Yılmaz TAŞÇI

Yılmaz TAŞÇI

Katastrofik düşünceye dönüşmesine dikkat

Katastrofik düşünceye dönüşmesine dikkat

Geçtiğimiz günlerde Konya’da Geçici Hayvan Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi’nde sosyal medyaya yansıyan görüntüler ihbar kabul edilerek ilgili kurumlar tarafından gerekli çalışmalar başlatılmış ve bu konuda detaylı açıklamalar yapılmıştır.

Bu ve benzeri olaylar karşısında düşünce yapımızı ve duygu durumlarımızı sağlıklı tutmak gerekir.

Bazı insanlar olumsuz gördükleri bir olayla karşılaştıklarında olumsuz düşüncelerini daha da arttırırlar, akıllarından gerçekleşme ihtimali neredeyse imkânsız olan olayları geçirmeye başlarlar. Olayların etkisini felaketleştirmeyi içeren bu düşünce biçimi “katastrofik düşünce” diye adlandırılır.

Stres yaratan, istenmeyen üzücü durumlarla karşılaşmak herkes için zorlu bir durumdur. Ancak, stresle ve olumsuz olaylarla bilinçli baş etme becerisi olan bireyler rasyonel düşünme ile bu zorlu durumu daha kolay atlatırlar.

Rasyonel düşüncelerin yerine katastrofik düşüncelerin hâkim olduğu kişilerde ise olumsuz durumlarda en kötü senaryoyu düşünerek daha fazla olumsuz duygulara, istenmeyen algılara kapılabilirler ve stres düzeylerini arttırırlar.

Propaganda biliminin kurucusu Joseph Goebbels, "algılar gerçeğe dönüşür" demiş, Hitler'i başa geçirdiğinde ise bu tanımını daha da kısaltarak "algılar gerçektir" sonucuna varmıştır.

Düşünceleri yönetmenin yolunun duygulardan geçtiğini biliyoruz.

Halkın yoğun duygularını bilinçli şekilde takip edip, hislerini harekete geçirmek ve ona göre söylem geliştirme gayretinde olanların, insanların görmek istediklerini özellikle sosyal medya platformlarını da etkin olarak kullanarak sunduklarını, göz ardı etmek istediklerini ise büyük bir ustalıkla sakladıklarını da bilerek hareket etmek zorundayız.

Henry Kissinger’e ait olduğu söylenen şu söz oldukça dikkat çekici.

Bir şeyin gerçek olmasından daha önemli olan, o şeyin gerçek olarak algılanmasını sağlamaktır.”

Dikkat edilmesi gereken bir başka konuda, yaşanan her türlü olumsuz olaylar Katastrofik düşünceye toplumda; moral değerlerini yitirme, -zihni bölünmeler, zihni ayrışmalar... "tavistock" aracına/tehlikesine dönüşebileceğidir.

Öküzün damını alçacık yapın

Yaş koman altına kuruluk serpin

Koşumdan koşuma gözlerin öpün

İreçberler hoşça tutun öküzü…

Pir Sultan Abdal’ın yukarıda ki dizelerinde anlatılmak istenen hayvan sevgisi ile metalaştırılmaya çalışılan hayvan sevgisini karıştırmamak gerekir.

“Yeryüzünde debelenen hiçbir canlı ve iki kanadıyla uçan hiçbir kuş yoktur ki sizin gibi birer ümmet olmasın. Biz kitapta (levh-i mahfuzda) hiçbir şeyi eksik bırakmadık, sonra hepsi Rablerinin huzurunda toplanacaklardır.” (el-Enâm 6/38)

Ekolojik düzen ve doğal dengenin sağlanmasında oldukça mühim bir yere sahip olan hayvanlar içinde, İslam’da önemli bir yeri olan “ümmet” kavramının kullanılması oldukça düşündürücüdür.

İnsanlığın hizmetinde olan bu varlıkların insanlığa sunulan emanetler olduklarını bilmek gerekir. Emanetlerden istifade ederken de güzel muamelede bulunmak insanlığın gereğidir.

Hz. Aişe validemiz bindiği bir devenin hırçınlık etmesi sonucu, onu sakinleştirmek için sert bir şekilde ileri geri götürmeye başladığını gören Peygamberimiz (a.s) Hz. Âişe’ye:

“– Hayvana yumuşak davran! Çünkü yumuşaklık nerede bulunursa orayı güzelleştirir. Yumuşaklığın bulunmadığı her davranış çirkindir” (Müslim, Birr, 78, 79). İfadelerine rastlıyoruz.

Fetanet sahibi peygamberin, basiret sahibi takipçileri olmak zorundayız. Merhametli olanların, rahmetle muameleye tabi olacakları gerçeğinden hareketle doğaya ve canlılara bakışımızı gözden geçirmek ve canlı tutmak dileğiyle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yılmaz TAŞÇI Arşivi