Konya Büyükşehir Belediyesi 20 senedir bizim ekmeğimizi yiyor

Saadet Partisi olarak saha çalışmalarını hiç bırakmadıklarını ve genel seçimlerden bu yana sahada olduklarını kaydeden Saydam, “Biz Saadet Partisi olarak çalışmaları hiç bırakmadık. 31 ilçemizde teşkilatlarımız, hanım kollarımız, gençlik kollarımız, bizler ve şimdi grubumuz var milletvekillerimizle zaten saha çalışmalarını yapıyoruz. Vatandaşımızın içindeyiz. Dertlerini sıkıntılarını dinliyoruz. Her türlü hazır bir partiyiz.” dedi.
“ADAYLIK BAŞVURU SİSTEMİNİ DOĞRU BULMUYORUZ”
Aday adaylık başvuru sürecini parti olarak doğru bulmadıklarını kaydeden Saydam, ‘Görev istenmez verilir’ anlayışında olduklarını aktardı. Saydam, “Başvurulardan sıcak baktığımız isimler tabi ki olur ancak bu aday adaylığı başvuru meselesine çok sıcak bakmıyoruz. Partimizin genel anlayışı görev istenmez verilir anlayışıdır. İstişareler ve şehir, yönetebilecek liyakatli ve donanımlı isimleri biz daha çok teşkilatlarımızın istişaresi ve genel merkezimizin de onayıyla bu şekilde bir süreç yürütüyoruz. Burada yapılan yanlışlık şu; bu AK Parti ile başlayan bir süreç, aday adaylık başvurusuyla alakalı herkesten bu manada bir başvuru alınıyor. Birçok insanı bu manada bir beklentiye sokuyorlar. Bu insanların aday olmasa bile adaylık sonrası başka beklentileri oluşuyor. Biz bunu doğru bulmuyoruz. Burada yapılması gereken husus şehri gerçekten yönetebilecek, liyakatlı isimlere bu teklifin gitmesi” diye konuştu.

“HERKES KENDİ ADAYIYLA SEÇİME GİDECEK”
6’lı masa ile bir sinerji yakalandığını belirten Saydam, yerelde ittifak olacak mı? Sorumuza şu şekilde yanıt verdi: “Geçtiğimiz süreç içerisinde 6'lı masa sürecinde aslında toplumun birbirinden çok da farklı olmadığı, özellikle hükümetin AK Parti iktidarının 20 yıl boyunca kendi seçmenini orada tutabilmek, bloke edebilmek açısından her seçim öncesi bir kutuplaştırma ile milleti böldüğü parçaladığı fark edildi. Ve bunun böyle olmadığı 6’lı ittifakla tekrar topluma deklare edildi. Birbirimizden ayrı insanlar değiliz, aynı toplum içerisinde yaşıyoruz, ticaret yapıyoruz, dünürlüklerimiz var. Haliyle bunun böyle olmayacağı ile alakalı bir süreç yaşandı. Dönem dönem biz de 6’lı masadaki partilerle il başkanları ile yöneticilerle bir araya geldik. Şehrimiz adına bir ortak payda oluşabilir mi ile alakalı.. Ama tabii ki ne olursa olsun biz ayrı partileriz. Her ne kadar ortak paydamız olsa da ayrıştığımız mutlaka bir takım hususlar var. Herkesin kendine dönük, ileriye yönelik planları programları, yapması gereken atması gereken adımlar var. Konya o manada zor bir şehir. Herkes tarafından önemsenen bir şehir.” Dedi.
“BELKİ BU SEÇİMDE AYRIŞMADAN KAYNAKLI OLARAK KAYBEDİLEBİLİR AMA BURASINI ZAMAN GÖSTERECEK”
Konya’nın AK Parti'nin kalesi konumunda kaldığına dikkat çeken Saydam, “ Konya geçmişte bizim kalemizdi, Saadet Partisi’nin, milli görüşün kalesiydi. Orayı da manipüle ederek kavramlarımızı kullanarak 20 yıldır 22 yıldır bu süreci yürüttüler. Milli görüşün çıkış noktası olması bakımından Konya bizim için de önemli. Şu an grubumuz olan birlikte hareket ettiğimiz Gelecek Partisi açısından önemli. Ahmet Davutoğlu Bey Konyalı. Onun açısından da önemli. Diğer partilerin kendisine göre başka dinamikleri var. Haliyle şu an bir mutabakat sağlanamadı. Herkes kendi adayıyla seçime gidecek öyle görünüyor. Benim logomujn bu şehirde olması gerekiyor. Özetle her parti kendi logosunun olmasını istiyor. Hepimizin bu manada haklı tarafları var. Belki bu seçimde ayrışmadan kaynaklı olarak kaybedilebilir ama burasını zaman gösterecek. Çıkaracağımız adaylar, yapacağımız çalışmalar gösterecek. Ben kendi partimden ve çıkaracağımız adaydan umutluyum. İnşallah biz tekrar şehre milli görüş belediyeciliğini getireceğiz. ”
“BİZ ONLARA KASADA TOMARLA PARA BIRAKTIK”
Uğur İbrahim Altay’ın başkanlığını başarılı bulmadığını belirten Hüseyin Saydam, “Uğur İbrahim Altay belki AK Partili belediyeler açısından kendi içlerinde başarılıdır ama Milli Görüş belediyeciliği açısından başarılı değil. Bizim çok farklı meselelere bakış açımız var şehre dair. Bugün Konya Büyükşehir Belediyesi hala 20 senedir bizim ekmeğimizi yiyor. Yeni açılmış çok yeni bir cadde madde yok. Bakın bugün Şefikcan caddesi üzerindeki parktan bile bir algı oluşturmaya çalışılıyor. Biz istimlak edip orayı bırakmasak onların elinde talan olur biz bunları biliyoruz. Neticede bugün her yerde pankartlar var, görüyoruz arsalar satılıyor. Ve sayıştay raporlarına yansımış pek çok şey. Geçen gün belediye başkanının size yaptığı açıklama var. Borçsuz Büyükşehir Belediyesi yönetilemez diye.. Gitsin 89'la 2004 arasındaki bizim belediyeciliğimize baksın. Biz onlara kasada tomarla para bıraktık. Koskoca kuleyi bıraktık. Onları satarak belediyecilik yapıyorlar. Nerede ekmek fabrikaları? 9 tane ekmek fabrikası bıraktık. Şimdi ekmek fabrikasını bile yapmaktan acizler. Hala hedefinde ucuz şehir yapacağım diyor. Biz bıraktığımızda zaten ucuzdu bu şehir. Hangi başarıdan bahsediyorsunuz. Bu kadar imkan içerisinde arkasında devlet varken, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı varken şu anda yapılanlar hiçbir şey. Son 6 ay kalktı belediyecilik yaptığı aklına geldi sağa sola alt geçit üst geçit yapıyor. Bunlar çözer mi? Çözmez. İki üç yıllığına bir pansuman tedbir olarak çözer gibi gözükür ama kalıcı çözümler değil” ifadelerini kullandı. Ayşegül Mıhoğlugil