Sağlık sistemi çöktü mü?
Hani havalar ısınınca bu zıkkım hastalık azalacaktı?
Hani esas sıkıntı sonbahardaydı. Yani havalar soğuyunca bu hastalıkta ikinci dalga bekleniyordu.
Olmaz gomaz olsun böyle tahminleriniz.
Yahu son 90 yılın en sıcak gününde hastalık pik yapıyor. Ve bu durumu bir tek aklı selim insan çıkıp da adam gibi açıklayamıyor.
Ekran ekran dolaşan profesörlerden tutun da, sayfa sayfa demeç veren siyasiler siz hiç Allah’tan korkmaz mısınız?
Ben sadece Konya için söylüyorum nerede ise her evden bir pozitif vaka sayısı, her apartmandan bir cenaze ve her mahallede gün boyu sela sesleri geliyor.
Sayın Bakan Koca’ya da fena bozulmaya başladım ha!
İki gün önce Sayın Bakan Koca Türkiye'de koronavirüs vaka sayıları hakkında son verileri açıklıyor Başkent Ankara'ya dikkat çekerek Ankara’nın İstanbul’daki vaka sayısında geçtiğini söylüyor ve "İstanbul, Trakya ve Ege Bölgesi'nde ciddi bir artış yok. Orta Anadolu ve Güneydoğu'da maalesef ciddi artış var. Türkiye'de vaka sayısının en fazla olduğu il Ankara. İstanbul'u iki kat geçmiş durumda.Bu Ankara için özellikle söylenebilecek durum. Kayseri, Konya gibi illerimizde artış olduğunu, Konya'nın biraz daha stabil hale geldiğini söyleyebiliriz. " diyor.
Bütün Türkiye Ankara’ya kilitleniyor.
Aynı bakan bu açıklamadan 24 saat sonra 3 Eylül tarihinde şu paylaşımı yapıyor;
“En çok hasta bulunan beş ilimizde pnömoni oranları; Ankara: %4.7, İstanbul: %4.61, Konya: %8.78, Kayseri: %6.49, Diyarbakır: %8,37. “...
..........
Yahu Allah aşkına Ankara’yı kurtarmak için ortaya bir şey atıyorsunuz en çok pnömoni hasta yani zatürreye dönmüş, ağır hasta diyebileceğimiz Covid-19 hastası bulunan illere bakıldığında Ankara’da yüzde 4.7, Konya’da yüzde 8.78.
Konya, Ankara’nın iki katı.
.........
Bakanın Konya’yı ilk sıralarda açıklamaması için bu şehirden kibarca ricalar gidiyor ama mızrak çuvala sığmıyor beyler yanlış yapıyorsunuz yanlış.
Çok beddua alıyorsunuz. İnsanımızın gözünde ve gönlünde 3 ay önceki durum ile bugün arasında dağlar değil dünyalar var.
.........
Buraya kadar resmi rakamlarla Konya’nın Türkiye genelinde namlunun ucunda nasıl olduğunu, Konyalının tek tek toprağa nasıl düştüğünü anlatmaya çalıştık.
Şimdi gelelim ikinci noktaya;
Konya’nın en ünlü sanayicilerinden, iş adamlarından, spor adamlarından birisi önceki gün akşam aradı. Haaaa bu abimizin kardeşi de düne kadar AK Parti’de en üst sıralarda yar aldı. Yani aile bire bir AK Parti’nin yüzlerinden.
Abimiz korona olmuş çok zor konuşuyordu.
Eşi ve annesi ise yine hastanede yoğun bakımda korona tedavisi görüyormuş.
Bu abimiz o sıkıntılı haliyle bir yandan gerçekleri yazmam için yalvarıyor, zaman zaman ses tonunu yükselterek haykırıyordu
“Böyle olmaz Uğur abi. Konya kırılıyor. Bizim hanımın yattığı katta bir gecede üç cenaze çıktı. Konya’da işler çok kötü gidiyor” diyordu.
Abimiz söylediklerini yazmamızı dahası gazetede manşet yapmamız için hem ricacı oluyor hem de vebal veriyordu.
Bu abimiz bu süreçte yaşadıklarını CİMER’e de yazmış.
Abimizin yaz dedikten sonra aldığım notlara bakıyorum özetle şöyle diyordu;
“Yeter ki hastalığa yakalanma. Hiçbir ilgi yok. İlaç yok. İlaçları kendimiz temin ettik. Eğer kendi imkanlarımızla ilaçları temin etmeseydik b... yemiştik. Yaşadıklarımı iletmek için ulaşabildiğim en üst makamlara yazılı olarak ilettim. Eşim aynı zamanda kanser hastası. Kadına ilk günlerde verilmesi gereken ilaçları vermemişler. Kadın 10. günde çöktü.
Filyasyon ekibi filan palavra abi.
Bir gün kapı çaldı. Açtım. Karşımda bizim caminin imamı.
“Ne var oğlum?” Dedim. “Sizi kontrole geldik” demez mi. Tepem attı “Benim ölüm ölmediğimi sağ olup olmadığımı mı kontrole geldin?” dedim.
İnsanlar can alıp can veriyorlar Uğur abi bu iş ölüm meselesi cami imamının karşımda ne işi var?
*******
BUYURUN BİR DE BURAYI DİNLEYİN
Dün sabah Meram Yaka’dan derviş bir abim aradı. Başından geçen olayı özetledi.
“Perşembe akşamı saat 8 gibi eşimle Meram Eğitim Araştırma Hastanesine gittik. Eşimin şiddetli boğaz ve eklem ağrıları vardı. Kan tahlili yapıldı. Ciğerlerinin filmi çekildi. Akşam gittiğimiz için bir göz doktoru kan tahlillerine baktı filmine baktı ve korkulacak bir durumun olmadığını söyledi. Eşim ısrarla PCR testinin yapılmasını istedi. Bunun üzerine doktor beyin talimatı ile işte ağzından ve burnundan alıntıları aldılar. Eve geldik.
Bugün öğlene doğru hastaneden aradılar.
Eşimin testi pozitif çıkmış.
Uğur Bey burası Konya’nın pandemi hastanesi ve bu da bizim yaşadıklarımız. Eşim ısrarla PCR testi istemeseydi veya doktor da bunu kabul etmeseydi bugün bizim ailenin durumu ne olacaktı?”
.................
Offfffffff.
*******
BU DA BİR İŞÇİ KARDEŞİMİZİN PAYLAŞIMI
Annesi ve babası hastanede karantinada kendisi de evde karantinada olan bir işçi kardeşimiz önce kendisine konulan tanı ile ilgili resmi belgenin fotoğrafını çekiyor
Altına da şöyle diyordu
“Uğur abi bakar mısın tanı koduna. Şüpheli hastalıklar ve durumlar için diğer gözlem. Tanı kodunu bu şekilde girdiler. Covid-19 olarak sağlık bakanlığının sisteme düşmedik. Ne arayan oldu ne de soran.”
*******
VE BUGÜNKÜ YAZIMIZIN FİNALİ
Bizim ve şehrin çok değerli insanları vardır. İşte bunlardan birisi de benim çocukluktan bu yana mahalle arkadaşım olan Abdurrahman Bey. Abdurrahman Bey resmi görevli olduğu için sadece bu kadar yazayım.
Abdurrahman Bey’in üşenmeden hazırladığı ve aslında bizim yapmamız gereken tablo:
................
Allah cümlemizi ve insanlığı bu illet hastalıktan bir an önce kurtarsın inşallah.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Açık yüreklilikle konuşan düşman, içten pazarlıklı dosttan daha iyidir.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
İnandıklarımız bizleri hayal kırıklığına uğratmadıkları zaman daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.