Işıltı Park Yönetim Kurulu Başkanı ve Çelikkayalar Alışveriş Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Kerim Kaya, babası Ali Kaya'nın ticarete atılarak sıfırdan bir işletme kurmasını anlatırken, günümüz ticaret ortamındaki yüksek rekabet ve teknolojik gelişimin getirdiği zorluklara dikkat çekti. Aile şirketlerindeki nesiller arası iş anlayışını değerlendirdiği açıklamasında, kendi dönemini babası Ali Kaya'nın başarı hikayesiyle kıyasladı. Aradaki en büyük farkın başlangıç noktaları olduğunu belirten Kaya, babasının ticaret anlayışının ve mücadele ruhunun altını çizdi.
AİLE ŞİRKETLERİNDE NESİL KRİZİ: DEĞER AKTARIMI ŞART
Kerim Kaya, Anadolu'nun ve özellikle Konya'nın ticaret geleneğinde aile şirketlerinin yerinin tartışılmaz olduğunu, ancak o "devralma" aşamasında, nice köklü işletmelerin sessizce kaybolduğunu belirtti. Kaya, Konya’nın ticaret damarında baba mirası dükkânlardan doğup sanayi devlerine dönüşen birçok aile şirketi olsa da ne yazık ki, her kurulan işletmenin üçüncü nesle ulaşamadığını ifade etti. Kaya’ya göre, bu durumun en büyük düşmanı ekonomik dalgalanmalar değil, çoğu zaman aile içi iletişimsizlik ve değer aktarımındaki kopukluk oluyor.

‘BİRİNCİ NESLİN YAPTIĞI EN BÜYÜK YATIRIM, ASLINDA SERMAYE DEĞİL!’
Birinci neslin yokluk dönemlerinde alın teriyle, sabırla o işletmeyi kurduğunu ve onun gözünde şirketin bir "evlat" gibi görüldüğünü dile getiren Kaya, "İkinci nesil çoğu zaman bu emeğe saygılı ama vizyon arayışında; üçüncü nesil ise hızla değişen bu çağda, bazen bu emeğin ağırlığını değil, mirasın rahatlığını hissediyor. İşte tam bu noktada, aile şirketinin geleceği gelenekle geleceği buluşturmak zorunda kalıyor" dedi. Kaya, birinci neslin yaptığı en büyük yatırımın sermaye değil, dürüstlük, kalite, güven ve itibar gibi değerler olduğunu vurguladı.
‘FARKIMIZ, BAŞLANGIÇLARIMIZ!’
Kerim Kaya, babası Ali Kaya'nın ticarete atılma sürecini anlatırken, onun çalışma hayatına 12-13 yaşında ve sıfırdan başladığını, o dönemdeki ticaret anlayışının şimdiki dönemden çok daha farklı olduğunu ifade etti. Babasının "en baştan başlayarak kendi emekleriyle" çabaladığını belirtipdönemin zorluklarını aktaran Kaya, babası Ali Kaya'nın 13 yaşında pazarcılıkla başlayıp market zincirine ilk şubesini 2005 yılında açtığını kaydetti. Kaya, kendisiyle babası arasındaki temel farkı ise "O, tabiri caiz ise elinde hiçbir şey yokken bir şirket kurdu; ben ise elimizde olan işletmeyi daha da yükseltmeye çalışıyorum" şeklinde özetledi.

‘YOL DEĞİŞİYOR, YOLCU DA DEĞİŞMELİ’
Kaya, aile şirketlerinde sıkça yapılan bir hataya dikkat çekerek, yöneticilerin kendilerini çocuklarıyla kıyaslamasını eleştirdi. Bu kıyasın yanlış olduğunu belirten Kaya, "Geçmişteki imkanlarla şimdiki imkanlar asla aynı değil" dedi ve o dönemle aynı şartlarda olmadıkları halde babalarının yürüdüğü yolun birebir aynısını yürümeleri durumunda başarılı olamayacaklarını ifade etti. Öte yandan teknoloji ve bilgiye erişimin değiştiğini belirten Kaya, eskiden sadece "gördüğün" kadar bilgin varken, şimdi internet sayesinde gidip görmedikleri yerleri ve kullanmadıkları aletleri bile bilebildiklerini dile getirdi.
‘İMKAN AZDI ANCAK REKABET DE FAZLA DEĞİLDİ’
Ancak bu teknolojik kolaylığın ticareti zorlaştırdığını da söyleyen Kaya, "Eskiden ticaret yapabilme potansiyeli daha fazlaydı bence. İmkan azdı belki ama cesaretin ve çabanız varsa bir şeyleri sıfırdan başlamak daha kolaydı" yorumunu yaptı.Günümüzde ekonomik alım gücünün düşüşüne dikkat çeken Kaya, dışarıda yapılabilecek, iş bünyesine katma değer katılabilecek iş sayılarının azaldığını belirtti. Son olarak, her sektörde yüksek bir rekabetin olduğunu vurgulayarak, "Önceden bu kadar rekabet yoktu" sözleriyle pastadan pay almanın günümüzdeki zorluğuna dikkat çekti.

‘İŞLETME ÖMRÜ, PATRONUN ÖMRÜYLE SINIRLI KALMAMALI’
Kaya, yeni neslin önemine dikkat çekerek, doğru yönlendirildiğinde üçüncü neslin markayı dünyaya taşıyabilecek en güçlü halka olduğunu söyledi. Önemli olanın gençlerin fikirlerini ciddiye almak, onları sürece dahil etmek ve "bizim zamanımızda böyleydi" kalıbından sıyrılmak olduğunu belirten Kaya, "Tecrübeyle yenilik arasında denge kurabilen şirketler sadece büyümez, kuşaklar boyu yaşar" diye konuştu. Yeni neslin teknolojiyi, dijitalleşmeyi ve inovasyonu şirket kültürüne katması gerektiğini, ancak geçmişin ahlakını da unutmaması gerektiğini ifade eden Kaya, bir aile şirketinin hem geleneği koruyarak hem de yenilemeye cesaret ederek ayakta kalabileceğini belirtti. Son olarak Kaya, aile şirketlerinin artık profesyonel yönetime açık, kurumsal kimliklerine önem veren, soyadı değil liyakat anlayışını benimseyen yapılarla daha güçlü hale geldiğini ve bir işletmenin ömrünün patronun ömrüyle sınırlı kalmaması gerektiğini sözlerine ekledi.