SAĞLIK BAKANINA İNANMAK İSTİYORUM
Siz değerli okurlarımızın, canı yanan insanlarımızın sesi olmak istiyorum. Dahası bu bizim vazifemiz. Ama Allah sizi inandırsın hiçbir şey sizin bildiğiniz ya da tahmin ettiğiniz gibi değil. Bu hafta işe girmek için bir İletişim Fakültesi mezunu kızımız iş müracaatı için geldi. İş müracaatlarının hiç birini ben kabul etmiyorum. Çünkü BBN çatısı altında her birimin kendi müdürü var. Bu arkadaşlarımız da çalışacakları arkadaşlarını kendileri seçiyorlar.
Bu yeni mezun arkadaş da birinin vasıtası ile bize selam verdi. İlgili müdürünü çağırdım. Müdür gelinceye kadar “Niye gazetecilik yapmak istiyorsun?”, “İletişim Fakültesini niye tercih ettin?” gibi de sorular soruyordum.
Kızcağız demez mi “Toplumda olanları, milletin yaşadıklarını bağımsız bir şekilde, objektif olarak haber yapmak için”...
Dankkkk.
Beynimden vurulmuşa döndüm.
Ve hiç düşünmeden söyledim;
“Ne olursun, Allah rızası için sen bu işi yapma. Objektiflik yok. Bağımsızlık yok. Doğruları yazmak söylemek hiç yok”...
...........
Çocuğun o andaki ruh halini bir düşünsenize.
Fakülteden başarı ile mezun olmuş. Yeni bir hayata atılmanın heyecanı içerisinde. Hayalleri var. Okudukları, öğrendikleri var.
Ama bir de hayatın gerçekleri var değil mi?
...............
Biz her gün, her an, her acı gerçeğin karşısında böyle bir ruh halindeyiz.
Bize zaman zaman kızıyorsunuz yaaa.
Hatta birileri aklı sıra sosyal medyadan bize ahireti hatırlatıyorlar yaaa.
Bu işte en baba, en harbi benim diyen buyursun gelsin, adı ile soyadı ile fotoğrafı ile o doğruları yazsın da bir görelim.
Kaç gün bu mesleği yapabilir?
Kaç gün sokakta gezebilir?
..........
Bu sütunlarda sık sık, açık ve net bir şekilde yazıyorum, kimse ne bizden ne de başkalarından böyle bir gazetecilik beklemesin.
Ucunu kanattıklarımızla yetinmelisiniz (!)
Çünkü düzen böyle.
Özüüüür
(Bu iş basında sadece bizim değil Konya’nın ve Türkiye’nin sorunu. Bunu da unutmayın)
.....................
SAĞLIKTA KAFALAR KARIŞIYOR
İnanın tüm samimiyeti ile yazıyorum. Bize gelen bilgilerden. Bize ulaşan iddialardan allak bullak olmuş durumdayım.
Diğer taraftan şehrin sağlıktaki bir numarası ile ekibi ile sürekli temas ve bilgi paylaşımı halindeyim.
Bu satırlarda yazamadığımız söyleyemediğimiz pek çok konuyu direkt en üste iletiyoruz.
Sizlerden gelen konuları da görüntüsü ile fotoğrafı ile insanları deşifre etmeden devletin temsilcileri ile paylaşıyoruz.
Niye?
Yanlışı doğrusu ile eksiği gediği ile bu devlet bizim devletimiz.
Bile bile veya bilmeyerek asla Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve devleti temsil edenlere karşı hata yapmayız.
Böyle bir lüksümüz de olmaz.
Haaaa hatayı eksiği o kurumun yetkilileri yapıyorsa zaten konu her gün her an Ankara’da...
O durum da Ankara’dakilerin kucağında ve vebalindedir.
Dün dile getirdiğimiz konu ile ilgili birkaç kelime edelim.
Bize iletilen iddia her ne kadar Sağlık Bakanlığına bildirilmiş olsa da.
Sağlık Bakanlığı yetkilileri “tamam” demiş olsalar da Konya’ya henüz hiçbir şey iletilmemiş. Bu da Ankara-Konya hattına maşallah dedirtiyor değil mi?
Olsun işin Konya bölümünde Valimiz Özkan Bey’den, Sağlık İl Müdürümüz Mehmet Koç Hoca ve ekibi işin üzerine gitmek üzere düğmeye bastılar.
Bu konuda bugünlük bu paylaşım yeter. (Gerisi bizde kalsın)
*******
REKTÖR MUSTAFA ŞAHİN
HOCA’YI SİYASİLER HAM MI YAPTI?
Selçuk Üniversitesi rektörlüğüne son dönemde Mustafa Şahin Hoca geldi, rüzgar gibi geçti ve gitti. Elli defa yazdım ve söyledim.
Rektör Şahin Hoca, rektör olmadan benim bir numaralı abimdi, rektör oldu ilişkimiz sıfır oldu.
Yakın zamanda bugün yarın biz yine eski güzel samimi günlere döneriz inşallah.
Hoca makamda bir dönem kalabilince klasik olarak başta siyasi arenada ve pek çok alanda yargısız infaz ediliverdi. Ve gömüldü. (Mecazi anlamda tabii)
Bu Konya bazında hiç de yadırganacak bir durum değildi.
Haaaa hâlâ birkaç kişi ama bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar da hocanın dostları var.
Bu büyüklerimizden dün bir abimiz aradı.
Bize YÖK’ün yaptığı son anketi dahası üniversitelerde akademisyenler ve personel bazında ayrı ayrı iki anket çalışmasını gönderdi.
Bunlarda Mustafa Şahin Hoca, dahası Selçuk Üniversitesi akademisyenlerin memnuniyetinde yüzde 97 ile Türkiye birincisi olmuş.
Personel bazında yapılan araştırmada ise yüzde 95 ile İzmir Demokrasi Üniversitesinden sonra ikinci sırada yer almış.
Bu durumu bizimle paylaşan abimiz taaa o günlerdeki görüşündeydi ve şu son cümleyi söylüyordu; “Uğur abim siyaset Mustafa Şahin’i bir lokmada yedi. İşte YÖK’ün yaptığı son anket.”
............
Vallahi siyaset mi yedi, başkası mı yedi onu bilemem.
Bizim yemediğimiz bir gerçek (!)
Bu işlere girenler dahası hamama girmek için soyunanlar bunu daha iyi bilir değil mi? (Hamama girenin terlemesi işi)
******
HASTANEDE MASKE TAKILMAZ İSE
Dün öğle saatlerinde çok sevdiğim samimiyetine güvendiğim Mehmet ......... abim aradı. Mehmet abimiz çıldırıyordu. Hastaneye gitmiş bir sağlık personeli ile birbirine girmişler. Çünkü hastane içerisindeki görevli maske takmıyormuş...
******
VATAN HAİNLİĞİNİN ÖLÇÜSÜ NEDİR?
Aynı abimiz bu işler olurken doktor beye korona olan testi pozitif çıkan bir amcanın anlattıklarını söyleyerek devam ediyordu;
“Doktor Bey burada (Konya’da) düğünler yasaklanınca biz de bizim köye ......... otobüslerle gittik. Orada yakalandım” diyormuş.
Bizim Mehmet abi, hacı amca doktor beyin karşısından ayrılınca karşısına dikilmiş;
“Hacı amca senin yaptığın vatan hainliği. Vatan hainliği illaki öyle dağa çıkarak olmaz. Sen bile bile insanları ölüme sürüklüyorsun. Ve ne yaptığının da farkındasın. Senin gibileri aslında sallandıracaksın. Sallandıracaksın ki herkes dersini alacak”........
.........
Mehmet abi her iki durumu da detaylı olarak anlattı. Dinledikçe ben sinirleniyordum. Allah aşkına gerçekten biz millet olarak nereye gidiyoruz?
******
SAYIN KOCA’YI DİNLERKEN
Açık ve net olarak şahsi görüşümü söyleyeyim. Sayın Cumhurbaşkanımız son kabine açıklayınca Sayın Koca’yı da Sayın Kurum gibi bağrıma basmıştım. Dahası sağlık sektöründe kendisine çok inandığım vekilimiz Abdullah Ağralı Bey ile de yaptığımız görüşmeler neticesinde sayın Bakan benim gönlüme taht kurmuştu,
O günlerden bugünlere geldik.
Sayın Koca’yı çarşamba akşamı dinlerken elimde telefon bir yandan da sosyal medyadan bana yazılanları ya da etiketlendiğim paylaşımları okuyordum.
Konya’da 14 gün karantina sürecini eşi ile birlikte tamamlayan bir okurumuz “Karantinam dün bitti. Ama ne test var ne de başka arayan soran var. Sadece karantinadan çıktığım iletildi. Ben ya da eşim bu hastalığı gerçekten atlattık mı? Ya atlatamadı isem! Şimdi dışarıya çıkıyorum, millete mikrobu bulaştırırsam ben mi sorumluyum?” diyordu,
.............
Sayın Koca’ya inancım yine sonsuz. Hele hele Türkiye Cumhuriyeti’ne inancımız güvenimiz tartışılmaz. Ama inanın yönetim olarak da millet olarak da biz bazı şeyleri ya yanlış ya da eksik yapıyoruz.
GÜNÜN OKALI SÖZÜ
Bazı haklar halel edilmez çünkü bazı insanlar af edilmeye layık değildirler
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
İstasyon caddesinde Meram Emniyet Amirliği kavşağında bazı dolmuş sürücüleri üç şeritli yolun en sağından sola dönmedikleri zaman daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.