuyordu. Hoca mutlu olunca biz de mutlu olduk. Ayrıca Ümit Hoca Ereğli’den, Karaömerler’den, Cihanbeyli’den gelen güzel haberleri fotoğrafları ile bizimle paylaşıyordu. Hoca teşekkür etti o zaman biz de şehrimizi ve ilçelerimizi yöneten tüm güzel insanlara, Allah’ın yarattığı bu canlılara zor zamanda sahip çıkan yöneticilerimize teşekkür ediyoruz.  
Gelin bu zor, aslında da ağır imtihan günlerinde her canlı başta olmak üzere birbirimize sahip çıkalım. Fikri, zikri ve duruşu ile birbirimizi kırıp geçirmekten vazgeçelim. Yamuk ve yanlış yapanın yakasına er ya da geç devlet yapışır, hesabını sorar. 
Ne dersiniz? Böyle daha iyi olmaz mı?

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Şunu dediğiniz oldu mu hiç “O an çok üzülmüştüm. Ama şimdi anlıyorum ki verilmiş sadakam varmış.”
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Sokağa çıkma yasağının olduğu günlerde belli ki izinli bazı araç sürücüleri yol boş diyerek tek yönlü yoldan ters istikamette üzerinize üzerinize gelmediği zaman daha iyi ADAM oluruz