İNSANLIĞIN TAHRİBİ: “INDIVIDUALISM”
Dünya cibledildiğinden beri arzın üzerinde yegâne bir mücadele süregelmiştir ki bu mücadele Aziz Allah’ın da buyurduğu üzere “Hak ve Batıl’ın” harbidir. Nitekim kıyamete kadar devam edecek olan bu muharebede devridaim olan husus, karşımızdaki düşmanımız her türlü desise ile bizleri ekarte etmek istemesidir.
İlk insanın cibledilmesine baktığımız vakit bir “iblis” faktörünün devreye girdiğini, buna müteakiben bir nevi iblis menşeili olan bir mefhumu türettiğini idrak ederiz; “individüalizm”.
Cihan üzerindeki bu harbin başlamasına sebebiyet veren en önemli hissiyat “eneiyetçi” ya da individüalist tavırdır. Nitekim iblis insanlığı kandırmak için bitmeyen saltanatı ortaya atmıştır. Lakin, hakikatte ezeli ve ebedi tek saltanatın âlemlerin rabbi olan Allah'a ait olduğunu bizler bilmekte, bilmiyorsak dahi ilk günden beri kavi bir suretle ikaz edilmekteyiz.
Ademoğluna beşeri acizliğini unutturan, cüzi iktidarını göz ardı ettiren bu iblis menşeili rahatsızlık, insanlığın inkırazına sebeptir. Kabil'e ben istediğimi yaparım, bana verilenden en güzel ve şatafatlı olanı şahsıma ayırma kudretine haizim dedirten, yasak olanı yapmaya cüret ettiren bu “eneiyetçi” tavır bizatihi İblis’ in Allah’a karşı çıkmasının mahsulüdür.
Bize rahmani fikirler olduğu kadar tezat fikirler de aksettirilmiştir ki bu da
Allah’ın “celal ve cemal” esmalarının bir zahiridir.
İnsanlığın inkırazına sebebiyet veren eneiyetçi tavrın taraftarları günümüzde küresel iblis menşeili odaklar dahlinde öngördükleri ameliyeleri âdemoğlunun neslini tahrip ve tağyir edebilmek için fevkalbeşer bir gayret sarf etmektedirler.
Bu gayret doğrultusunda cinsiyetsiz, fikirsiz, inançsız, ırksız, dilsiz ve de hayasızlıkta dipsiz “trans hümanist” bireyler inşa etmektedirler. Buna binaen, “hümanist” mefhumu ile odağı sadece insanın hevası olan içtimai müesseseyi inşa etmekle kalmayıp bunu bizlere zerk edebilmek için bizim değerlerimize aksettirmişlerdir.
İslami ve insanı değerler doğrultusunda müşahhas bir vaziyete gelmiş önder şahsiyetlerimizi kendi menfi değerleriyle etiketlemek suretiyle İslamiyet’e alternatif bir oluşum sunmaktadırlar. Bizler biliyoruz ki İslamiyet'e karşı üretilen bütün mefhumlar ya İslam’a cahilliğinden ya da hasım oluşundandır.
Hülasa; insanların arasında huzursuzluğa sebebiyet vermesinden, bana zararı dokunmasın da kime ne oluyorsa olsun minvalinde ki pragmatist tavırların toplumda muktedir olmasından, insanlığı insani değerlerden uzaklaştırıp tanrı konumuna getirmek suretiyle diğer mahlûkları yok sayma cüretinden mesul olan tek mefhum iblis menşeili olan “individüalist” yaklaşımdır.
Unutmamalıyız ki; “Beşeri meziyetlerimizi yalnızca rahmani mefhumlar ile müdafaa edebiliriz.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.