Mayıs ayına merhaba derken, ülkemizde artan vaka sayılarıyla tam kapanmaya gidildi. Evde kalış süresinin uzamasıyla beraber hareketsizlikte büyük ölçüde artmaya başladı. Ancak evde yapabileceğiniz egzersizlerle bu hareketsizliğin önüne geçebilmek mümkün. Gün içerisinde evde yapabileceğiniz  pek çok egzersiz uygulamalarıyla beslenmenizi, bağışıklık sisteminizi, ruhunuzu destekleyebilirsiniz. Bu sayede serotonin hormonunu yani mutluluk hormonunuzu da artıracaksınız. Her dönemde olduğu gibi kilo verme sürecinde %100’lük bir bütünlük için beslenmenin %70’lik kısmı oluşturduğu, egzersizin ise %30’luk kısmını oluşturduğu unutulmamalıdır.

    Bir diğer noktada sosyal medyada vakit geçirilen sürenin ve meydan okumaların artması. Özellikle son günlerde sıklıkla evde ekmek yapımları, hamur işi tarifleri gibi pek çok hikaye ve gönderi karşımıza çıkmakta.  Bu durum, aç olunmamasına rağmen kontrolsüz bir şekilde yemek yemeye kadar götürebilmektedir. İçeriğini bilmediğiniz hazır gıdalar yerine evde kendinizin bir şeyler yapması daha sağlıklı olacaktır evet. Ancak kendinizi sürekli hamur  işi, yüksek yağ oranlı besinler, şekerlemeler yerken buluyorsanız orada bir sıkıntı var demektir. ‘Peki bu durumun önüne geçmek için neler yapılabilir?’ dediğinizi duyar gibiyim:

    Beslenmenizde mutlaka çeşitliliğe yer verin.  

    Sosyal medyada özellikle yağ ve şeker içeriği yüksek her gördüğünüz tarifi yapmayın.

    Sosyal medyada geçirdiğiniz vakti azaltın ve yüksek yağlı, şekerli, kalorisi yüksek ve sağlık açısından faydalı olmayan besin fotoğraflarından uzak durun.

    Ayrıca farkındalık oluşturmak için sağlıklı tarifler geliştirerek ve bunları paylaşarak destek olabileceğinizi unutmayın.

    Duygusal açlık mı gerçek açlık mı hissettiğinizi irdeleyin.

    Gün içerisinde yeterli miktarda su içmeye özen gösterin.

    Mayıs ayının bizlere şifa getirmesi umuduyla sağlık dolu bir hafta sonu diliyorum.