Yücel KEMANDİ

Yücel KEMANDİ

Haçlı Seferlerinin Dünü, Bugünü ve Yarını…

Haçlı Seferlerinin Dünü, Bugünü ve Yarını…

Bu konuyu anlatmaya isterseniz sondan başlayarak yazmaya başlayalım. 25 Nisan 2017’de Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Türkiye’nin yeniden denetim sürecine alınmasına karar verdi.

Oylamada karar 113 kabul, 45 ret, 12 çekimser oyla kabul edildi.

Bu karar aslında 1095 yılında Papa 2. Urbanus’un başlattığı Haçlı Savaşı’nın bir devamıydı. Kısaca ifade etmek gerekirse o gün başlayan haçlı seferleri bugün de aynı nedenlerle devam etmektedir.

2. Urbanus, 27 Kasım 1095 bakın neler demişti;

Batı Hristiyanlarına, Doğu’daki din kardeşlerini Türklerden kurtarma zamanının gelmiştir. Türkler sadece Doğu’daki din kardeşlerimiz için değil İstanbul ve bizim için de büyük tehlikedir.

Onun için Doğu Hristiyanları Batılı kardeşlerinden yardım beklemektedir.

Papa 2. Urbanus, 27 Kasım 1095’de yaptığı çağrı ile Haçlı hareketi fiilen başlamış oldu ve 8 kez gerçekleşen bu savaşın 1. versiyonu 1272’de son buldu.

Aradan 90 yıl geçtikten sonra Kudüs ve Mescid-i Aksa, Haçlıların işgalinden kurtarıldı. 90 yıl boyunca haçlılar Müslümanlara göz açtırmadılar. Kurmuş oldukları Kudüs krallığı 1187 yılının ilkbaharında Selahaddin Eyyubi’nin ordusu tarafından kuşatıldı. Selahaddin Eyyubi’nin ordusu Kudüs krallığının tüm askerlerini kılıçtan geçirdi. 20 Eylül’de kuşatılan Kudüs Ekim 1187’de Müslümanların eline geçti.

1187’den 1517 yılına kadar Kudüs başta olmak üzere tüm Filistin toprakları muhtelif İslami yönetimler tarafından sulh ve sükûn içerisinde yönetildi.

1517’de Yavuz Sultan Selim Han’ın Kudüs’ün yönetimini devralmasından 1917 Balfour Deklarasyonuna kadar yine bu topraklar sulh ve sükûnun merkezi oldu.

Günümüzde IŞİD, El-Kaide, Boko Haram ve FETÖ örgütleri gibi İslam’a mal edilen birçok örgüt ve taraftarları ne kadar iyi niyetli olurlarsa olsunlar bunlar nasıl ki Haçlı zihniyetinin değirmenine su taşıyor iseler, dün de Avrupa’nın Hristiyan gençliği 2. Urbanus başta olmak üzere tüm Haçlı seferlerinde Baronların değirmenlerine su taşımışlardır.

Nitekim Urbanus’un Haçlı Seferi çağrısının üzerinden 922 yıl geçtikten sonra Papa Francicus’un 27 Avrupa Birliği üyesi ülke temsilcilerini Vatikan’a davet etmesi ve onlara hitaben yaptığı konuşma da sadece dini içerikli değildir. Aslında 1095’deki 2. Urbanus’un Haçlı Seferlerine çağrısı ile günümüz Vatikan patronu olan Papa Francicus’un çağrısı arasında pek de fark yoktur.

Osmanlı’nın hedef alınması ve yıkılması sadece İslami kimliğinden dolayı değildir, belki de en önemli neden ekonomiktir.

1917 sonrası Filistin topraklarına akın eden Yahudiler ve 1948’de kurulan İsrail Devleti, aslında Hristiyan Batı dünyasının, bölgesel tetikçisinden başka bir şey değildir.

Kıbrıs harekâtı sonrası 1975’de kurulan ASALA da tıpkı Siyonist Yahudiler gibi Batı’nın taşeronluğu için görev almıştır.

Burada bir konuya dikkat çekmek isterim;

ASALA, 1974 Kıbrıs Harekâtı’ndan hemen sonra kuruldu.

Niçin? Kıbrıs Harekâtı’ndan sonra 20 Ocak 1975’te Lübnan da Kıbrıs elden gidiyor diye kuruldu.

Anlaşılan Türkiye, Kıbrıs Barış Harekâtı ile arı kovanına çomak sokmuştu.

Avrupa, Hristiyan dünyası ASALA ile Türkiye’ye bedel ödetmek istedi.

ASALA’nın kullanım süresi dolduğunda da onun yerine PKK’yı imal etti. Ve PKK 1978-1984 arası kuruluş hazırlıklarını tamamlayarak, 1984’den itibaren ASALA’dan görevi devraldı.

Tıpkı ASALA gibi PKK da aslında bir Haçlı organizasyonudur.

İlk yıllarda PKK’nın hedefinde olan yakıp yıktığı, yok ettiği yaklaşık 60 civarındaki köy ve köylülerin tamamı masum Kürt köyleri idi.

Peki PKK niçin bu Kürt köylerini hedef aldı? Çünkü Ermeni iddialarına göre bu köyler tehcir sırasında Ermenileri öldürmüşlerdi. Zaten Ermeniler de bu konuda: “Bizim Ermeniler olarak Türklerle toprak, Kürtlerle kan sorunumuz var” demektedirler.

15 Temmuz FETÖ Hareketi de Haçlı zihniyetinin bir ürünüdür. Dinler arası diyalog çalışmalarının içeriği ve FETÖ’nün konuşmaları incelendiğinde bunu anlamak kolaylaşır.

ASALA’yı bitirenler vakit geçirmeden işlerini devam ettirmek için PKK’yı devreye soktular. Keza 11 Şubat 1999’da APO’yu teslim edip, 22 Şubat 1999’da FETÖ’yü teslim almadılar mı?

Bunlar tesadüf olabilir mi?

11 Eylül 2001’de ikiz kulelere ve Pentagon’a yapılan saldırı ardından ABD başkanı George Bush’un şu sözlerini nereye koyacağız: “Bu savaş terörizme karşı yürütülen Haçlı seferi olacaktır ve bu savaş uzun zaman alacaktır.

2011 yılında Fransa Devlet başkanı Sarkozy, Müslüman ülkesi olan Libya için: “Libya’ya karşı NATO’nun kullanılması bir Haçlı savaşıdır” demedi mi?

Ancak sonuç olarak şunu diyebiliriz ki; 1096’da başlayan Haçlı seferleri değişik metot ve uygulamalarla halen devam ediyor ve devam edecektir.

Tüm İslam camiası unutmamalıdır ki Haçlı Savaşı bitmedi ve bitmeyecek.

Tüm bu olanlara rağmen Müslümanlara ve onların yöneticilerine düşen görev Siyonistlerden uzak durmak ve GAVUR'lardan uzak olmaktır. İnsanlığın, Müslümanlığın, İslam’ın yanında durmak bu özelliğe sahip liderlere sahip çıkmaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Yücel KEMANDİ Arşivi