Mide dolduğu zaman düşünce uyur.(Lokman Hekim)
Mide dolduğu zaman düşünce uyur.(Lokman Hekim)
Lokman Hekimin bu sözünü günümüzde ulaşılan bilgilerde doğruluyor.
Şuan ki bilgiler ışığında; bağırsaklardan beyine giden enformasyonun, beyinden bağırsağa gidenden çok daha fazla olduğu yönündedir.
Nefis acıkınca bütün azalar doyacağı, Nefis doyunca da bütün azalar acıkacağı da kadim kültürümüzden de bize aktarılan bir öğretidir aynı zamanda.
Yine bu konuda Hz. Davud(a.s)’ a ait olduğu söylenen:
‘’Bir gün gelir yedikleri insanın tuzağı olur.’’ Sözü de bir başka örnek olarak verilebilir.
İşin sağlık yönü de önemli olmakla birlikte aynı zamanda bir sakınma ve arınma ayı olan ‘’Oruç Ayı Ramazan’’ bizlere ne ifade ediyor olmalı?
Gerçekliklerin dijital ekranlardan gerçekçi biçimde sunulmaktan öte,’’ simülasyon’’ düzenlerinin bir anda ‘’simülarka’’ dönüşmesi istenen, sağlam kökenleri olmayan gerçeklerin modeller aracılığıyla üretildiği, gerçeklerin ve kurguların birbiriyle harmanlandığı ve yeni bir gezegen oluşturulmaya çalışılan metaverse tarzı bir dünyadan insanımızın kendini koparıp, kendisiyle ve hakikatle yeniden buluşması adına Ramazan Ayı bir fırsat olarak görülmelidir.
Çocuklarımızın iyi ile kötüyü, güzel ile çirkini, faydalı ile zararlı olanı, helal ile haramı bilecek ve seçecek şekilde yetiştirilmesi, onların sağlıklı tercihler yapabilmesi için onları bilişsel, duyuşsal, psikomotor alanlarda donatılıp, ahlaki kararlar alması ve davranışlar sergilemesinin önemini kavramaları adına yapılacak her türlü etkinliklerle içinde bulunduğumuz Ramazan ayı ,bir fırsat olarak değerlendirilip özel bir eğitim ayı olarak ta görülmelidir.
Her şeyin anlam ifade ettiği bir dünyada “her şey ne kadar da anlamsız’’ diye sözlere şahit olmadığımız anlardan biri olursa amacına kavuşacak bir aydır Ramazan.
Dekadansla dans etmeyecek toplumlar içinde birçok değeri ve kavramı içinde barındıran bir zamandır Ramazan.
Bu Rahmet ayında asıl üzerinde durulması gereken şeyin ve verilmek istenen amaçların; anlamak, anlatmak, istemek, ve daha sonra da tetkik etmek ve hayatımızın diğer anlarında da elde edilen kazanımların kalıcı ve sağlıklı değişiklikler meydana getirmesi gerektiğini bilmek gerekir.
İhtiyaçlarla ihtirasların birbirine karıştırıldığı dünyada yaşanan her türlü zorluğun geçici olduğunu görerek, içinde bulunduğumuz her durumu imtihan bilip kanaat etmek, sabır göstermek, paylaşmak adına, tutulan oruçlarla ihtiyaçlarımıza sınırlar koyup ihtiraslarımızın önüne set olacak bir manevi iklim ayıdır Ramazan.
İnsanın bir değer olduğunu tekrar hatırlayacağı, yaradılış gayesini bileceği, helal dairesinde de Rabbinin istediği şekilde yaşamını sürdürebileceği, Şeytani tavırları terk edip, Ademi tavırlara bürünerek te daha iyi, karakterli şahsiyetler olarak yaşamına yön vermesinin de mümkün olacağının farkında olacağı bir rahmet ve hidayet ayıdır Ramazan.
Sen af yolunu tut, bağışla, uygun olanı emret, bilgisizlere aldırış etme (Araf199)
Birr’ de ve fenalıktan sakınmakta yardımlaşın, günah işlemekte ve aşırı gitmekte yardımlaşmayın.(Maide2)
Bu ayda özellikle toplumun en çok ihtiyaç duyduğu Kur’an’ın güzel ahlakla ilgili en cami ayetlerinden olan yukarıdaki iki ayetinde ruhumuzda ve yaşantımızda yer bulması gereken, kıymetli bir zaman dilimi olarak ta görülmelidir Ramazan.
İnsanların Rabbinden, Merhamet, Afiyet, Hidayet ve Rızık talebinde bulunacağı en güzel aydır Ramazan.
Bu konuda bize tavsiye edilen güzel Nebevi bir duayı da neyi ifade ettikleri ile paylaşmak yerinde olacaktır:
Allah’ım bana ‘’Merhamet ver, Afiyet ver, Hidayet ver, Rızık ver.’’
Allah’ın rahmeti: Günahları terk ettirmek, affetmek.
Afiyet:Dünya ve Ahiret afetlerinden selamet.
Hidayet: İslam’da sebat ve ahkama uyma.
Rızık: Yeterli miktarda helal rızık. (.İbn u Ebi Evfa’dan)
Şükür için bir fırsat ayıdır Ramazan…
Kullarından Şükredenlerin az olduğu bu dünyada; sunulan nimetlerin itiraf edildiği ve bu nimetlere karşılık sunulacak hizmetlerin olması gerektiğinin şuuruna varacağımız bir ay olmalı Ramazan.
Yapılan her ibadette olduğu gibi Oruç İbadetinin de gelecekte kavuşacağımız nimetlerin bir ön sebebi olmadığının, aksine geçmişte sahip olduğumuz verilen nimetlerin neticesi olarak onların anacak bir Şükrü olduğunu ve sadece onun rızası için oruç tutulduğunu bilmemiz gerekir.
İlgi, sevgi, emek, sabır ve dikkat gerektiren bir yaşam yolculuğundan hayata değer katmak isteyenler içinde bir fırsat olarak görülebilir bu mübarek ay.
Ramazan ayımızın; yeryüzünde her bir insanın her zaman, dünya tarihinde baş rolde olduğunu bileceği, yaşadığı koşturmanın, stresin, telaşının içinde bir an durup düşüneceği, halini ve gidişatını sorgulayacağı ihtiyaç duyduğu yeni bir hayat için nefes bulacağı, kendini Kur’an’a arz edeceği, hayata ve insanlara dair tutum ve tavırlarını gözden geçireceği bir kutlu vakit olması dileğiyle hadislerde geçen bir dua ile yazımızı sonlandıralım:
Allah’ım:
Kalplerimizi birleştir,
Aramızdaki geçimsizliği düzelt,
Bizi selamet yollarına sevket,
Zülümattan nura kavuştur.
Bizi çirkinliklerin açık ve gizili olanlarından uzak tut.
Kulaklarımızı, gözlerimizi, kalplerimizi, zevcelerimizi ve çocuklarımızı hakkımızda mübarek ve hayırlı kıl.
Tövbelerimizi kabul et,
Sen Rahim’sin, Tövbeleri kabul edersin.
Bizleri verdiğin nimetlere şükreden, onlarla sena edici, onları kabul edici kıl.
Onları ahrette de nasip ederek hakkımızda tamamla.( Ebu Davut)
Yılmaz TAŞCI
14.04.2022
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.