Tahıl ambarı Konya’da yaklaşık 10 milyon dekar alanda hububat ekimi yapılırken, Türkiye’de üretimi yapılan sertifikalı hububat tohumlarının da yüzde 50’lik kısmı Konya’dan karşılanıyor.
KONYA ATA TOHUMU ÜRETİM MERKEZİ OLDU

Türkiye’de tarımın başkenti olarak bilinen Konya, bir dönem “İsrail’e bağımlı, ithalata bağımlı” diye eleştirilen tohumculukta atılan adımlar sayesinde adeta bir devrime imza attı.
Konya Ovasında son yıllarda daha kaliteli ve toprağın yapısına uygun tohumların geliştirilmesiyle ilgili çalışmalar da hız kazanmıştı. Ülkede üretimi yapılan sertifikalı tohumun yüzde 50’ye varan kısmının üretilmesiyle Konya tohum üretim merkezi haline geldi. Bu devrimin merkezi ise Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü oldu.
İTHAM TOHUMDAN ATA TOHUMUNA
2000’li yılların başında Türkiye, ihtiyacının önemli bir bölümünü ithalatla karşılıyordu. 2002’de yalnızca 17,3 milyon dolar olan tohum ihracatı, aynı yıl 55,3 milyon dolarlık ithalat karşısında oldukça düşük kalmıştı. Ardından kararlı adımlarla uygulanan politikalar, araştırma enstitülerinde yürütülen ıslah çalışmaları ve özel sektörün yatırımları sayesinde üretim de hızla arttı. Bugün Türkiye, 1,3 milyon tona ulaşan sertifikalı tohum üretimiyle, kendi ihtiyacını büyük ölçüde karşılayan ve fazlasını ihraç eden bir ülke oldu.
İHRACATTA REKORA İMZA ATILDI

Tohumda sağlanan gelişim rakamlara da yansıdı. 2022’de 232,7 milyon dolar olan ihracat, 2023’te 326,7 milyon dolara çıktı. Aynı yıl ithalat 249,5 milyon dolar seviyesinde kalsa da, ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 130’u aşarak Türkiye’yi net ihracatçı konumuna çıkardı.
KONYA'DAN 117 ÜLKEYE ATA TOHUMU
Bugün Türkiye 117 ülkeye tohum ihraç ediyor. 2024 yılı sonu itibarıyla 383 milyon dolarlık tohum ihracatı gerçekleştirildi. Bu ihracatta özellikle tahıllar, bakliyatlar ve bazı sebze türleri öne çıkarken; yerli hibrit çeşitlerin geliştirilmesiyle birlikte sebze tohumlarındaki dışa bağımlılığın da azalması hedefleniyor. Her ne kadar genel tabloda ihracat fazlası verilse de, sebze tohumlarında ithalatın baskısı sürüyor. 2023 verilerine göre sebze tohumu ithalatı 107 milyon dolar civarındayken, ihracatı yaklaşık 36 milyon dolarda kaldı.
Uzmanlara göre bu alanda yerli üretimin artırılması, hem gıda güvenliği hem de çiftçinin maliyet yükünü azaltmak açısından stratejik bir önem taşıyor.
ARTIK İSRAİL'DEN TEK TOHUM SATIN ALINMIYOR
Yıllardır bir türlü vazgeçilmeyen, kasıtlı iddia “İsrail tohumuna bağımlıyız” iddiası. Bu iddia hem tohum üreticileri hem de Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından kesin dille yalanlandı. Sektör hem bağımlı değil, aksine ihracatçı konumda. İsrail ile ticaretin tamamen durmasıyla bu ülkeden tek bir tohum alınmıyor. Tarım Bakanı İbrahim Yumaklı da “Türkiye’de kullanılan her 100 tohumun 97’si yerli üretimdir. İsrail’den bir adet bile tohum almıyoruz” sözleriyle tartışmalara nokta koydu.
KONYA MERKEZLİ BÖLGESEL STRATEJİK TOHUM GÜCÜ

Tohumda yüzde 97 yerli üretim gerçekleşirken, sektör tohumculuğu gıda arz güvenliğinin de teminatı olarak görülüyor. Kuraklık ve küresel krizler de göz önüne alındığında yerli ve dayanıklı çeşitlerin geliştirilmesi, geleceğin en önemli stratejik yatırımlarından biri olarak görülüyor.
121 BİN TOHUM GELECEK NESİLLERE aktarılacak

Hibrit ve ata tohumun kendi içinde avantaj ve dezavantajları var. Bakanlık projelerinde tescilli ata tohumu sayısı 4’e çıkıyor. Ulusal Tohum Gen Bankası’nda ise 121 binden fazla tohum örneği gelecek nesiller için muhafaza ediliyor. Ata tohumu, muhtemel gıda krizi, kıtlık ve ambargo dönemlerinde de çiftçiyi kurtaracak bir hazine olarak değerlendiriliyor.