Bu millet bunu da yapar!
Heyecanlı bir milletiz. Duygularımızla hareket etmeyi severiz.
Kurallar bizi boğar. Yasaklara isyan eder, ödülü çok severiz...
Rahata kavuşunca gevşeriz, hatta bazen başka milletlerin etkisinde kaldığımız olur ama çok geçmeden kendi özelliklerine dönmesini biliriz.
Biz edepli, terbiyeli, akıllı ve azimliyiz; hoşgörülü ve tedbir sahibiyiz.
Biz vatanımızı çok severiz, vatanımızdan ayrı düştüğünde özler ve vatanımızı ararız.
Millet olarak biz teşkilatçıyız; Dolayısıyla itaatin, emir-komutanın ne olduğunu çok iyi biliriz. Biz yalnız olduğumuzda iyi bir önder olduğu halde, başında kendisinden daha üstün yetenekli birisi olduğunda ona severek itaat ederiz.
Biz zayıf ve acizleri korur; savaş zamanlarında korkunç birer savaşçı olarak görünsek de, barış zamanlarında da en sakin insanız. Herkese yardım etmeye çalışırız.
ANCAK!
En büyük zaafımız, sabırsız oluşumuz. Ne olacaksa bir an önce olsun isteriz, uzayınca da çok çabuk sıkılırız.
İşte bu yüzden, bende buradan sabrın sonu selamet olmalı ki, Çektiğimiz sıkıntıya değsin. İpin ucu bir kaçarsa, toparlamak çok zor olur.
İzin için kademeli geçiş işte bu yüzden bizim için önemli. Birdenbire saldıracak ortamlar yaratılmamalıyız.
Gelelim Eğitime;
eğitimde en kritik süreç sınavlar, onları atlatırsak, her şey gidişata göre zamana yayılabilir!..
Bizde bugün her şey kontrol altında ve ölüm sayısı 50’nin altına indi. Tüm temennimiz, bugüne kadar başarıyla yönettiğimiz bu zor süreci bundan sonra da aynı titizlikle yönetmemiz.
Turizm sezonunun açılması, sınavlar, kurslar ve karantina süreçlerinin kademeli olarak gevşetilmesi çok zor kararlar yöneticilerimize kolaylıklar diliyorum çünkü mutlaka zorda olsa bir karar verilmeli.
Elbette hiçbir şey sağlığımızdan daha önemli değil ancak çarkların da dönmesi gerekiyor.
Bu noktada hepimize biz eğitimciler ede önemli görevler düşüyor.
Bir eğitimci olarak yazıyorum Devletin bu yükün altından tek başına kalkması mümkün değil.
Herkesin taşın altına elini koyması gerekiyor ama Sayın bakanın de her türlü fikre, yardıma ve desteğe açık olması gerekir.
Biz her şeyi düşündük, her türlü tedbiri aldık, gereken ne ise o yapılacaktır dersek bu yükün altından kalkamayız
Yeni dönemde eğitimde çok şey değişecek bunu biliyoruz.
En çok da oturma düzeni.
Bunlar pat diye olacak şeyler değil. Benim diyen ülkeler bile bir anda yapamaz.
Önümüzde, başta LGS ve YKS olmak üzere sınavlar var.
Bu sınavlara 14-15 yaşındaki öğrencilerden 30-35 yaşındakilere kadar her kesimden aday giriyor.
Sınav merkezlerine girişlerde mutlaka ateş ölçümleri yapılacaktır
İstatistikler ve yetkililer bu konuda ne diyor bilmiyorum ama bu adaylar içerisinde testleri pozitif çıkan ya da taşıyıcı durumda olan ihtimali var mı, bunlara bakılacak mı?
Tatbikî ben biraz da meraktan yazıyorum.
Yazın eğitime gelecek döneme kadar ara verilebilir. Ancak LGS, YKS, KPSS ve benzeri sınavlar gençlerin geleceğine yön verdiği için çok önemli yani okula devam gibi keyfe keder değil, hemen herkes girmek zorunda.
Hele LGS gibi bir daha tekrarı olmayan sınavlar var ki bu çok daha önemli!
Yani sadece MEB değil veli, öğrenci ve öğretmenler de çok dikkatli olmalı.
MEB’in de, öğretmen idarecilerimizin de, bu konuda elinden geleni yapacaklarından kimsenin kuşkusu olmasın.
Tıpkı sağlık ordusu gibi eğitim ordusu da üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirecektir. Kendilerine şimdiden başarılar diliyoruz.
Sözün sonu, başaracağız, öyle ya da böyle başaracağız. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.