28 Şubat o yıllarda tank gibi üzerimizden geçmişti. Sanki tanklar Sincan’da yürümekle kalmamış, aynı zamanda gündelik hayatımızın ve inancımızın da üzerinden geçip gitmişlerdi.

Hanım başörtülüydü, kızım başörtülüydü ben de muhafazakâr İslamcı olarak tanınıyordum. Sanki 28 Şubat bizim içindi.

Tam da eğitimde iyi bir yerdeyken ve başarılıyken, birde aldığımız eğitimden dolayı, özel hayalleri olan, özgürlük ve demokrasi ile yeni Türkiye kuracağız derken, bu hayallerimizi de silip süpürdü 28 Şubat.

Darbenin hedef kitlesi belliydi. Darbe, bu kitlenin oy verdiği RP’yi kapattı. Hazırlanan iddianame gülünçtü. Laikliği öyle bir geniş tanımlıyordu ki sadece başörtülü olanları değil, neredeyse ağzından din kelimesi geçen, oruç tutan, namaz kılan herkesi kapsıyordu. Sadece siyasal alanı değil, toplumsal ve kültürel alanı da laikleştirmek amacını güden bir irade beyanı irat ediliyordu.

Meclis’teki iktidar da darbe politikalarını uyguladı. Sol, sağ ve milliyetçi liderler, Ecevit, Bahçeli ve Yılmaz üçlüsü ile bir araya gelerek kurdukları hükümetle imam hatiplerin ortaokul kısmının kapatılması ve başörtünün yasaklanması gibi 28 Şubat darbecilerinin aldıkları kararları uyguladılar.

Tüm bunları yaşayan biri olarak, toplumun genlerini bozan 28 Şubatla yapılan bin yıl devam edecek dedikleri 28 Şubat bitti mi sorusunu akla getiriyor.

28 Şubatı en yoğun yaşayanların bir araya gelerek kurdukları partide 19 yıl iktidar olunca, insanlar ister istemez 24. yıl dönümünde “28 Şubat bitti mi" sorusuna burada cevap aramak istiyorum.

28 Şubatçılarda, Son 19 yılın iktidarı acaba bizden hesap soracak mı diye hala çok tedirgin. İlk bakışta da bu iktidar partisinin 28 Şubat'la hesaplaşması kaçınılmaz gibi görünüyor. Ancak o gün 28 Şubat kararlarını uygulayan partinin ikisinin lideri sayın Ecevit ve Sayın Yılmaz vefat ettiler diğer ortakları Sayın Bahçeli bugün hesap sormasını beklediğimiz iktidar partisinin ortağı olması düşündürücü.

Peki, 28 Şubat bitti mi? 28 Şubatı en yoğun yaşayanların bir araya gelerek kurulan parti sahiden 28 Şubatçılardan hesap sormayı düşünüyor mu? Ya da suya sabuna dokunmadan hesap sordu da bizim haberimiz mi olmadı?

İlk soruya cevabımız; Bitmiş gibi gösterilse de 28 Şubat Kesinlikle bitmedi. Çünkü 28 Şubat'ın bitmesi için gerçek ve kesin çözüm sağlayacak tedaviye ihtiyaç var. Basit tedavilerle 28 Şubatın bitmesi mümkün değil.

İkinci soruya cevabımız; “28 Şubat ideolojisi, halen yürürlükteyse sadece İmam Hatip Okulları çoğaldı diye 28 Şubatın bittiğini söylemek çok saflıktır, Gerçek anlamda hesap sormakta hayalden öteye gitmez.

O günlerin mimarları, o günlerde İslamcıların her köşe başını tuttuğunu söylüyorlardı. Aynı sözler bugünde gündemden düşmüyor.

Yüzde 50 oy almış 19 yıl iktidarda kalmış bir siyasi parti 28 Şubat'ın tahribatının en katı yaşandığı eğitime, iktidarının ancak 19'uncu yılında müdahale etmek için çalışmalar başlatıyorsa, onu da bir oradan bir buradan kırparak yapmaya çalışıyorsa, bunu iyi değerlendirmek lazım.

28 Şubatın mimarlarından sadece ordu sessiz kalırken, malum gazeteciler ve yargı hala direniyor ve yüksek sesle bağırıyorsa 28 Şubat kafalı Siyasetçiler, meclisteki komisyon odalarını savaş alanına döndürüyorsa demek ki 28 Şubat bitmemiş.

 28 Şubat İslam’ı yozlaştırma, insanlar üzerindeki İslam’ın etkisini azaltma düşüncesiyle yapılmıştı.

Bugünde Aynı düşünce hep gündemdeyse, yıllardır devam eden "Türkiye muhafazakârlaşıyor" söylemi aynı hızla aynı şevkle devam ediyorsa demek ki 28 Şubat bitmemiş.

Tarih boyunca yetkisiz birçok kurum Türkiye’nin falına bakar gibi gidişatını değerlendirir, Bazen Eksen falana kaydı, bazen Müslümanlar çok oldu, bazen de köşe başlarına hep onlar geliyor diye tedbirler almaya çalışıyorsa, Tabi ki 28 Şubat bitmemiştir, Tabi ki 28 Şubatçılar hesap vermemişlerdir.

Ne kadar Müslüman olacağımız ABD ve AB iznine tabi ise, tabi ki 28 Şubat bitmemiştir

.Yine o dönemlerde değil %47 oy Yüzde 95 oy alsanız da bizim dediğimiz olacak diyenler meydanlarda bugün bile nutuklar atabiliyorlarsa. Tabi ki 28 Şubat bitmemiştir.

Belki kış uykusuna yatmıştır. Beklide dün başbakana hakaret eden askerler gündemi meşgul ederken, bugün Başkana, ailesine hakaret gazetecilerden geliyorsa 28 Şubat olsa olsa taktik değiştirmiştir.

Türkiye’de AB uyum yasası diyerek herkese özgürlük dağıtılırken, bu vatanın gerçek evlatları unutulur, onlar için bir çivi bile çakılmadığını hem görüp hem de nasıl 28 Şubat bitti diyebiliriz ki?

Sayın başkan, bazıları için yüz değişikliği diyorsada, Onlara değil yüz, gen ve doku değişikliği önersek de nafile, çünkü onların hepsi emir kulu olduğunu her davranışıyla belli ediyorsa tabi ki 28 Şubat bitmemiştir.

Son bir sözle yazımı tamamlamak istiyorum. Lütfen; 28 Şubat öncesi başörtü yasağı varken, okullarına alınmayan başörtülü kızlarımızın kıyafetine bakalım, birde bugün başörtü yasağı yokken okullarına serbestçe giren başörtülü kızlarımızın kıyafetine bakalım…