Yılmaz TAŞÇI

Yılmaz TAŞÇI

Zorluklarla Mücadele

Zorluklarla Mücadele

Bir gün bir baba, oğluna timsah ve kaplumbağanın hikayesini anlatır ve der ki;

– Bir timsah kaplumbağayı yutmak ister. Kovalamaya başlar. Tam yakalayıp yutacağı sırada kaplumbağa kenara sıçrar ve bir ağaca tırmanır.

Hikâyenin burasında çocuk haykırır;

– Baba, hiç kaplumbağa ağaca çıkar mı?

Babası şu cevabı verir;

– Çıkması lazımdı oğlum… Çıkması lazımdı… Kurtulması için çıkması lazımdı…

Prof.Dr. Heybert N. Gasson“Zorluklarla Mücadele”

Yaşamın bize, değişebileceğimiz dışında hiç bir şeyi garanti etmediği günleri en canlı şekilde yaşıyoruz.

İnsan kendisinin içinde başrolü oynadığı ve çoğu zaman bunun farkında olmadığı bir yaşam serüveni vardır.

Çocuklarımıza kazandırılacak creative, eleştirel düşünme ve iş birliği gibi becerilerin onların hayatında bir ömür boyu önemli olacağını bilmek zorundayız.

Onların hayatlarında karşılaşacakları problemlere doğru cevaplar aramasına yardımcı olmak, içinde yaşadığı çağın sorunlarına yönelik düşünceler geliştirme, bilginin peşinden koşma ve aramaları adına yapılacak en önemli işlerden biriside onların yalnız olmadıklarını hissettirmektir.

Onlara her türlü zorluklarla mücadelede, kazanacakları vahye uygun bir tefekkür anlayışının yol gösterici olacağını, kadim kültür ve değerlerinin hayatlarında ne kadar büyük önem arz ettiğini de öğretmek oldukça önemlidir.  

Öğretmenler öğrenciyle, anne babalar çocuklarıyla iletişim kurarken karşısında yetişkin bir birey varmış gibi davranmaları gerekir. 

Onlara verdikleri eğitimle en iyisini, en doğrusunu öğrenmesi ve yapması için gayret göstermelidirler.

İsmet Özel’in tabiriyle: “Sınırları aşmak da aşmamak da insanın elindedir.”

Bu yazımızda sizlere, “zorluklarla mücadele konusunda gençlerimize yönelik neler yapılabilir?” konusunda bazı düşüncelere yer vereceğiz.

Nasıl düşünürsek, öyle hissederiz…

Başarılı insanlar önce düşünme biçimini ayağa kaldırır, sonra da yeni düşünme biçimiyle kendisini ayaklandırır.

Önce Rabbine sonra kendinize güvenen nesil yetiştirmek zorundayız.

Sorunlar ve yaşanacak olumsuz durumlar da kendilerine şunları söyletebilmeliyiz: Sağlıklıyım, ayaktayım, hayattayım. Ben bu sorunları aşarım. Aşmama yardımcı olacak bir ailem ve sevdiklerim var.

Yaşanan her zorluğun bir tecrübeye olduğunu öğretmeliyiz.

Şu an içinde bulunduğunuz durum güçlü bir tecrübe için fırsattır.  Atacağınız adıma göre başarı merdivenin bir basamağıdır düşüncesini kazandırmalıyız.

Kader düşüncelerini doğru yönde geliştirmeliyiz.

İnsan olarak en güçlümüzün bile yaşanacak olanı durdurma, yaşanmayacak olanı yaşatma gücü yok. Bu inanç insanın inancının ve imanının bir gereği aslında.  Unutmayalım ki bizler her daim seferden sorumluyuz.

Alacakları rollere dikkat etmelerini öğretmeliyiz.

Yaşanan olumsuzluklarda özne mi olacaksın, nesne mi? Rolünü doğru seç, Özne olarak sahada da masada da güçlü olmaya çalış vb. telkin ve uyarılarda bulunmalıyız.

Çözülmeyecek sorun yoktur, inanırsak belki biraz zaman alır.

Ümidimiz de inancımız da her daim canlı olacaktır.

Çünkü bizler kadim bir kültüre ve güvene sahip inançlı fertleriz, düşünceleriyle fikir ve gönül dünyalarını beslemeliyiz.

 İletişimden kaçmamalarını öğretmeliyiz.

Pascal’ın ifadesiyle “Yüreğin, aklın anlamayacağı kendi nedenleri vardır.”

Birlikte yaşadıkları ve sorumlu oldukları kişilerle iletişimlerini her daim canlı tutmalarını, verilen tavsiyelere uymaları gerektiğini öğretmeliyiz. Sorunlarına bizleri çok rahat ortak edebileceklerine inandırmalıyız.

 Her daim yola çıkmaya, doğru yolda olmaya, yol almaya devam etmeleri gerektiğini öğretmeliyiz.

Hayatınızı/mızı düzeltecek olan sizden/bizden başkası değildir anlayışını kazandırmalı, değişimi doğru okumaları gerektiği, yaşanan değişimlerin öznesi mi olacak yoksa nesnesi mi olacak?  Bu konuda takındıkları tavır ve atacakları adımların önemli olacağını öğretmekle mükellefiz.

N. Gasson’un hikâyesiyle başladığımız yazımızı, yine onun bir hayat dersi ile bitirelim.

Dünya’da kullanılan Sisal bitkisinin (kenevire benzer, büyük yapraklı, bol elyaflı, dokumada kullanılan bir bitki) büyük kısmı Yukatan’da üretilirmiş.
Bu bitki taşlı, sert ve faydalı organik maddesi az toprakta yetişirmiş.
Bir süre önce bir Amerikan şirketi Florida’da Sisal üretmeye karar vermiş. Ve iyi bakılmış, mükemmel açılmış araziye tohum atılmış.
Vakti gelmiş, bitki büyümüş.
Amerikalılar sevinmişler:
Yaşasın! Sisal ticaretini Yukatanlıların elinden aldık!
Mahsulü biçmişler. Ve yaprakların içinde bulunması gereken elyafı aramaya başlamışlar. Fakat o büyük yapraklarda bir gram bile elyaf bulunmadığını büyük bir hayretle görmüşler.
İşte o zaman mesele anlaşılmış:
Hayatının kolaylaştırılması bu bitkiyi mahvediyor. Sisal’ı değerli kılan nasıl elyafı ise, insanı değerli kılan da karakteridir.
Hayat yolunda karşımıza çıkan zorluklar, bizi güçlendiren, olgunlaştıran ve yetiştiren fırsatlardır...

 


 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yılmaz TAŞÇI Arşivi