KONYA HABER
Konya
Parçalı bulutlu
18°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,3304 %0,25
48,6252 %0,46
4.887,60 % 0,06
Ara

Önce haya!!!

YAYINLAMA:

Bugün konularımız ve gündemimiz çok yoğun o nedenle de hal hatır sormadan direkt yazımıza giriyoruz.

KOMBİNEM VAR MAÇA GİDEMİYORUM

Çok duyarlı, hassas, tabir yerinde ise güngörmüş bir abim dün şöyle yazıyordu; “Uğur abim günaydın. Konyaspor’un 6 haftadır maçlarını cuma, cumartesi oynaması normal mi? Dışardaki maçlardan vazgeçtik. İçerideki maçlara cumartesi öğlen vaktine olması hakkaniyetli mi? Bu da mı gol değil diyorlar ya kendi sahasından alıp gittiği gol attığı topa bile OFSAYT deniliyor. Bu kadar denk gelmesi sence normal mi? Kombinem var cumartesi çalışanlardanım saat 14.00 yayıncı kuruluşun emri mi?

Yöneticiler sahamızdaki maçlara bari itiraz etseler selamlar.
Bunu köşende yayınlayabilirsin. Hoş geçen sene feryat edip yazdık da ne oldu diyebilirsin.

Ama kombinem var maça gidemedikten sonra ne işe yarar?

Seneye niye kombine alayım ki? Yönetime bir soralım.”

***

Evet geçen sene de yazdık hiçbir şey olmadı değil mi değerli abicim...

TARİHİ MEZARLIKTA TARİHİ ÇEŞMEDE KÜFLÜ MAŞRAPALAR

İşte yine yakından tanıdığımız şehir sevdalısı, bu şehirde halen üst düzeyde bürokratlık yapmakta olan bir abimiz üşenmemiş üzüldüğü konuyu bir de fotoğraflamış.

Buyurun ilgililer ve yöneticiler ile hep beraber okuyalım.

S.A, Uğur abi, hayırlı sabahlar,

Musalla Mezarlığı Konyamızın en eski ve Selçuklular döneminde beri biz Türklerin tapu belgesi olan yakınlarımızın defnedildiği bir kabristan olarak her zaman taziye ziyaretleri yaptığımız bir yer...

Ankara Yolu girişinde yer alan ve yapım tarihi olarak 100 yıldan fazla mazisi olan çeşmelerin bakımsızlığı, su havuzlarının yosun ve kir bağlanmış hali, çelik su maşrapalarının ve zincirlerinin küflenmiş hali, lüle tarafında muhtemelen pürmüz ile donma ve tamirat için yanık ve isli hali hem mezarlık girişine hem tarihi çeşmeye yakışmıyor.

Önce haya!!!

Bu toz, kir, çamur ve paslı maşrapalar ve askı zincirleri yerine su sebillerinde olduğu gibi, çeşmelerin yan tarafına örneğin bir fikir olarak portatif plastik bardaklıklar konulsa daha iyi olmaz mı?

Önce haya!!!

Önce haya!!!

Önce haya!!!

Önce haya!!!

En doğal haliyle insanın avucu ile su içmesine yönelik bu çeşme modeli daha kullanışlı bir örnek olarak bizzat Belediye tarafından yaygınlaştırılabilir, çeşme hayrı yapmak isteyenlere de önerilebilir.

Önce haya!!!

Önce haya!!!

***

CENGİZ ÇİVİ BEY, BENİ SARSMAYA DEVAM EDİYOR

Kendisine inandığım Cihanbeylili, benden genç ama inanılmaz okuyan, farklı düşünen düşündüğü ve inandığı gibi yaşamaya çalışan bir dostum var; Cengiz Çivi.

Hafta sonunda aşağıda sizlerle paylaşacağım konuyla ilgili bir fotoğrafı ve yaptığı yorumu ile bizi adeta çarptı.

İşte günümüzde yaşadığımız, başkalarını değil önce kendimizi kandırdığımız acı gerçeklerdi bunlar.

Bakın önce HAYA;

Önce haya!!!

Muhtemelen 1930-1940’lı yıllara ait bir fotoğraf.

Pantolonda kaç yama var ama gayet rahat bir şekilde stüdyoda fotoğraf çektiriyor, pantolonundaki yamalardan ve üst başının çok düzgün olmadığından hiç utanmıyor.
O zamanlar UTANMA DUYGUSU yok mu idi?

Vardı tabii ki..

Hem de bugünlerden çok daha yaygın bir utanma duygusu vardı ve HAYÂ denirdi o duyguya.
Lâkin bugünün utanma duygusu ile o günlerin Hayâsı değer yargıları açısından çok farklıydı.
O yıllarda hırsızlıktan, yalan söylemiş olmaktan, rüşvet almaktan hayâ duyulurdu, ar edilirdi. Namuslu adamın elbisesinin yamasından utanılmazdı.
Şu anda ise ahlâk değer yargıları değişti, daha da doğrusu ahlâk kavramı yok oldu gitti.

Şimdi fakirlikten utanılıyor da namussuzluktan hiç utanılmıyor..!

***

Bugünlük bu kadar canınızı ve canımızı daha fazla sıkmayayım.

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Test edilmedikçe hiç birimiz yetenekli olduğumuzu bilemeyiz.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Dostluğun vefanın insanlığın bugün hâlâ geçerli olduğunu birbirimize samimiyetle ispatlayabildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *