İnsanın yaşadığı hayatta doğru seçim yapabilme imkânı önemli bir kazanımdır…

-Nasıl düşündüğünüzün,

-Olaylar karşısında nasıl ve ne zaman karar verdiğinizin,

-Hareket noktanızın ve ne zaman harekete geçmeniz gerektiğini bilmeniz,

-Son noktayı ne zaman koyacağınızın, ne zaman duracağınızın bilinci,

-Yeniliklere ve creative becerilere sahip olmakla birlikte, yeni yollar /tercihler denemek mi sağlıklı yoksa alışageldiğiniz bildiğiniz güvenli yolu seçmek mi mantıklı sorusuna hızlı cevap verebilme durumunuz,

-Yapılan her tercihte /seçimde dengeyi nasıl kuracağınızın bilgi ve becerisi,

-Hataya düşmeniz normal olmakla birlikte (tekrarlanmamak şartıyla ) yaptığınız yanlışlardan nasıl ders alacağınızın farkında olmanız ve daha fazlası değişen dünyada ayakta kalabilmeniz ve varoluş mücadelenizi sürdürmeniz adına önemli kazanımlarınız olacaktır.

Usta kalemlerden Mustafa Kutlu ‘nun tabiriyle “... eski dünya, eski günler pılını pırtısını toplayıp hayatımızdan çekip gitti.” (Hüzün ve Tesadüf)

Yapay zeka/ robotlarla etkileşim halinde yaşadığımız/mecbur edildiğimiz dijital bir dünyada yol alıyoruz. Bu gerçekler hayatımızın her alanına sanal dünyalarınız da dâhil istemeseniz de nüfus etmiş durumdalar.

Yaşanan hızlı bilimsel ve teknolojik gelişme ve yeniliklerin, toplumumuzun hayat tarzını, aile yaşamını, değer yargılarını etkileyerek bazı değişimlere/dönüşümlere yol açmıştır ve devam etmektedir.

Hiç bir değişken sabit kalmıyor, dünya hızla değişiyor ve değişmeye de devam edecek, değişimin hızı gittikçe artıyor. Dolayısıyla insanımızda/insanlıkta nitelik değiştiriyor daha da değiştirecekler…

Geçmişte olduğu gibi, gelecekte de insanımızın en büyük ihtiyacı; kendini bilme ve bulma ihtiyacı olacaktır. Bütün bunlar ve toplumun her alanında yaşanacak değişimler görmek için algoritmalarla bizi bizden daha iyi tanıyacak yapay zeka ve biyoteknolojik gelişme serüveninin geleceği noktayı bilmekten öte bu alanda ne gibi adımlar atmamız, bu uygulamaların, insana ve insanlığa yaşanabilir bir dünya bırakmak için neresinde ve ne kadar söz sahibi olacağımız önem arz etmektedir.

“Nasıl düşünürseniz öyle hissedersiniz” diye güzel bir söz vardır. Bu dünyada sahip olunması gereken düşünme becerilerinden birisi de geçmişte olduğu gibi günümüzde de gerekli olan Algoritmik Düşünme becerisidir.

Aslında toplum olarak yabancı olmadığımız, ancak unuttuğumuz bu beceriye kadim kaynaklarımızda da rastlayınca, içine düştüğümüz her türlü olumsuzluklarda ve çözüme kavuşturamadığımız meselelerde hayıflanmaya hakkımız olmadığını da bizleri kabule zorluyor. Zaten hayıflanmakta bir şey kazandırmayacağına göre bu Algoritmik Düşünme becerisini tekrar kazanıp hayata geçirmekle herkes kendince bir noktadan işe başlayabilir.

Akıp giden fırsatlar dizisi içinde, birinde karar kılarak diğerlerine bakmaktan vazgeçmek, gerçek yaşamda tekrar tekrar karşılaştığımız bir sorun olup çözümü çokta kolay görünmeyebilir.

Seçimlerimiz ve hayatımıza etkileri göz önüne alındığında yerinde ve vaktinde etkili kararlar vermenin önemi büyüktür.

“Acelecilik şeytandan teenni Rahman’dan” olması bilincini de hesaba katarak önümüze ilk sunulanı acele bir kararla seçmekle, gereğinden uzun düşünmek/aramak tehlikesine de kapılmadan (atı alan çoktan Üsküdar’ı geçebilir…) bu iki karar aşaması arasındaki dengeyi nasıl bulacağımız konusundaki çıkmazlarımız toplumumuzun geneli için ciddi bir problemdir.

“Al Kitab-ül Muhtasar Fi Hesab Al-Cebr Ve’l Mukabele…”

Dokuzuncu yüzyılda, Abbasiler döneminde Harezmli Muhammed adlı bir matematikçi tarafından yazılmış bu kitap hem matematik alanında hem de bilgisayar bilimlerinde önemli bir yere sahiptir.

Harezmî’den bu kitabı yazmasını isteyen Abbasi Halifesi, kitabın amacını şöyle tanımlamış:

“Yalnızca en kolay ve en gerekli olan aritmetiği kullanarak, cebir ve mukabele kuralları ile hesaplama üzerine kısa bir kitap yaz.

Öyle ki bu kitap, miras paylaşımında, zekât hesaplamada, ticari anlaşmalarda, kanalların kazılmasında, arazilerin ölçülmesinde ve benzer diğer işlemlerde kolaylıkla kullanılabilsin”.

Yazılan bu kitap sayesinde günlük yaşamda çözülmesi gereken sorunlar sistemli olarak sınıflanmış ve her sorun türü için geçerli genel çözüm biçimleri oluşturularak insanlara sunulmuştur.

Algoritmik Düşünme anlayacağımız şekliyle daha o yıllarda çözüme kavuşturulmuş ve keşfedilmiştir.

Problemler karşısında genel amaçlı bir çözümün, birbirini izleyen adımlar biçiminde ve her adımın çözüm reçetesini uygulayan kişinin en küçük bir duraksamaya düşmesine imkan bırakmayacak yalınlıkta ve kesinlikte tanımlanması yöntemi Harezmi’nin buluşudur.

Algoritma bilimsel, sosyal ve toplumsal pek çok alanda hayatımızın içinde yer almaktadır.

Hızla değişen dünyada, İnovasyon, üretkenlik, problem çözme, girişimcilik vb. istenilen yönelimlerin temelinde algoritmik düşünme becerisi vardır.

Alan yazında henüz net tanımları olmamakla birlikte ‘’Algoritmik düşünme’’ problem çözme süreçlerini ve bilişim araçlarını kullanarak sorunlara yenilikçi çözümler bulma gayreti olarak ta tanımlanabilir.

Problemi çözmek için düşünme, gayret gösterme, çözümü modelleyebilme, aynı problemi farklı durumlar için genelleştirebilme ve çözümü otomatikleştiren adımları ortaya çıkarabilme boyutlarını da kapsayan bu düşünme becerisine sahip bireylerde:

-Karmaşık problemler karşısında özgüven artar.

-Zor problemler karşısında uğraşma becerisi gelişir.

-Karmaşıklığa karşı tolerans artar.

-İyi tanımlanmayan/tanımlanamamış problemler çözülebilir.

-İletişim, birlikte çalışma becerileri vb. kazanımlar gelişir.

Toplum olarak birbirimizi anlamak, birlikte yol almak, sorunlarımızı daha etkin bir biçimde çözebilmek hem de geleceğin sürprizlerine hazır olmak ve hayıflanmamak adına sorun çözme becerilerimizi geliştirmek için algoritmik düşünme biçimini öğrenerek becerilerimizi bir üst basamağa taşımak zorunluluk halini almış durumda.

Algoritmik düşünme/bilgisayarca düşünme becerisi, gerçekleşmesi durumunda imkan dâhilinde yapay zekadan daha hızlı düşünebilmenin de tek yolu gibi görünüyor…

Bilenler için %37 kuralına takılmadan (Optimum Durma’ teoremi), sağlıklı karar verme, nerede durulacağını bilebilme ve pişman olmayacağı doğru seçim yapabilme kabiliyeti ve daha fazlası süregiden hayat içinde bizler için en zor alanlardan.

Doğru yola çıkmak kadar önemli olan bir konuda yoldan çıkmamaktır. Bozulan/bozuk düzen geçmişte de gelecekte de var olan/olacak bir gerçek.

Senin hayat serüveninde, yaptığın yolculukta attığın tüm adımlar, verdiğin kararlar, kaderin, kişisel başarının ve başarısızlığının tanımı, bilerek yada bilmeyerek kullandığın algoritmaların sonuçlarıdır…

M.İkbal der ki:

‘’Hür olan insana sıkıntı verir, başkalarınca kurulan bir dünyada yaşamak!

Ey hakikat adamı! Bir kılıç gibi keskin ol, kendi dünyanın kaderini yoğur…’’

Bir soruyla bitirelim:

Kendi dünyanın kaderini yoğururken, “Senin algoritman neyi çözüyor…’’