Konya’nın en önemli turistik noktası Mevlana Türbesi ve müzeyi içerisine alan külliye içerisinde onlarca mezar taşı var. Ziyaretçiler bu mezarların kime ait olduğunu merak ediyor. Bugün, müze alanı, düzenlenen gül bahçeleri ile birlikte toplamda 18 bin metrekarelik bir alana sahip ve alanda çok sayıda mezar yapısı, mezar taşları ve türbe bulunuyor. Mevlana Müzesi’nin Huzur-u Pir bölümünde yer alan tarihi türbeler ve mezar taşları, Mevlevi büyüklerinin izlerini günümüze taşıyan en özel alanlardan biri olarak dikkat çekiyor.

MEVLANA’NIN BABASININ VASİYETİ
Mevlânâ’nın babası Sultanü’l-Ulemâ Bahaeddin Veled, 12 Ocak 1231 tarihinde Hakka yürümeden önce “Benim ve benim çocuklarımın ve onların evlat ve ahfadının mezarları burada olacaktır” şeklinde vasiyette bulunmuş ve öldükten sonra da “Selçuklu Sultanlarının Gül Bahçesi” diye bilinen bugünkü yerine defnedilmiştir.
Eski Müze Müdürü, merhum Dr. Erdoğan Erol’a göre de dergâhın müze yapılmak üzere teslim alındığı 11 Eylül 1926 tarihine kadar bu alana defin yapılmış olma ihtimali bulunuyor. Sonradan Mevlevi Dergâhına dönüşen Sultanların Gül Bahçesine, 695 yıl 7 ay 29 gün defin yapılmış. Bu alana Mevlânâ soyundan gelenler ile Mevlevi Büyüklerinin defnedildiği biliniyor.

BU MEZARLIK İÇİN POSTNİŞİNE 15 ALTIN
Yine tarihi vesikalar ışığında müze bahçesindeki mezarlardan çoğu Mevlânâ’ya muhabbeti olanlardan hammal, esnaf, tüccar, ulema ve ubeda ve bazı meşayih ile memurlara aitmiş. Ölülerini bu bahçede bulunan mezarlığa gömmek için Postnişine en az 15 altın lira aidat vermek mecburiyeti varmış. Mevlânâ ailesinden olmayanlar buraya parasız gömülemezmiş. 6 Haziran 1927 tarihi ile 5 Temmuz 1932 tarihleri arasında 157 adet mezar, müze bahçesinden sahiplerince nakledilmiş. Sahibi çıkmayan mezarların taşları da müzede muhafaza altına alınmış.

AVLUDA BULUNAN TÜRBE VE MEZARLAR
Mevlâna Müzesi'nin merkez yapısı, Hz. Mevlâna'nın türbesine ev sahipliği yapmaktadır. Müze avlusuna, "Dervişân Kapısı"ndan geçilerek ulaşılmaktadır. Avlunun kuzey ve batı kısmında derviş hücreleri bulunurken, güney yönü matbah ve Hürrem Paşa Türbesi'nin ardından Üçler Mezarlığı'na açılan Hâmûşân (Susmuşlar) Kapısı ile son buluyor. Doğuda ise, Sinan Paşa, Fatma Hatun ve Hasan Paşa türbeleri yer alıyor; bunun yanı sıra semahane, mescit bölümleri ve Mevlâna ile ailesinin mezarlarının bulunduğu ana yapı bulunuyor. Avluda, Avluda Tilâvet Odası’na girişin önünde ise Neyzenler Mezarlığı yer alıyor. Burada dergâhta görev yapmış ünlü neyzenlerin mezarları bulunuyordu. 1928 yılında kaldırılan mezarların yerine gül ekilmiş. Yakın geçmişte ise bu alan yeniden düzenlenmiş ve kaldırılan mezar taşları yerlerine dikildi.

MAKAM KABİRLERİ ve ŞAİR ŞEM’İ
Mevlana Müzesinin güneydoğu köşesinde yan yana dikili iki mezar taşı dikkatlerden kaçmıyor. 1965 yılında bu iki isme makam kabirleri verilmiş. Pakistan’ın milli şairi Muhammed İkbal’in ve Divan edebiyatının ünlü ismi Şair Nef'i’nin makam kabirleri Mevlânâ Müzesi'nin güneydoğu köşesine yakın bir yerde yan yana bulunuyor. Müzenin Üçler Mezarlığı’na bakan dış duvarı önünde ise kaldırım ortasında Şair Aşık Şem’i’nin kabri bulunuyor. Her gün önünden binlerce kişinin geçtiği bu mezarda yatan kişi Konya’nın ilk belediye başkanlarından İhtisap Ağası Şair Şem’i’dir.
