Ali Ulurasba

Ali Ulurasba

BAŞKALARININ SENİ TAMAMLAYAMAYACAĞINI ANLADIĞINDA

BAŞKALARININ SENİ TAMAMLAYAMAYACAĞINI ANLADIĞINDA

İnsanları köksüz bir sera bitkisi yapmaya çalışmıyor muyuz?

Belki de kırılgan bir yaşamın nasıl olduğunu tecrübe etmek bize insanlığımızı yeniden hatırlatacak…

Öteki’nin beni tamamlayamayacağını anladığımda ben de öteki olabilirim inancına sahip olmak…

Oysa insanların hata yapma özgürlüğünü ellerinden alıyoruz.

Sadece ilişkiler değil insanların bizatihi kendisi profesyonelleşiyor.

Kendi kendimizle bir sözleşme yapmak, yaşamın bütün doğaçlamalarına karşı normatif yaşamak, gerçekten yaşamak bu mu?

Kendi kendimizi mükemmelleştiriyoruz ama en basit bir deneyim karşısında aslına öyle olmadığımızda yüzleşiyoruz.

Çareler arıyoruz.

Aradığımız çare ise yüzleştiğimiz karşısındakinin biz olmadığını kendimize ispat etmek.

“ÇOK BİLEN ÇOK YANILIR” denir.

Herkesin içine ve üzerine aynı üniformayı giydirmek neden?

Neden kimse hata yapmamaya adanmalı?

Herkesi aynılaştırmayı arzulamak insanlığın en büyük laneti olsa gerek.

Kendi evimizde, ya da bir başkasının evinde, sevdiğimiz insanlarda, sevdiğimiz şeylerde az ya da çok aniden içi ve anlamı boşalıvermiyor mu?

İçte ve dışta bir boşluk...

Sanki hiçbir şey artık dikkatimizi hak etmiyor.

Sıkıntı bir baş dönmesi olarak yaşanıyor ve bu baş dönmesi yaşam olarak algılanabiliyor ve nasıl oluyorsa her şey hiçliğin damgasını yiyor; yaşamsal bir anlamsızlık ortaya dökülüyor.

Hayrete varmayan hiçbir şey bizi tatmin etmez.

Gerçeği söylemek gerekirse yoğun yaşamıyoruz ama yoğun yaşıyormuşuz gibi yapıyoruz ve sanki bir hedefimi varmış gibiyiz; ya da bir hedefimiz yoksa bize birileri hedef uyduruyor; simülatif bir cehennem.

Oysa KENDİMİZE MARUZ KALMALIYDIK, BAŞKALARINA DEĞİL!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Ulurasba Arşivi