KONYA HABER
Konya
Parçalı bulutlu
21°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,3005 %0,25
48,5818 %0,45
4.886,39 % 0,84
Ara
BBN Haber Konya Haber Yiğit: Köy Enstitüleri, cumhuriyetimizin en önemli hamlelerinden birisidir

Yiğit: Köy Enstitüleri, cumhuriyetimizin en önemli hamlelerinden birisidir

Eğitim-İş Konya Şube Başkanı Özgür Ulaş Yiğit, Cumhuriyetimizin aydınlanma devrimlerinin en önemli hamlelerinden biri olan Köy Enstitüleri'nin kuruluşunun 81. yıldönümünü kutladıklarını söyledi.

Okunma Süresi: 3 dk

81 yıl önce kurulan Köy Enstitülerinin 81. yıldönümünü kutladıklarını belirten Eğitim-İş Konya Şube Başkanı Özgür Ulaş Yiğit, “17 Nisan 1940 yılında, dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç’un önderliğinde kurulan, Cumhuriyet'in aydınlanma devrimlerinin en önemli hamlelerinden biri olan Köy Enstitüleri'nin kuruluşunun 81. yıldönümünü kutluyoruz. Köy Enstitüleri hareketinin temel ideolojisi; yüzyıllarca ihmale uğramış köy insanına, kendi yazgısını değiştirecek bilinç ve beceriyi kazandırmaktı. Eğitim bunun bir aracı idi. Asıl amaç, köy insanının bilinçlendirilmesi ve canlandırılmasıydı. Çünkü okur-yazar olmayan bir toplum ile Atatürk Cumhuriyetinin hedefi olan çağdaş uygarlığa ulaşılamazdı. Köy Enstitüleri’nin kurulduğu dönemde Türkiye, eğitim düzeyi düşük, sanayisi cılız, nüfusunun yüzde 80’i köyde yaşayan bir ülkeydi. Bu yıllarda ülkede okuryazarlık düzeyi yüzde 25 civarındaydı. İşte Köy Enstitüleri ile bu eksikliği giderilmeye çalışılmıştır. Sadece Devlet bütçesinden ayrılan payla değil, köylerde yaşayan özverili öğretmen, yönetici, işçi ve öğrencilerin emeği ile oluşturuldu. Bu özveri sayesinde enstitülerde, 1937-1946 yılları arasında 723 bina yapıldı, on binlerce dönüm çorak ya da bataklık arazi işlenerek buralardan bol ürün elde edildi. Öğrenciler; öğreniyor, öğrendiklerini uyguluyor ve üretiyordu. Bu dönemde köy çocukları eğitildikten sonra köylerine tarımda, sanatta, zanaatta ve sağlık alanlarında öğretmen olarak geri gönderildi. Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk'ün "kimsesizlerin kimsesi" olarak kurduğu Cumhuriyet, bu projeyle o güne dek kimsesiz bırakılan en ücra köyü dahi bilimin meşalesiyle aydınlattı. Ancak bu yüksek dinamizm ve Cumhuriyetçi kadronun kazandırdığı ivme gerici ve tutucu egemen güçlerden tepkiler almaya başlamıştı. Önce bilinçli olarak içi boşaltılan ve yozlaştırılan Köy Enstitüleri kapatılarak, Anadolu’nun en önemli aydınlanma projesi ortadan kaldırıldı” dedi.

 

EĞİTİM SİSTEMİNDE YAŞANAN SORUNLARIN KAYNAĞI KÖY ENSTİTÜLERİNİN KAPATILMASIDIR

 

Eğitim sisteminde yaşanılan sorunlarının kaynağının Köy Enstitülerinin kapatılmasının olduğuna dikkat çeken Özgür Ulaş Yiğit, “Bugün öğretmen yetiştirmeden başlayarak eğitim sisteminin yaşadığı pek çok sorunun kaynağını Köy Enstitüleri’nin kapatılması oluşturuyor. Köy Enstitülerinin Kapatılmasıyla ülkemizdeki aydınlanma sürecini durdurduğu gibi, demokratik işleyişi de sekteye uğratmıştır. AKP döneminde uygulanan politikalarla eğitimin niteliği düşürülmüş, çağdaş, bilimsel, akılcı, laik eğitim sistemine büyük bir darbe vurulmuştur. Bugün Köy Enstitüsü ruhunu yeniden yakalamak ancak çağdaş, üretken ve demokratik eğitim yöntemini ulusal eğitim sistemimizin her aşamasına uygulayarak; eleştiren, sorgulayan çağdaş bireyler yetiştirmekle olur. Üretken ve yaratıcılığın desteklendiği eğitim anlayışı bugün yaşadığımız eğitim sorunlarının da çözümü olarak görülmelidir. İşte o zaman Atatürk’ün ve cumhuriyetimizin öğretmenlerden istediği ‘Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür’ nesilleri yetiştirebiliriz. 81.Kuruluş Yıldönümünde Köy Enstitüleri’nin ilerici, demokrat ve aydınlanmacı geleneğine sahip çıkıyoruz. Amacımız; Köy Enstitülerinin felsefesi, heyecan ve ruhunu okullarımızda yaşatmak, tüm yurtta cumhuriyetin, aydınlanmanın ateşini yeniden yakmak, ülkemizin geleceğine umut ve ışık olabilmektir. Cumhuriyet öğretmenlerinin yegâne örgütü Eğitim-İş, Mustafa Necati’den, Hasan Ali Yücel’den, Fakir Baykurt’tan, hepsinden önemlisi Başöğretmenimiz Mustafa Kemal’den devraldığı bu görev ve sorumluluğu yerine getirme azim ve kararlılığındadır” diye konuştu.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *