Kadına yönelik şiddet artık ne olur son bulsun
Saygıdeğer okurlarım
Kadına ve kadınlara yönelik şiddet unsurlarını birçok kez duyuyoruz. Hepimiz kadına yönelik şiddet yapıldığını öğrenince üzülmeden edemiyoruz. Yüce Rabbimizin emaneti kadınlara yönelik şiddet unsurlarının sözle, kelimeyle, ya da hiç bir heceyle açıklanacak lisanı yoktur. Yüce rabbimizin vermiş olduğu bir canı incitmek, üzmek, hele hele insanın var oluşuna vesile olan bir canı şiddet unsurlarıyla birlikte tedirgin ve de ürkek bir şekilde yaşam sürdürtmenin izah edilecek bir yanı yoktur! Çünkü Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (SAV) “Kadınlar size Yüce Allah’ın emanetidir” buyurmuşlardır. Hal böyle iken, Sevgili Peygamberimizin hadis-i şerifi de ortadayken günümüz toplumlarında kadınlara yönelik şiddet eylemlerinde bulunanların ne insanlık ne de Müslümanlık ile alakaları yoktur, olamaz da.
Atalarımızın bir sözü vardır; “yuvayı dişi kuş yapar” diye. Bu sözden de anlaşılacağı üzere, mutlu yuvaları sevgi ve şefkat yumağıyla saran, mutlu yuvalara varlığıyla ışık saçan kadınlara yönelik şiddet niye? Bir zamanlar onunla evleneceği günü bir bir sayan, yüreğine sevgisini bırakmış varlığıyla yüzünde güller açtırmış bir ömür hayat arkadaşını ve hatta can yoldaşını bulduğu duygusuna kapılan insanlar nasıl olur da o kadına el kaldırır, sözle ya da fiziki şiddete yönelir. Bir insan nasıl olur da bir zaman kendilerinin mutlu olmaları için her şeye katlanan, her cefaya göğüs geren, sevgilileri, nişanlıları ve de eşlerine şiddet uygular?
Tamam, yeri gelir sevgililer, nişanlılar ya da eşler arasında ufak tefek tatsızlıklar olabilir ama bu tatsızlıkların sonu neden hüsranla bitiyor? Kadınlar şiddetli geçimsizlik yüzünden eşlerinden ayrılık kararı aldığında bunun bedelini neden canlarıyla, ya da fiziksel ve de ruhsal şiddete uğrayarak ödüyor? Gerçekten düşündürücü bir mesele! Bir kadının eşi olmak, sevgilisi yada nişanlısı olmak ona duygusal, ruhsal ve de fiziksel şiddet unsurlarını kadınlara yöneltme yetkisini vermez, veremez, hatta vermemelidir! Sen sadece benimle evli kalabilirsin ayrılamazsın, sen sadece benimle sevgili olabilirsin ayrılamazsın, sen sadece benimle nişanlı kalabilirsin benden ayrılıp başkasıyla asla evlenemezsin diyerek kadınlara yönelik psikolojik baskı uygulamak ve hatta fiziksel şiddet unsurlarıyla kadınların kendi hayatıyla ilgili bir takım kararlar almasının önüne geçmek ve hatta engel olmak kimsenin hakkı değildir, olmayacaktır, olmamalıdır! Artık kadınlara yönelik şiddetin son bulması, kadınların kendi hayatıyla ilgili bir takım kararları alması ve de alabilmesi sağlanmalıdır. Çünkü kadınlarımız hayatımıza her daim ışık saçanlarımız. Ve onlar eşimiz, nişanlımız, sevgilimiz, kızlarımız, torunlarımız ve de evlatlarımızdır. Yani kısacası kadınlar yüce rabbimizin emaneti en değerli mirasımızdır. Yüce Rabbimizin emaneti en değerli mirasımız olan kadınlara yönelik şiddete son verilmesi gönüllere bir serinlik havası yaratacaktır.
Kadınlarında artık toplumda korkarak, ürkerek, tedirgin bir davranış sergilemesi engellensin ve artık kadınlar da toplumunda rahat bir nefes alabilsin. Yüce Rabbimizin emaneti kadınlar artık incinmesin, üzülmesin, kırılması, ürkek ve de tedirgin bir yaşam sürdürmesin diyerek sözlerimize son noktayı koyuyoruz. “Kadınlara yönelik şiddete Hayır! Hayır! Hayır!” sözünü üstüne basa, basa bir kez daha ifade ediyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.