Geçmişi 5 bin yıl öncesine uzanan Bağdat’ın güneyindeki yer alan bataklıklar, kimine göre İncil'de 'Cennet Bahçesi' diye anılan yer; kimine göreyse Ortadoğu’nun Venediği olarak tanımlanıyor.
Dicle ve Fırat Nehirlerinin buluşma noktasında bulunan bölgede yaşayan yarı göçebe yaşayan halk; Ahvar sakinleri, Bataklık Arapları veya Ma'dan olarak anılıyor.
Bölgedeki siyasi çekişmelerin etkisiyle yok olma noktasına gelen bataklıkların hikayesi bölgenin acı tarihinden izler taşıyor.
Ülkede yaşanan çatışmalar neticesinde Saddam Hüseyin’in stratejik avantaj yakalamak için bölgede uyguladığı kurutma siyasetiyle bataklıklar neredeyse çölleşti ve biyolojik çeşitlilik büyük zarar gördü.
İnsan Hakları İzleme Örgütüne göre, 1991’de Bataklık Araplarının nüfusu yaklaşık 250 bindi. Ancak 2003 yılına kadar bataklıkların yüzde 90'ı Saddam rejiminin baskısıyla yok edildi.
Saddam rejiminin 2003’de devrilmesinin ardından bölgeye geri dönüşler başladı. Özellikle 2005’te Birleşmiş Milletler Çevre Programı geri dönüşler için umut ışığı oldu.
Ancak bütün çabalara rağmen, küresel ısınmanın ve nehirler üzerinde inşa edilen barajların yanı sıra yerel yönetimlerin bölgeyi ihmal etmesi bataklıkları olumsuz etkiliyor.
Anadolu Ajansı, yöre halkıyla görüştüğü çalışmada Bataklık Araplarının zorlu hikayesini ele aldı.
