Yapay değil, duygular yapay olamaz. Eğer onları hissediyorsan gerçektirler… (Adam Fawer)

Zaman, mekân ve insan kavramının tam olarak ne ifade ettiğini anlamamaktan kaynaklanan sıkıntılar, gelecekte de yaşanacak sıkıntılarında ana sebepleri arasında olacaktır.

Eğitimde dijitalleşmeyle birlikte teknolojinin araç olmaktan çıkarılıp, amaç halini almasını sorumluluk sahibi olan hiç kimse istemez. Uzaktan eğitimin doğuracağı en önemli sıkıntılardan bazılarını ele alacak olursak şu tespitleri yapabiliriz:

Öğrencilerimizin bireyselleşmesi, birbirlerinden iyice ayrılması, kendi içlerine kapanmaları, sanallaşmaları, yaşadıkları bir toplumda birlik duygusunu kaybetmeleri, yığın haline dönüşmeleri, toplu halde psikoza açık hale gelmeleri, Aleksitimik gençlere dönüşmesi ve daha fazlası…

Salgın süreciyle birlikte hayatımıza giren Uzaktan eğitimin, öğrencilerimizle aramıza mesafe koymasına asla müsaade etmemeliyiz. Dijital çağda sorunun değil, çözümün bir parçası olacak gençleri yetiştirmek zorundayız. Onların aleksitimik olmalarına müsaade etmemeliyiz.

Anlamlı bulduğum anonim bir söz vardır:

Gösterdim; gördü anlamına gelmez,

Söyledim; duydu anlamına gelmez,

Duydu; doğru anladı anlamına gelmez,

Anladı; hak verdi anlamına gelmez,

Hak verdi; inandı anlamına gelmez,

İnandı; Uyguladı anlamına gelmez,

Uyguladı; sürdürecek anlamına gelmez…

Aktarılan bilgiyi alan, öğrenen bireyler yetiştirmenin ötesinde yaşadıkları çağda, toplumsal yaşamda ortaya çıkacak yeni sorunları kendi inisiyatifleriyle çözebilen, risk alabilen, yeni düşünceler üretebilen, düşüncelerini savunabilen ve kendilerini sürekli yenileyebilen bireyleri yetiştirmeyi hedeflemekten asla vazgeçmemeliyiz.

Sorunun çözümünde her zaman etken faktörlerden biri;  alanından uzman, yönetici becerilerine sahip, rehberlik gücüne sahip eğitimciler olacaktır.

Dünya sürekli değişiyor ve çeşitli çözüm önerileri sunuluyor olsa da her zaman insan odaklı bir yaklaşım ön planda yer almaktadır.

O’Hair ve Odell (1995) ‘e göre değişen dünyamız ve gelecek için nasıl bir eğitimci profili çizmiş hep birlikte bakalım:

*İnsani değerleri tanıyan,

*Bilişim teknolojilerinde ileri olduğu kadar duyuşsal alanda da ileri düzeyde olan,

*İşbirliği içinde problem çözmeyi ve düşünmeyi amaçlayan, bir sosyal çevre oluşturabilen ve duyuşsal ihtiyaçlara, insana dönük bir ortam oluşturabilen,

*Motivasyonun artan önemine inanan,

*Kültürel farklılıklara hazırlıklı,

*Eğitimi yaşam boyu bir uğraş olarak gören,

*Değişimi tanıyan ve ona yön veren, Geleceğe dönük,

*Yansıtıcı düşünmeyi benimsemiş olarak uygulayabilen,

*Öğrenme yaşantılarını yönetebilen bir öğretmene ihtiyaç vardır.

            Aynı eksende OECD ülkelerinde öğretmenden,

*Öğrenciyi çok yönlü tanıyarak sürekli değerlendirme ve ona rehberlik etme,

*Farklı kültürlere dönük olma.

*Yurttaşlık ve sosyal becerilerini geliştirme.

*Farklı ihtiyaçları olan öğrencileri kaynaştırma.

*Ana –babalara profesyonel rehberlik yapma.

*Ekiple planlama ve çalışma.

*Öğrenen bir grubun üyesi olma.

*Gelişmeyi sürekli olarak planlama ve sürekli değerlendirme.

*Yönetim ve paylaşımcı liderlik,  gibi temel sorumluluklar beklenmektedir.

Vurgulanan öğretmen özelliklerinin ve sorumluluklarının önemli bir bölümünün duyuşsal ve sosyal özellikler olması ve bunların insan için gerekli olan temel özelliklerle örtüşmesi dikkati çekmektedir. Özet olarak öğretmenin gelişim, öğrenme, ortam, iletişim, araştırma alanlarında bir uzman olması, kuramları anlayan ve farklı öğretim yaklaşımlarını esnek kullanabilen bir profesyonel olması beklenmektedir.

            Dijital çağda gelinen nokta göz önünde tutularak, okullarımızda yaşam boyu eğitim anlayışından hareketle eğitimde yeni yaklaşımlar ve programlar üzerinde sürekli olarak düşünmemiz, araştırmamız, eleştirel analizini yapmamız, amaçlanan insanı yetiştirmede kendimize özgü modelleri benimsememiz de yararlı olacaktır.

Sosyal Duygusal Öğrenme Öğrencilerde 3 Sahada Yenilik Hedefliyor:

Zihinsel-Duygusal-Davranışsal Yetkinlik

Bu üç sahaya bağlı olan 5 özellik ise:

1-Kendini tanımak

2-Kendini idare edebilmek

3-Sosyal farkındalık

4-İlişkisel beceriler

5-Sorumluluk için karar alma becerisi

Uzaktan eğitim sürecinde, yüz yüze eğitime göre bütün bunları kazandırmanın zor olduğunu biliyoruz. Ancak çözüme yönelik politikalar geliştirecek olanlarda bizleriz.

 Dijital süreçte, duygusal okuryazarlık becerileri gelişmiş, ahlaki değer ile donanmış, aklıyla ve ahlakıyla yarışan gençlerimiz en büyük teminatımız olacaktır.

Yaşanan Covıd süreci, bizi acımasız bir değişime sürüklerken bizler; Zaman, mekân ve insan kavramını doğru okuyarak, insanlığımızdan ve değerlerimizden hiçbir şey kaybetmeden, yüreğinde baharı taşıyan gençleri yetiştirmekten uzaklaşmayalım.

Tüm yetişkinler olarak, dünyaya Umut olacak nesli yetiştirme çaba ve gayretiyle sorumluluk bilincimizin farkında olmamız temennisiyle…