Yılmaz TAŞÇI

Yılmaz TAŞÇI

Mavi Halka

Mavi Halka

Ekim 1923'te bir sabah Frederick Banting'in telefonu çaldığında, her bilim insanının almayı hayal ettiği çağrıydı bu. Hattın diğer ucunda, heyecanlı bir arkadaşı Banting'e sabah gazetelerini görüp görmediğini sordu. Banting hayır dediğinde, arkadaşı haberi kendisi verdi. Banting, insülin keşfi nedeniyle Nobel ödülüne layık görülmüştü .

-Banting arkadaşına "cehenneme git" dedi ve ahizeyi sertçe kapattı. Sonra dışarı çıktı ve sabah gazetesini aldı. Gerçekten de, siyah beyaz manşetlerde en büyük korkularının gerçekleştiğini gördü: Gerçekten de Nobel ödülüne layık görülmüştü - ama aynı zamanda Toronto Üniversitesi'nde fizyoloji profesörü olan patronu John Macleod da Nobel ödülüne layık görülmüştü.

Bu, korkunç egoların, zehirli kariyer rekabetlerinin ve adaletsizliklerin hikayesi.

Ama tabii ki bu dramada başka bir karakter daha var: Diyabetin kendisi.

Bu yazımızda insülinin hikayesinden daha çok, farkındalık oluşturmak adına diyabet konusuna kısa bir yer vereceğiz…

Dünya Diyabet Günü 2024-2026'nın teması “Diyabet ve Esenlik” tir.

Bireyin hem zihinsel hem de bedensel sağlığını geliştirmeye yönelik bütünsel bir yaşam tarzını ifade eden esenlik düşüncesi, sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürdürmek için fiziksel, zihinsel, duygusal ve ruhsal dengelerin uyum içinde olmasını amaçlar.

Mavi Halka, diyabet için birleşmeyi ve bir araya gelmeyi temsil etmesi için Uluslararası Diyabet Federasyonu tarafından oluşturulmuştur.

Çoğu kültürde halka; yaşamı ve sağlığı temsil eder. Mavi renk ise tüm insanları altında birleştiren gökyüzünü çağrıştırır. Mavi Halka diyabetin evrenselliğini ve küresel diyabet birlikteliğini sembolize eder.

Bu yıl, 2024, Dünya Diyabet Günü teması “Diyabet ve Esenlik”tir

Tema, diyabetin insanların fiziksel ve ruhsal sağlığı üzerindeki etkisini vurgulamakla birlikte etkili diyabet yönetiminin önemini ve insanların yaşam kalitesini nasıl iyileştirebileceği yönünde farkındalık sunmayı amaçlamaktadır.

14 Kasım günü, 1922 yılında Charles Best ile birlikte insülinin keşfini gerçekleştiren Sir Frederick Banting'in doğum gününü anmak için seçildiği söylenmektedir.

Dünya Diyabet Günü'nde düzenlenen kampanyalar , 2007 yılında Birleşmiş Milletler tarafından resmi olarak tanınmasının hemen ardından başlatılan "Mavi Daire Logosu" ile belirtilmektedir ve o tarihten bu yana Mavi Daire, Diyabet Farkındalığının küresel sembolü olarak kabul edilmekte ve diyabet vakalarının artmasıyla mücadelede küresel diyabet topluluklarının birliğini ifade etmektedir.

Şeker hastalığı ya da diyabet hastalığı, pankreasın yeterli insülin üretememesi ya da vücudun üretilen insülini doğru şekilde kullanamaması sonucu ortaya çıkan kronik yani kalıcı bir hastalıktır. İnsulin salgılanmasında ya da etkisindeki yetersizlik kan şekerinin yükselmesi ile sonuçlanır. Bunun nedeni de yağ ve protein metabolizmasında bozulmadır.

Tip 1 Diyabet

Tip 1 diyabet insülin hormonunun mutlak eksikliğinde meydana gelir. Tip 1 diyabet, bağışık sisteminin virüs, ilaç, aşılanma, fizik veya psişik stres v.b bir nedenle normalden sapması sonucu insülin yapımını üstlenen pankreas beta hücrelerinin tahribi sonucu gelişir. Bu tahribat %80’in üzerine ulaştığında şeker hastalığı belirtileri ortaya çıkmaya başlar. Bu hastaların mutlaka ömür boyu insülin tedavisi almaları gereklidir.

Tip 2 Diyabet, uygun yaşam tarzı alışkanlıkları, diyet alımının uygun yönetimi (Glisemik İndeksi düşük veya 50'nin altında olan diyetler) ile önlenebilir ve yönetilebilir.

Tip 2 Diyabet, insülinin yeterli üretilmediği ve etkili bir şekilde kullanılmadığı bir durumdur (insülin direnci olarak da adlandırılır), disiplinli bir yaşam tarzını takip ederek, kendi kendini izleyerek ve kan şekerinin dalgalanmalarını göz önünde bulundurarak, doktorlarla düzenli konsültasyon yaparak yeniden sağlanabilir.

Diyabetin en sık karşılaşılan belirtileri şöyle sıralanabilir:

Ağız kuruluğu-Sık idrara çıkma-Sık aralıklarla su içme ihtiyacı-İştahta artış-Kilo değişiklikleri-Cinsel fonksiyon bozuklukları-Görme bozuklukları-Ciltte kapanmayan yaralar -Kuru ve kaşıntılı cilt-Sık enfeksiyon gelişmesi-Yorgunluk ve halsizlik-Ağızda ve idrarda koku -Yaraların geç iyileşmesi vb.

Diyabetli kişilerin yaklaşık yüzde 93’ü tip 2 diyabet hastasıdır. Tip 2 diyabetin yanı sıra başka diyabet formlarının bulunduğunu da bilmekte fayda var.

Tüm diyabet formlarında ortak olan şey, yüksek kan şekeri seviyesidir. Ancak bunun nedeni, diyabet formuna göre büyük farklılık göstermektedir. Sağlıksız yaşam tarzı, özellikle obezite, hareketsizlik ve sağlıksız beslenme, tip 2 diyabetin gelişimine ortam hazırlarken, tip 1 diyabetin nedenini tekrar edersek, pankreastaki beta hücrelerinin fonksiyon kaybıdır. Tedavi seçenekleri de, diyabet formuna ve hastalık seyrine göre değişmektedir.

Diyabeti kontrol altına almaya yönelik bazı önleyici ipuçları şunlardır:

-Şeker ve rafine karbonhidrat alımından kaçınmak.

-Bir seferde küçük porsiyonlarda yemek yemeyi alışkanlık haline getirmek.

-Lifli ve glisemik indeksi düşük besinler tüketmek.

-İnsülin direncini artıran sigarayı bırakmak.

-Günde en az 30 dakika düzenli egzersiz yapmayı alışkanlık haline getirmek.

-Kan kolesterol seviyenizi takip etmek. (İdeal 200'ün altında olmalıdır). LDL (düşük yoğunluklu lipoprotein) 100'ün altında, HDL (yüksek yoğunluklu lipoprotein) 20'nin üzerinde ve trigliseridler 150'nin altında olmalıdır.

-Kan basıncınızın 130/80 veya daha düşük olması gerektiğini bilerek, kan basıncınızı uygun şekilde yönetecek yaşam faaliyetleri sergilemek.

-Tip 2 diyabet riskini artırabilen gazlı içecekler ve ilave şeker içeren diğer içeceklerin tüketiminden uzak durmak, normal su tüketmeyi alışkanlık haline getirmek.

-Diyabet kontrolüne yönelik önleyici aktivitelerde bulunmak.

Özellikle diyabet gibi bir hastalığınız varsa, hayatın tatlı yönlerinden uzaklaşmadan, sağlığınızı koruyarak keyifli bir yaşam sürdürmek önemlidir.

Voltaire son derece güzel bir anlatımla şöyle demişti:

‘’Yaşının ruhuna sahip olmayan, yaşının tüm sıkıntılarını yaşar.’’

Yayınlanan temada yer alan esenlik düşüncesi kişilerde bazı kazanımlar sağlayabilir.

  1. Fiziksel Sağlık: Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve yeterli uyku gibi bedensel sağlık uygulamalarına önem veriniz.
  2. Zihinsel Sağlık: Stres yönetimi, farkındalık uygulamaları ve sürekli öğrenme gibi yöntemlerle zihinsel gücünüzü ve esnekliği artırmayı hedefleyiniz..
  3. Duygusal Sağlık: Kendinizle ve başkalarıyla sağlıklı ilişkiler kurmayı, duygularınızı tanıyıp ifade edebilmeyi önemseyin.
  4. Ruhsal Sağlık: Anlam arayışı, kendini keşfetme ve içsel huzuru yakalama yolunda kaliteli bir yaşam fırsatı sunabilir.

Sağlık durumunuzla ilgili farkındalığınızı artırmak, hangi gıdaların size iyi geldiğini, hangi aktivitelerle enerji kazandığınızı öğrenmek demektir. Kendinize uygun sağlıklı yaşam tarzını bulduğunuzda, hayat daha keyifli hale gelecektir.

"Sağlık, mutluluğun yakıtıdır."

Sağlığınızı korumaya yönelik farkındalığınızı ne kadar arttırsanız, sağlıklı yaşama yönelik sorumluluk duygunuzla yaşam kaliteniz de olumlu yönde etkilenecektir.

Unutmayalım ki hiçbir hastalık, hastanın disiplin, düşünce ve sorumlu davranışlarıyla el ele gitmediği sürece tedaviye kavuşmayacaktır.

Kendimize emanet olduğumuzu da unutmayalım. Sağlığı ve mutluluğu bir bütün olarak ele alarak yaşam kalitenizi arttırmanız dileğiyle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yılmaz TAŞÇI Arşivi