YENİ YILIMIZ HAYIRLARA VESİLE OLSUN
Aralık ayının son haftasında yılbaşı kutlamaları ile ilgili farklı yazılar okuduk.
Okuduk da ne oldu? Kafamız karıştı!
Ülkemizin gündeminde onca önemli konu varken gündem değiştirme çalışmaları bu yazılanlara belki de başarılı oldu.
Yılbaşı kutlamalarını yazanların bir bölümü bu günü kutlayanları göklere çıkartıp "kutlayanlar çağdaş" derken, yılbaşı kutlamalarını yazanların diğer bir bölümü de Hristiyan adetini kutlayanları dinsiz olarak görmüş ve yazmışlar…
Yazımın başlığında yeni yılımız hayırlara vesile olsun yazdım, ben de bir bölüm yazan çizene göre yanlış yaptım galiba.
Yılbaşında evinde ailesiyle kutlama yapanlara dinsiz deme cüretini gösterenler, acaba yılbaşı kutlaması ile Noel kutlamalarını birbirine mi karıştırmakta, diye düşünmedim de değil.
Okurlarımın bir bölümünün bu konuyu yazma hocam bırak yazılanlar gibi kalsın dediğini de duyar gibiyim.
Yazma diyen okurlarımın affına sığınarak buradan sorular sorup tüm okurlarımın bu sorulara cevap aramasını istiyorum.
İşte sorularım;
Batılılar gibi yılbaşı kutlamanın neresi çağdaşlık?
Bu tarz kutlamanın neresinde hangi eğlencesinde medeniyet var?
Ya da, yılbaşı kutlaması neden dinsizlik?
Müslüman ne zaman dinden çıkar?
Doğum günün, yeni yaşın, kutlu olsun demekle, yeni yılın kutlu olsun demek arasında ne fark var?
Başka bir soru;
Anneler günü, babalar günü, sevgililer günü, hediyeleşmesi ile yılbaşı hediyeleşmesi arasında ne fark var?
Noel kutlaması eşittir yılbaşı kutlaması mıdır?
Yoksa birbiriyle hiç ilgisi olmayan kutlamalar mıdır?
Bu sorulardan sonra ben de cevap hakkımı kullanmak istiyorum.
Çağdaşlık diyenler de dinsizlik diyenler de yanılgı içerisindeler, haberleri olsun.
Bir grup da aynı gün Mekke’nin Fethini kutluyor salonları dolduruyor.
Yılbaşı kutlamasını istemeyenler Mekke'nin Fethi kutlamasını daha cazip hale getirsin inanın Batı’ya benzeyen yılbaşı kutlamasını o zaman kimse yapmayacaktır.
Ayrıca Türkiye’de Batı tarzında yılbaşı kutlaması yapanlar da belli, bir avuç insan.
Vatandaşımızın büyük bir bölümü geçim derdinde evine aldığı çocuğuyla torunuyla yiyeceği meyveyi ve kuruyemişi de çok görmeyin Allah aşkına.
O gün yapmasın efendim, başka gün mü kalmadı diyenlere ise, tabiî ki söyleyeceklerim var.
Kul hakkı yemek mi? Yukarıda yazdığım gibi yılbaşı kutlaması mı?
Faizle yatıp faizle kalkan münafık Müslüman mı? Bize özgü yılbaşı kutlaması yapan mı?
Rüşvet, iltimas ve israf mı? Yılbaşı kutlaması mı?
Başı kapalı ancak kılığı kıyafeti tesettürden uzak “süslüman” kadınlarımız mı? Yoksa yılbaşı kutlaması yapan analarımız mı?
İslam'ın özünü unutup birçok İslam dışı faaliyetleri yapmak ya da desteklemek mi? Yılbaşı kutlaması mı?
Yoksa Müslüman bir ülkede
“Üç aylar Müslüman’ı”,
“Cuma Müslüman’ı”,
“Kandil Müslüman’ı”,
“Beş vakit namaz kılmayıp oruç tutan Teravih Müslüman’ı” mı?
Yoksa, senede bir defa ailesiyle evinde yılbaşı kutlaması yapan Müslüman mı?
Sahiden siz hangisini seçersiniz?
Deveye sormuşlar “boynun niye eğri”, deve cevap cermiş: “Nerem doğru ki?”
GÜNÜN SÖZÜ;
"Türk, ata bindiğinde Alparslan'dır, Yavuz'dur. Attan indiğinde ise Mevlana'dır, Yunus'tur."
Muhsin Yazıcıoğlu
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.