Dünyayı kendilerine göre çevirmek isteyenlerin dediği olacak mı?

Virüsü laboratuvarlarında üretip dünyayı topla, tüfekle, silahla dizayn edemeyenler şimdi bu salgınla insanlığa diz mi çöktürüyorlar?

Virüs sonrası AŞI müjdesi ile dev sermayalerine sermayeler katabilmenin çarpmasını yapanlar yeni bilimsel makaleler ile hâlâ kafamızı karıştırmaya devam mı ediyorlar?

Türkiye’de üç günde rakamların yeniden yükselmesi sizce normal mi?

Başta Almanya olmak üzere Avrupa’da konrollü giden salgında rüzgar niye birden tersine döndü?

Hani Çin’in ardından insanlığa ümit olarak Almanya’da üretilen Alman aşında frene kim niye bastı?

Yoksa dedikleri gibi Alman aşısı da yeni bir bilimsel bomba mı?

İngiltere ya da Birleşik Krallık’ın ortak olmadığı aşı üretilip onay alıncaya kadar yeni aşı hikayeleri dinlemeye devam mı edeceğiz?

...............

Kafamı allak bulak eden binbir soru, yüzlerce kötü Erol Taş’lı senaryosu ile vallahi bu işin peşini bırakıp salıvereceğim ipin ucunu.

Yahu para denilen zıkkım, güç koltuk denilen ağır imtihanlı sahte güç, insanlığın varoluşundan bu yana bildiğimiz gibi de geldiğimiz noktada “insanlığı nasıl bu kadar kolay teslim alıyor?” diye düşünüp işin içinden çıkamıyorum.

............

2020’de virüsün Türkiye’ye girişinden itibaren ne dedim ise, nerede duruyor isem bugün hâlâ aynı yerde duruyorum.

Sağlık camiası, bilim adamları, Türkiye’deki rakamlar, dünyadaki gelişmeler ile dün de okulların açılmamasını, lokanta, rostorant, kafelerin açılmamasını istiyor.

Evet, evet bilim dünyası resmen bunu istiyor.

...........

Peki siyaset ve iş dünyası ne istiyor?

Bu dünya ise kontrollü ve acil olarak hemen yeni normalleşmeye dönülmesini istiyorlar.

Haklılar mı?

Kendilerince haklılar.

Niye?

..............

Nihayetinde konu çok basit, insanları evlerine kilitledik.

İş yerlerini, aş yerlerini, rızık kapılarını kapattık.

İnsanlar virüsten ölmez ise açlıktan ve çaresizlikten kafalarını kıracaklar.

Yürümeyi bilen yavrularımızdan, gençliğe, orta yaş grubundan sokağa çıkmalarını yasakladığımız büyüklere kadar milletin tahammülü kalmadı.

Allah korusun bu millet bir yerde zincirlerini kıracak.

Onun için aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık dedikleri bu olsa gerek.

...........

“Abi malum zorlu bir süreçten geçiyoruz ülke olarak insanlık ve bütün dünya pandemiden dolayı bu konuda devletimiz bazı yardımlar yapıyor. Bizler buna az deriz, çok deriz ama sonuçta yapıyor. Konya Büyükşehir Belediyesi de imkaları ölçüsünde yapmaya çalışıyor.

Büyükşehir kendi yerlerinden kira da indirim yapıyor ve de yapmaya çalıyor. Esnaf olarak gerçekten bizler çok zorlu bir süreç yaşıyoruz. Bununla beraber biz esnaflar olarak ............... odasına bağlıyız. Bizler başkanımıza sosyal medya üzerinden bir mesaj attık.  Dahası ben adımla soyadımla Sayın Başkan’a dedim ki,  ‘Başkanım bu zorlu süreçte esnafa destek olun. Hiç değilse bir yıllık aidat borcu almayın. Bir katkı da siz yapın, gönül alın” dedim. Senin çok sevdiğin, hep destek olduğun Başkan ne yaptı biliyor musun abi; BENİ ENGELLEDİ...

Abi size diyeceğim esnafın sahibi yok? Bizim büyüklerimiz bu kadar mı duyarsız? Böyle bir yönetim ve başkanı Konya olarak sence hak ediyor muyuz?”

..........

Esnaf, tüccar çok sıkıntılı.

Biz buradan vebal altında olduğumuz için biraz daha açık ve net yazalım.

Ticaret Odası, Sanayi Odası gibi büyük kuruluşlarımız ve oda dernek yöneticilerimiz eğer bu işin yasıl bir götürür tarafı varsa üyelerinizin bir yıllık aidatlarını almayıverin.

Olmaz mı?

******

KONYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BİR DE

PİTBULL ÇETESİ İLE MÜCADELE EDİYOR YA...

Şehirde zaman zaman “Şurası eksik”, “Burası biraz yüksek” ya da “Şurası şöyle olsaydı daha iyi olmaz mıydı?” diye her şeyi Büyükşehir’den ve de özellikle Başkan Uğur İbrahim Altay’dan bekleriz.Dahası her sıkıntılı işin faturasını da direkt Başkan Altay’a keseriz.

Biz ise zaman zaman bazı sorunlara bir de Büyükşehir’in penceresinden bakarız.  

Aslında hep böyle yapmalıyız. Malum Konya’mız, muhafazakar, milliyetçi yapısı ile Türkiye’nin ilk akla gelen örnek isimlerindendir? Değil mi? Bu konuda hem fikiriz.

Amam velakin bir acı gerçek ise nasıl sıkıntı bir durum gelişecek olursa yine bizim şehirden patlak verir.

Mesela hayvanlara yapılan eziyet, işkence ile sık sık Türkiye gündemine geliriz.

Malum en son bir caminin avlusunda kesilmiş bir yavru kedi kafası bulunmuştu.

Bu vahşet ulusal basında manşet olmuştu.

Hayvanseverler nerede ise iki güne bir böyle hayvan vahşetlerinden görüntüleri haberleri bizlerle paylaşırlar. Ama böyle bir şehirde bir yandanda Türkiye’ye tek örnek Büyükşehir’in Hayvan barınağı var.

Mesela yine Türkiye’de en güçlü ve tek diyebileceğimiz Selçuk Üniversitesi’nin Veteriner Fakültesi var.

Mesela son öğrendiğimiz bilgi, Büyükşehir Belediyesi’nin barınağında köpekler için diş ünitesi kuruluyormuş.

Buraya kadar her şeyde anlaştık mı?

Gelelim sadete.

Sosyal medyada Konya’da Büyükşehir’in pitbull cinsi köpeklere karşı vahşice(!) uygulama başlattığına dair yeni bir kampanya var.

Burada şunu da söyleyelim.

Artık sosyal medyada istenirse kim hangi kanaldan hangi telefondan, dahası kullanılan telefonun markasına kadar her şey öğrenebiliyor.

Büyükşehir Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanlığı bana göre kendi alanlarında Türkiye’de örnek ve başarılılar.

Bu arkadaşlar sosyal medyada Konya üzerine pitbullar ile ilgili sosyal medyada oluşturulan cephenin kaynağına ulaşmışlar.

Bu ekip Trabzon ve Adana merkezli bir çete(!).

Konya Büyükşehir Belediyesinin pitbullara karşı kötü davranmalarından tutun da aklınıza ne geliyorsa sosyal mecrada yazıp çiziyorlar.

Niye biliyor mumunuz?

Çünkü bu hayvanların Türkiye’de üretilmesi, beslenmesi, bakımları, alımları, satımları yasak.

Yasakkkkk.

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yasaları YASAK diyor.

Büyükşehir de bu hayvanları topluyor. Barınakta bakıyor ya. Yani sokakta gezdirilmesine, alınıp satılmasına engel oluyor ya.

Bu çete işte bu yüzden Konya’ya saldırıyor.

..........

Son nokta. Üzüldüğümüz nokta. Böylesine bir mücadelede Konya’dan tek bir Allah’ın kulu, ister hayvan sever olsun ister hayvan düşmanı sosyal medyada Konya Büyükşehir’in yanında olmuyor.

.........

Ben oradaki arkadaşlarada hep aynı şeyi söylüyorum.

Konyalı bu... Konyalı iyiye iyi, kötüye kötü demez. Sadece seyreder.

Siz işinizi bir Allah rızası için doğru düzgün yapmaya sonrada yasalara uyarak görevinizi yapıp helal kazanmak için yapyın.

Konyalı sizin için parmağını oynatmaz.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Gün gelir perde kapanır. Ve herkes ölür. Kimi mezara kimi kalbe gömülür

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?  

Kar bize sadece romantizmi değil aynı zamanda yok ve yoksul insanlarımızı da hatırlattığı zaman daha iyi ADAM oluruz.