Su tasarrufu çok önemli
Havalar çok sıcak… Bir taraftan Eyyam-ı bahur gibi yeni yeni duyduğumuz sıcaklık terimleri diğer yandan termometrelerde 40 derecelerin üzerine çıkan kavurucu sıcaklar.
Tabi her yer beton olunca yukarıdan gelen ısı bir de aşağıdan yansıdı mı ortalık ağzından alev saçan ejderhaya dönüyor.
Gerçekten bu sıcaklarda Konya gibi kurak bir bölgede yaşamak hiç de kolay değil. Hani diyorlar ya “esmiyor” diye. İşte tam da öyle yaprak kımıldamıyor, esmiyor, esmiyor…
Elbet bu günler de geçecek ancak mevsim krizi ya da küresel iklim değişikliği gibi asıl sıkıntının öyle kolay geçeceği yok. Elbirliğiyle mahvettiğimiz dünyanın bize kesmiş olduğu fatura diyebiliriz.
İklimsel olayları en uç değerlerle yaşamaya devam edeceğiz. Sıcaklar en üst değerden, yağışlar en sert haliyle ve zaman zaman da yıkıcı etkilerle olacak. Kuraklığı dibine kadar hissedip, afetlere maruz kalacağız.
Bu beklenen bir tablo. Hepimiz buna hazırlıklı olmalı, önlemlerimizi bu yönde almalıyız.
Her şeyden önce suyu tasarruflu kullanmalıyız. Unutmayalım, boşa giden her damla suyun bedelini ileride acı bir şekilde ödemek durumunda kalırız.
Su her şeyden önce geliyor. Çünkü su canlıların yaşaması için hayati öneme sahiptir. En küçük canlı organizmadan, en büyük canlı varlığa kadar, bütün biyolojik hayatı ve bütün insan faaliyetlerini ayakta tutan sudur.
Vücudumuzun % 60'nı su teşkil etmektedir. Hayatımızı idame ettirebilmemiz için en önemli besin kaynağımız olan su, dolaşım ve sindirim sistemlerinin çalışmasında temel unsur olduğu gibi, vücudumuzdan artık ve zehirli maddelerin atılmasında da mühim bir vazifeyi yerine getirir.
Su hayattır. İnsan organizmasının önemli bir kısmı sudan meydana gelir. Kan dolaşımının olabilmesi, vücudun zararlı maddelerini atabilmesi, iç zarlarının kurumadan görevini yapabilmesi için hep suya ihtiyaç vardır. Bunun için sağlıklı her insanın aşırı terleme ve ishal halleri dışında, günde en az 1.5 litre suya ihtiyacı bulunmaktadır.
Nüfusun hızla artması, buna karşılık su kaynaklarının sabit kalması sebebiyle su ihtiyacı her geçen gün artmaktadır.
Dünyada kişi başına su tüketimi yılda ortalama 800 m3 civarındadır. Dünya nüfusunun yaklaşık % 20'sine karşılık gelen 1,4 milyar insan yeterli içme suyundan mahrum olup, 2,3 milyar kişi sağlıklı suya hasrettir. Buna ek olarak, 2050 yılında su sıkıntısı çeken ülkelerin sayısı 54'e, bu şartlarda yaşamak zorunda kalan insanların sayısı 3,76 milyara yükselecektir. Bu durum 2050 de 9,4 milyar olması beklenen dünya nüfusunun % 40'ının su sıkıntısı çekeceği anlamına gelecektir.
Bu yüzden diyoruz ki önce tasarruf. Özellikle bu yaz günlerinde, yağış olmayan dönemlerde suyumuzu idareli ve tasarruf bilincine uygun harcamalıyız. Elbette duş alacağız ama israf etmeden, elbette tüketeceğiz ama yeteri kadar. Unutmayın fazladan harcadığımız bir bardak su yarınlarımızdan kullanmaktır. Kalın sağlıcakla…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.